22. Hukuk Dairesi 2015/4572 E. , 2015/6902 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
AVUKAT ...
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı-karşı davalı, davalı bankada kanuni haftalık çalışma sürelerinin üzerinde çalıştırılmasına karşın fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, bu sebeple ....31.10.2008 tarihli ihtarnamesi ile iş sözleşmesini 4857 sayılı İş Kanunu"nun 24/II-f. maddesi gereğince haklı sebeple feshettiğini, fesih sonrasında alacaklarının ödenmediğini belirterek fazla mesai ve yıllık izin ücreti alacağı ile kıdem tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı-karşı davalı vekili, davacının yaptığı fazla mesai çalışmaları karşısında bu ücretin kendisine ödendiğini, talebinin zamanaşımına uğradığını, yıllık izin haklarını kullandığını, iş sözleşmesinin ise davacı tarafından fesh edilip istifa ettiğinden herhangi bir tazminat talebinde bulunamayacağını, davacı tarafından açılan davanın reddi ile davacının 31.10.2008 tarihli yazısı ile istifasını bildirdiğinden uyması gereken ihbar süresine göre alacaklı olduğu izin süresi ile iş arama süresinin ihbar süresinden düşülerek bu ihbar süresine karşılık ihbar tazminatının karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, asıl davanın kabulüne, karşılık davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararın, davalı-karşı davacı tarafından temyizi üzerine, Dairemizce, sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, ""Davacı işçinin fazla mesai ücreti alacağı tanık beyanına göre kabul edilmesine rağmen mahkemece takdiri indirim yapılmadığı"" gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
./..
-2-
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
İçermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.
Somut olayda, bozma sonrası mahkemece “Davacının kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağına ilişkin verilen kararın kesinleştiği göz önünde bulundurularak bu taleplere ilişkin karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm oluşturulmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 22.02.2012 tarihli, karar sayılı ilamında ve Dairemizin emsal kararlarında belirtildiği gibi, Yargıtay"ca bozulan karar, sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bozma ile birlikte önceki hüküm ortadan kalkarak hukukî geçerliliğini yitirir. Mahkemece bozulan karara atıf yapılarak yeni hüküm oluşturulamaz. Bozmadan önceki ve bozmadan sonraki kararlar 6100 sayılı Kanun"un 297. maddesine uygun olmalıdır.
Mahkemece yukarıdaki kanuni düzenlemeler ve ilkeler dikkate alınmaksızın, bozma sebebi yapılmayan alacak kalemleri hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm oluşturulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
...