19. Hukuk Dairesi 2018/636 E. , 2019/5354 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası hakkında Kdz Ereğli 2.Asliye (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Hukuk Mahkemesi’nden verilen davanın reddine yönelik 2014/236 esas ve 2017/68 karar sayılı ve 23.03.2017 tarihli hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf başvurusunun kabulüne ve yeniden hüküm kurulmasına yönelik kararın davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı banka ile davalı ... arasında akdedilen kredi sözleşmesine davalı ... ve dava dışı ... ’in kefaleti ile kredi kullandırıldığını, kullanılan krediye ilişkin borcun ödenmediğini, hesabın kat edilerek ihtarname keşide edildiğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalılar tarafından haksız olarak itirazda bulunulduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davaya konu kredi borcunun davacı banka tarafından yeniden yapılandırıldığını, yapılandırılma kapsamında borcun taksitler halinde kefil ... tarafından düzenli olarak ödendiğini, temerrüdün oluşmadığını, bu nedenle davalıların davacı bankaya borçlarının bulunmadığını, yapılan takibin haksız olduğunu, takipte talep edilen faiz miktarının da haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... yargılama sırasında vefat etmiş, mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen ek bilirkişi raporuna göre, davacı bankanın 30/07/2013 tarihli sözlü protokolün, takip tarihi olan 04/09/2013"ten önce yapıldığı, davacı bankanın kendi rızası ile sulh protokolü düzenlemiş olduğu, borcun ödeme şeklinde tarafların tamamı olarak zımnen sulh olunduğu, borç bir ödeme planına bağlanmış olmasına rağmen ödemelerde de henüz problem yok iken takip başlatılmasında davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine, davacı alacaklı takibi başlatmada haksız ve kötü niyetli bulunduğundan dava konusu alacağın (43.023,33 TL) %20"si oranında 8.604,66 TL tazminatın davalı lehine davacıdan tahsiline karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye mahkemesince, 30/07/2013 tarihli Sözlü Anlaşma ( Sulh ) Faiz İndirimli Ödeme Planının davacı banka ile kredi sözleşmesinin kefillerinden birisi olan takip borçlusu ... ile yapıldığı, sözleşmede davacı bankanın asıl borçlu ve kefiller hakkında takip yapmayacağına ilişkin herhangi bir düzenleme ve kabulü bulunmadığından davacı bankanın takip yapmasında hukuka aykırılık bulunmadığı,yapılan sözlü anlaşmanın diğer kefil olan ..."in kefaletten kaynaklı sorumluluğunu artırmadığı gibi ödeme planının lehine olduğu, TBK"nın 592. maddesinin koşullarının söz konusu olayda oluşmadığı, re"sen yapılan hesaplamaya göre de dava tarihi itibariyle davacı bankanın talep ettiği alacaktan fazlasını talep ve dava hakkı olduğu, yargılama aşamasında takibe konu borcun da tamamı ödenmiş olduğundan davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle davada esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, alacak likit olduğundan davalılar aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalı ..."ten alınmasına, 28/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.