Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3625
Karar No: 2011/4839
Karar Tarihi: 04.10.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/3625 Esas 2011/4839 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/3625 E.  ,  2011/4839 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tasarrufun İptali

    ... ile ... ve ... aralarındaki tasarrufun iptali davasının reddine dair ... 3.Aile Mahkemesinden verilen 23.12.2010 gün ve 651/1080 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 04.10.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü ... bizzat ve vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    KARAR

    Davacı ... vekili, davalılardan ..."nin vekil edeninin eşi olup taraflar arasındaki boşanma davasının devam ettiğini, davalının adına tapuda kayıtlı 3091 ada 106 parseldeki binanın 12 nolu bağımsız bölümünü edinilmiş mallara katılma rejimi gereği vekil edeninin rızasını almadan diğer davalı ..."e devrettiğini, vekil edeni ve müşterek çocukların haklarını ihlal etme gayesi taşıyan muvazaalı satışın iptaline, davalılardan Süleyman"ın mülkiyetine dönecek olan taşınmazın yarı payının edinilmiş mallara katılma rejimi gereği davacı adına kayıt ve tesciline, aynen ifanın mümkün olmaması halinde taşınmazın rayiç değerinin belirlenerek satış bedelinin yarısının davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
    Davalılardan ... vekili, boşanma davasının derdest olup mal rejiminin tasfiyesi davası açılamayacağını, davacının bağımsız bölümün edinilmesinde katkısı olmadığını, davanın süresinde açılmadığını açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Diğer davalı ... vekili, davanın niteliğinin tam anlaşılamadığını, genel hükümlere göre tapu iptali ve tescil isteğinin ise genel mahkemelerde görülmesi gerektiğini, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin ise vekil edenine husumet düşmeyeceğini, bağımsız bölümün işyeri olarak kullanılmak amacı ile bedeli de ödenerek alındığını, muvazaa bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, birbirinden farklı iki davanın aynı dava dilekçesi ile açılıp birinin diğerine bekletici mesele yapılması mümkün olmadığı, boşanma davasının derdest olup öncelikle muvazaalı satışla ilgili dava kesinleştikten sonra tapunun yarı payının iptali veya bedelin ödenmesi isteğinin görülebileceği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dosya kapsamına göre; davada davalı eş ... tarafından diğer davalı ..."e yapılan satışın muvazaalı olduğu iddiası ile iptali ve davalı eş adına tescili, bunun yanında davalı eşe dönecek tapu kaydının eşler arasındaki mal rejimi gereğince tasfiye edilerek yarı paya ait tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili, mümkün olmadığı takdirde alacak isteğinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Üçüncü şahsa geçen bağımsız bölüme ait tapu kaydının iptali ile eski malikine (yani davalı eş ..."a) dönüşünün sağlanması ile ilgili davayı açmakta davacının hiç şüphesiz hukuki yararı bulunmaktadır. Bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile eski malike dönüşü sağlandığı takdirde açılan edinilmiş mallara katılma alacağının tahsili sağlanmış olacaktır. Davacının istekleri arasında yer alan taraflar arasındaki edinilmiş mallara katılma rejimi gereği yarı paya ait tapu kaydının iptali ve tescili mümkün olmadığı takdirde alacak (katılma alacağı) isteği bakımından bu davaların çözüm yeri 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi gereğince Aile Mahkemeleri olup, Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde ise Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. Davacının diğer isteği ise Borçlar Kanununun 18.maddesine dayalı şahsi hakka ilişkin muvazaa (danışık) nedeniyle tapu iptali ve davalı eş ...adına tescili olup, bu istek bakımından uyuşmazlığın çözüm yeri ise HMK.nun 1 ve devamı maddeleri uyarınca belirlenecek genel mahkemelerdir. Görev kamu düzenine ilişkin olmakla yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönünde bulundurulur. Mahkemece, her iki davanın birlikte Aile Mahkemesinde görülerek karara bağlanması doğru olmamıştır.
    Mahkemece yapılması gereken iş; genel mahkemelerde görülmesi gereken muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil isteği ile ilgili davayı tefrik ederek mahkemenin ayrı bir esasına kaydetmek, daha sonra tefrik edilen dosyada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini düşünmek, Aile Mahkemesinde kalacak olan mal rejiminin tasfiyesine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde katılma alacağı davasında ise; eşler arasında evlilik devam ettiği sürece TMK.nun 225/2 maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejimiyle ilgili olarak tasfiyenin başlamayacağı ve yapılamayacağı kanun hükmü gereği olduğundan boşanmanın açılıp, olumlu sonuçlanıp, kesinleşmesinin mal rejimine ilişkin davalar bakımından ön koşul olduğunu, ön koşul gerçekleşmeden mal rejimi ile ilgili davanın görülerek sonuçlandırılamayacağını dikkate almak, bu sebeple kayıtlarda halen evli olduğu görülen taraflar arasında derdest olduğu bildirilen ... 1.Aile Mahkemesinin 2008/686 Esas sayılı boşanma davasının sonucunu beklemek, boşanmanın gerçekleşmesi ve kesinleşmesinden sonra davaya kaldığı yerden devam edilerek ve taraf delillerini değerlendirerek esasla ilgili bir hüküm kurmak, boşanma davası olumlu sonuçlanmadığı takdirde ön koşul gerçekleşmediğinden davanın reddine karar vermek olmalıdır.
    Açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi:


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi