Esas No: 2016/21465
Karar No: 2021/1401
Karar Tarihi: 03.03.2021
Danıştay 4. Daire 2016/21465 Esas 2021/1401 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/21465
Karar No : 2021/1401
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
KARŞI TARAF (DAVACI) : …Temizlik İç ve Dış Ticaret Sanayi Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına; 2011 yılında tahakkuk ettiği halde daha sonraki yıllarda ödenen sosyal güvenlik primlerinin 2011 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde gider olarak gösterildiği, bu tutarın kanunen kabul edilmeyen gider olarak yazılması gerektiğinden bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna göre re'sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı 2011 yılı kurumlar vergisi, 2011/10-12 dönemi geçici vergi ile 213 sayılı Kanunun 353/6 maddesi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı tarafından 2011 döneminde tahakkuk eden sosyal güvenlik primlerinin süresinden sonra da olsa ödendiği hususunda taraflar arasında herhangi bir ihtilafın bulunmadığı ve hazinenin herhangi bir kaybının olmadığından dava konusu tarhiyatlarda hukuka uygunluk; tek düzen hesap planına uyulmadığından kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Sigorta primlerinin, dönemine ve ait olduğu yıla bakılmaksızın fiilen ödendiği tarihte gider yazılabileceğinden, davacı şirket adına yapılan tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun "Safi kurum kazancı" başlıklı 6. maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap önemi içerisinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde de Gelir Vergisi Kanunun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmış, aynı Kanunun 8. maddesi ile Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesinde de kurum kazancının hesaplanmasında indirilecek giderler düzenlenmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesinin 1. fıkrasının (2) numaralı bendinde, hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya işyerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (Bu primlerin ve aidatın istirdat edilmemek üzere Türkiye'de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliğini haiz bulunmaları şartıyla) 27. maddede yazılı giyim giderleri safi kazancın belirlenmesinde gider olarak indirilebileceği hükmüne yer verilmiştir.
Keza 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun " Primlerin Ödenmesi" başlıklı 88. maddesinin 11. fıkrasında da; Sosyal Güvenlik Kurumuna fiilen ödenmeyen prim tutarlarının gelir vergisi ve kurumlar vergisinin hesaplanmasında "gider" olarak yazılamayacağı hükmüne yer verilmiş, 506 sayılı Kanunun 3917 sayılı Kanunla değişik 80/1.maddesinde ise, işverenin bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden, bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödemeye mecbur olduğu belirtilmiştir.
Yukarıda yer verilen kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, sosyal güvenlik primlerinin indirime konu edebilmesi için, bu primleri ilgili Sosyal Güvenlik Kurumuna bilfiil ödenmiş olmaları gerektiği; ödenmemiş olan sigorta primlerinin ise yıllık kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınamayacağı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; 2011 yılında tahakkuk etmesine rağmen 2012, 2013 ve 2015 yıllarında ödenen prim tutarının, kanunen kabul edilmeyen gider olarak yazılması gerektiğinden bahisle yapılan tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bununla birlikte; Mahkemece yeniden verilecek kararda, geçici vergi asılları yönünden ayrıca değerlendirme yapılacağı da tabiidir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 03/03/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.