16. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1294 Karar No: 2020/4981 Karar Tarihi: 02.11.2020
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/1294 Esas 2020/4981 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2018/1294 E. , 2020/4981 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; “öncelikle muris adına tespit gören başkaca taşınmaz bulunup bulunmadığı araştırılarak, taşınmaz başında yeniden yaşlı ve yansız yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri ve fen bilirkişinin katılımı ile keşif yapılması, keşifte yerel bilirkişiler ve tanıklardan murisin ölümünden sonra taksim yapılıp yapılmadığı, taksim yapılmış ise hangi taşınmazın kime isabet ettiği, bir kısım taşınmazların taksim dışında bırakılıp bırakılmadığı hususları sorularak ayrıntılı somut beyanlarının alınması, çelişki oluşması halinde çelişkilerin giderilmeye çalışılması ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 284 ada 4, 6, 7, 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki kadastro komisyon tutanaklarının iptaline, taşınmazların, tarafların murisi ... adına tapuya kayıt ve tesciline ve aynı ada 8 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın reddi ile kadastro komisyon tutanağı gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Kadastro davalarında husumetin kadastro tutanaklarının malik hanesi bölümlerinde tespit maliki olarak gösterilen kişi/kişilere, bu kişi/kişilerin ölmüş olmaları halinde ise bu kişi/kişilerin mirasçılarına yöneltilmesi ve tüm mirasçıların davada yer alması zorunlu olup bunlar haricindeki kişilerin taraf sıfatı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; davacının, tespit maliki olmayan ve bu nedenle de taraf sıfatı bulunmayan davalı ...’a karşı açtığı davanın husumet (sıfat yokluğu) nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken bu yön göz ardı edilerek yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinden sorumlu olacak şekilde aleyhine hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ...’ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.11.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.