3. Ceza Dairesi Esas No: 2018/7225 Karar No: 2019/2531 Karar Tarihi: 11.02.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/7225 Esas 2019/2531 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hüküm temyiz edilmektedir. Dosyada müşteki adına düzenlenen geçici adli raporun hüküm kurmaya yeterli olmadığı anlaşıldığından, müştekiye ait tüm tedavi belgeleri getirtilerek dosyanın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne gönderilmesi istenmiştir. Ayrıca, sanığın tekerrüre esas sabıkası bulunduğu gerekçesiyle hükmedilen hapis cezasının infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş, ancak sanığın tekerrüre esas alınan mahkumiyeti ile ilgili olarak uyarlama yargılaması yapılmamıştır. Anayasa Mahkemesi kararı nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır. Sonuç ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nin 86., 87., 191/1., 7. ve 58. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nin 58. maddesi, 6217 sayılı Kanun'un 20. maddesi, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi ve 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi.
3. Ceza Dairesi 2018/7225 E. , 2019/2531 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak, 1) Dosyada müşteki adına düzenlenen 24.08.2015 tarihli geçici adli raporun hüküm kurmaya yeterli olmadığı anlaşıldığından, müştekiye ait olay sonrasında tedavi gördüğü ilgili sağlık kuruluşlarından raporlar, film, grafi, hasta tabela müşahede kağıdı, epikriz gibi tüm tedavi belgeleri getirtilerek dosyanın kül halinde incelenmek üzere Adli Tıp Şube Müdürlüğüne gönderilmesi ve müştekideki yaralanmanın TCK"nin 86. ve 87. maddelerindeki unsurları içerir şekilde niteliğinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesinin ardından sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2) Kabule göre de; a) Sanığın tekerrüre esas sabıkası bulunduğu gerekçesi ile hükmedilen hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nin 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş ise de; sanığın tekerrüre esas alınan mahkumiyetinin 5237 sayılı TCK"nin 191/1. maddesinde düzenlenen "kullanmak için uyuşturucu madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak" suçuna ilişkin olduğu ancak anılan hükmün kesinleşmesinden sonra 6217 sayılı Kanun"un 20. maddesi ve 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nin 191. maddesinde yapılan değişiklikler üzerine 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi uyarınca uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılıp, yapılmamışsa uyarlama yargılaması yapıldıktan sonra verilen ve kesinleşen hükmün tekerrüre esas olup olmadığı değerlendirilip, sonucuna göre sanık hakkında TCK"nin 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, b) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, CMUK"un 326/son maddesine göre sonuç ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.