Abaküs Yazılım
5. Daire
Esas No: 2020/2617
Karar No: 2021/510
Karar Tarihi: 03.03.2021

Danıştay 5. Daire 2020/2617 Esas 2021/510 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2617
Karar No : 2021/510

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1-… 2-… 3-… 4-…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Üst Kurulu / …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Medya Hizmet Sağlayıcı Kuruluş niteliğinde bulunan davacıların yetkilisi oldukları "..." isimli televizyon kanalının, milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen, yapı oluşum ve gruplara ya da terör örgütlerine aidiyeti veya iltisakı ya da bunlarla irtibatı bulunduğundan bahisle, 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 2. maddesinin 4. fıkrası uyarınca oluşturulan komisyonun ... tarih ve ... sayılı kararı uyarınca kapatılmasına ilişkin işlemin iptali ve el konulan mal varlığının iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararında; dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile UYAP vasıtasıyla ulaşılan bilgilerin birlikte değerlendirilmesinden, davacıların yetkilisi oldukları "..." isimli televizyon kanalına Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından terör örgütüne müzahir yayınları nedeniyle müteaddit defalar idari yaptırım uygulandığı, bu kararlara karşı açılan davaların da reddedildiği anlaşıldığından, adı geçen televizyon kanalının milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da terör örgütlerine aidiyeti veya iltisakı ya da bunlarla irtibatı olduğunun tespit edildiğinden bahisle kapatılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği, işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından el konulan mal varlığının iadesine karar verilmesi isteminin de reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 668 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler ile Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin 2. maddesinin 4. fıkrası uyarınca oluşturulan komisyonun ... tarihli ve ... sayılı kararı ile davacıların yetkilisi oldukları ... Televizyon ve Radyo Yayıncılığı A.Ş. ile ... medya hizmet sağlayıcısı kuruluşlarının kapatılmasına karar verildiği ve ... Televizyon ve Radyo Yayıncılığı A.Ş.'nin ticaret sicilinden terkin edildiği, 21/11/2016 tarihli ve 9202 sayılı Ticaret Sicili Gazetesi'nde bu işlemin yayınlandığı anlaşılmıştır. Bu durumda, söz konusu şirketin davanın açıldığı 05/12/2016 tarihi itibariyle tüzel kişiliğinin kalmadığı ve tüzel kişiliği kalmayan şirketi temsilen dava açma imkanı bulunmadığından davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle, istinaf başvurusunun kabulüne, istinaf başvurusuna konu kararın kaldırılmasına ve davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacılar vekili tarafından, dava dilekçesinde şirket nam ve hesabına dava açıldığına dair bir ibare bulunmadığı dolayısıyla şirketi temsilen dava açılmadığı, anılan davanın televizyon kanalının kapatıldığı tarihe kadar kanalda yetkili düzeyde çalışan davacılar tarafından açıldığı, davacıların objektif ve subjektif dava açma ehliyetinin bulunduğu, menfaatleri ihlal edilen davacıların dava açma ehliyeti bulunmadığının kabulünün Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan mahkemeye erişim hakkını ihlal edeceği belirtilerek usul ve yasaya aykırı olan Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava tarihi itibariyle davacı şirket tüzel kişiliğinin son bulduğu, re'sen terkin edilen mezkur şirketi temsilen şirket ortağı ya da herhangi bir sıfatla dava açma imkanının bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Televizyon kanalının kapatıldığı tarihe kadar kanalda yönetici pozisyonda görev yapan davacılar tarafından açılan davada; kapatma işlemi nedeniyle menfaati ihlal edilen davacıların dava açma ve taraf ehliyetine sahip olduklarının kabulü gerektiği, aksi kabulün; mahkemeye erişim haklarının ihlali anlamına geleceğinden, davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin temyize konu Mahkeme kararında usul hükümlerine uygunluk bulunmadığı, temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Medya Hizmet Sağlayıcı Kuruluş niteliğinde bulunan davacıların yetkilisi oldukları "..." isimli televizyon kanalı, milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen, yapı oluşum ve gruplara ya da terör örgütlerine aidiyeti veya iltisakı ya da bunlarla irtibatı bulunduğundan bahisle, 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 2. maddesinin 4. fıkrası uyarınca oluşturulan komisyonun ... tarih ve ... sayılı kararı uyarınca kapatılmıştır.
... Televizyon ve Radyo Yayıncılığı A.Ş'nin 08/11/2016 tarihinde ticaret sicilinden re'sen silindiği, 21/11/2016 tarihli ve 9202 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde tescil ve ilan edilmiştir.
Bunun üzerine, anılan kararın iptali istemiyle 05/12/2016 tarihinde temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa'nın "Hak arama hürriyeti" başıklı 36. maddesinde "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz." kuralı yer almaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde iptal davasının; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmış; Kanun'un 14. maddesinin 3. fıkrasının (c) bendinde, dava dilekçelerinin "ehliyet" yönünden inceleneceği kurala bağlanmıştır.
27/07/2016 tarih ve 29783 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 668 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler İle Bazı Kurum Ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 2. maddesinde "... (3) Kapatılan gazete ve dergiler, yayınevi ve dağıtım kanalları ile özel radyo ve televizyon kuruluşlarına ait olan taşınırlar ve her türlü mal varlığı, alacak ve haklar, belge ve evrak Hazineye bedelsiz olarak devredilmiş sayılır, bunlara ait taşınmazlar tapuda resen Hazine adına her türlü kısıtlama ve taşınmaz yükünden ari olarak tescil edilir. Bunların her türlü borçlarından dolayı hiçbir şekilde Hazineden bir hak ve talepte bulunulamaz. Devre ilişkin işlemler ilgili tüm kurumlardan gerekli yardımı almak suretiyle Maliye Bakanlığı tarafından yerine getirilir. (4) Milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da terör örgütlerine aidiyeti veya iltisakı ya da bunlarla irtibatı olan ve ekli (2) ve (3) sayılı listelerde yer almayan özel radyo ve televizyon kuruluşları ile gazete ve dergiler, yayınevi ve dağıtım kanalları, ilgili bakan tarafından oluşturulacak komisyonun teklifi üzerine ilgili bakan onayı ile kapatılır. Bu fıkra kapsamında kapatılan kurum ve kuruluşlar hakkında da üçüncü fıkra hükümleri uygulanır." hükmü yer almaktadır.
17/08/2016 tarih ve 29804 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin "Devir işlemlerine ilişkin tedbirler" başlıklı 5. maddesinin 3. fıkrasında kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanallarının bağlı oldukları şirketlerin faaliyetleri sonlandırılarak ticari sicil kayıtlarının re'sen terkin edileceği hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İptal davaları ile idari işlemlerin hukuka uygun olup olmadığının saptanması, hukukun üstünlüğünün sağlanması, böylece de idarenin hukuka bağlılığının belirlenmesi, sonuçta hukuk devleti ilkesinin gerçekleştirilebilmesi amaçlandığından, bu davalarda menfaat ilişkisinin bu amaç doğrultusunda yorumlanması gerekmektedir. İdari yargıda dava açma ehliyetinde aranan menfaat ihlali, davacının dava konusu yaptığı işlemle arasında kurulabilecek minimum düzeyde de olsa, ilgiyi, alakayı ifade etmektedir. Yargısal kararlarda menfaat ihlali koşulu, davacının idari işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisinin kurulması gerektiği şeklinde tanımlanmıştır. Meşru menfaat, iptal davasını açan kişinin, hukuka uygun bir korunmadan faydalanmak istemesi anlamına gelmektedir. Güncel menfaat, davanın açılması sırasında var olan, aktüel ilgiyi, alakayı ifade etmektedir. Menfaat ihlalinin dava açma açısından yeterli olması için koşul kabul edilen kişisellik ise idari bir işlemin doğrudan doğruya o kişi hakkında yapılmış olması anlamına gelmeyip, dolaylı olarak da olsa o kimseyi etkilemesidir. Sözü edilen menfaat ilişkisinin varlığı ve sınırları, her olayda yargı yerince uyuşmazlığın niteliğine göre belirlenmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; "..." isimli televizyon kanalının, milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen, yapı oluşum ve gruplara ya da terör örgütlerine aidiyeti veya iltisakı ya da bunlarla irtibatı bulunduğundan bahisle, 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 2. maddesinin 4. fıkrası uyarınca oluşturulan komisyonun ... tarih ve ... sayılı kararı uyarınca kapatıldığı; anılan işlemin iptali istemiyle ... Televizyon ve Radyo Yayıncılığı A.Ş'nin sorumlu müdürü, genel müdürü, izleyici temsilcisi ve genel yayın yönetmeni sıfatıyla davacılar tarafından bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun kapatıldığı tarihe kadar sorumlu müdür, genel müdür, izleyici temsilcisi ve genel yayın yönetmeni sıfatlarıyla yönetici pozisyonda görev alan ve kanalı idare etme yetkisine haiz bulunan davacıların, televizyon kanalının kapatılmasına ilişkin dava konusu işlemle kişisel, güncel ve meşru menfaatlerinin etkilendiği anlaşıldığından, yönetiminde görev aldıkları televizyon kanalının kapatılmasına ilişkin işlemin hukuka uygunluğunun denetlenmesi hususunu yargı önüne getirme hakkına sahip oldukları açıktır.
Her ne kadar Bölge İdare Mahkemesince şirketin tüzel kişiliği kalmadığından bahisle davacıların şirketi temsilen dava açma imkanı bulunmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiş ise de; dava dilekçesinde, şirketi temsilen dava açıldığına yönelik bir ibare bulunmadığı, davacı olarak, kapatılan şirketin sorumlu müdürü, genel müdürü, izleyici temsilcisi ve genel yayın yönetmeni sıfatlarıyla yönetici pozisyonunda görev yapmakta olan davacıların gösterildiği; bakılmakta olan davanın, …, …, … ve … tarafından kendi adlarına verilen vekaletname uyarınca yetkili avukatları tarafından açıldığı görülmektedir.
Öte yandan uyuşmazlık adil yargılanma hakkı kapsamında tanınan mahkeme erişim hakkı çerçevesinde de değerlendirildiğinde; somut olayda medya hizmeti sağlayıcı kuruluşun ait olduğu şirketin ticaret sicil kaydı, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükmü uyarınca re'sen terkin edildiğinden, hukuki varlıkları kamu otoritelerinin tek taraflı iradesiyle sona erdirilen ve bu sebeple objektif dava açma ehliyetini kaybeden özel hukuk tüzel kişilerini temsile ve idareye yetkili kişilerin kendi adlarına açtığı davaların ehliyet yönünden reddi, Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının unsuru olan mahkemeye erişim hakkının ihlaline yol açacağı açıktır.
Bu itibarla; davacıların, yukarıda belirtilen öznel koşulları dikkate alındığında, dava konusu işlemin iptalini istemekte meşru, kişisel ve güncel bir menfaatinin ve dolayısıyla dava açma ehliyetinin bulunduğu anlaşıldığından, işin esasının incelenmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken, davanın ehliyet yönünden reddi yolunda verilen temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacıların temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulü, kararın kaldırılması, davanın ehliyet yönünden reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge Mahkemesi ... İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 03/03/2021 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi