1. Hukuk Dairesi 2016/18184 E. , 2020/2183 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakanları babaları ...’ın üzerinde 4 katlı bina olan 10292 parsel sayılı taşınmazdaki ¼ payını davalı gelini ...’ye; ¼ payını diğer davalı gelini ...’ye mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak satış suretiyle devrettiğini ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile veraset ilamındaki payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında davacı ...’nin ölümü üzerine mirasçıları davaya devam etmişlerdir.
Davalı ..., birikimleri ile taşınmazı satın aldığını, mirasbırakanın mal kaçırmasını gerektirir bir durumunun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş; davalı ... temlikin bağış niteliğinde olduğunu belirterek davayı kabul etmiştir.
Mahkemece, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası nedeniyle tapu iptal tescil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanarak yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
Davalı ...’nin esasa yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Ancak, 4721 sayılı TMK’nun 28. madde hükmü uyarınca ölümle şahsiyet son bulduğu ve davacılardan Makbule 21/07/2015 tarihinde öldüğü halde mahkemece, anılan davacının veraset ilamına göre mirasçıları adlarına payları oranında tescil hükmü kurulması gerekirken; ölü kişi adına tescil kararı verilmiş olması doğru değildir.
Öte yandan; HMK"nın 312/1. maddesinde düzenlendiği üzere; davayı kabul eden davalı, davada mahkum olmuş gibi yargılama masraflarını ödemeye mecburdur. Ancak, Harçlar Kanunu"nun 22. maddesi hükmü uyarınca; kabul, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa karar ve ilam harcının 1/3" ü, daha sonra olur ise 2/3"ü alınır.
Davalı ... ön inceleme duruşmasından sonra davayı kabul ettiğini bildirmiştir.
Bu durumda, Harçlar Kanununun 22. maddesi gözetilerek taşınmazların belirlenen gerçek değerleri üzerinden 2/3 oranında harca hükmedilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Ne var ki, anılan hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 1 ve 5. fıkralarının çıkarılarak yerlerine “1- Davanın Kabulü ile Dava konusu olan İstanbul İli, Bayrampaşa İlçesi, Sağmalcılar Mahallesinde bulunan 10292 parsel sayılı taşınmazdaki davalıların 1/4 er hisselerinin davacıların miras hisseleri oranında olmak üzere iptali ile 3/16 payın davacı ..., 3/16 payın ...’e ait Eflani Noterliğinin 10/08/2015 tarih ve 695 yevmiye sayılı veraset ilamında belirtilen payları oranında mirasçıları adlarına tesciline” ‘5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Yargı Harçları Tarifesine göre, bu davada alınması gereken 4.260,92 TL harçtan dava açılışında alınan 426,95 TL peşin harcın mahsubu ile 3833,97 TL bakiye karar ve ilam harcının davalı ...’den; kabul nedeniyle alınması gereken 2840,61 TL harçtan dava açılışında alınan 426,95 TL peşin harcın mahsubu ile 2413,66 TL bakiye karar ve ilam harcının davalı ...’den alınıp Hazineye Gelir Kaydına,’ ibarelerinin yazılmasına, davalı ...’nin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.