Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6731
Karar No: 2015/7085
Karar Tarihi: 08.12.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/6731 Esas 2015/7085 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/6731 E.  ,  2015/7085 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    ... adına Av. ... ile ... adına Av. ... arasındaki dava hakkında, ... 2. İş Mahkemesi tarafından verilen 18.02.2014 günlü ve 2013/637-2014/79 sayılı hükme yönelik davalı Kurum vekilinin temyiz talebi hakkında Dairemizin 08.12.2014 tarih ve 2014/7554-2014/25940 sayılı ilâmı ile anılan mahkeme hükmünün düzeltilerek onanmasına karar verilmişti. Davacı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    Davacının talebi üzerine yapılan inceleme sonucunda, davacıya, vefat eden eşin sigortalılığından bağlanan ölüm aylığının Kurumca iptal edilmesi sonrası, mahkemece iptal edilen ölüm aylığının bağlanmasına karar verildiği ve davacıya vefat eden annesinin sigortalığından bağlanan ölüm aylığında taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı halde, Dairemizin 08.12.2014 tarih ve 2014/7554 Esas 2014/2594 Karar sayılı ilamı ile zuhulen davacıya anneden bağlanan ölüm aylığının başlangıç tarihi yönünden Düzeltilerek Onama kararı verildiği anlaşılmakla, maddi hataya dayalı bu yanlışlığın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 304. maddesi uyarınca her zaman düzeltilmesinin mümkün bulunmasına göre, davacı vekilinin tavzih talebinin kabulü gerekir.
    SONUÇ : Dairemizin 08.12.2014 tarih ve 2014/7554 Esas 2014/2594 Karar
    sayılı ilâmında;
    “Dava, davacının sigortalı annesinden 1986 yılından itibaren ölüm aylığı tahsisi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    04.02.1983 tarihinde ölen annesinin sigortalılığından ölüm aylığı tahsisi için eldeki davanın açıldığı anlaşılmakla, davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Yasa"nın 68, 99 ve 5510 sayılı Yasa"nın 97. maddeleridir.
    Mahkemece, davacıya, ölen annenin sigortalılığından ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak, sigortalı
    annenin ölümü tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa"nın “Zamanaşımı ve hakkın düşmesi” başlıklı 99. maddesi, "Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıklar, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar. Bu durumda olanların gelir ve aylıkları yazılı istek tarihini takibeden aybaşından itibaren başlar." hükmünü içermekte ve bu madde hükmüne göre davacıya tahsis talep tarihini takip eden ay başından itibaren ölüm aylığı tahsisi gerekmekte ise de, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın 97. maddesinin 1. fıkrasının “Bu Kanun"da aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malûllüğü ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmı zamanaşımına uğrar.” düzenlemesi karşısında, tahsis talep tarihinden geriye yönelik beş yıllık dönem içindeki ölüm aylıklarının istenebileceği belirgin bulunmakla ve anılan Yasa"nın yürürlük tarihi de gözetildiğinde, davacının ölüm aylığı başlangıç tarihinin 01.10.2008 tarihi olduğunun gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ : Hüküm fıkrasının 1. bendinin silinerek, yerine “1-Davanın kısmen kabulüne, davacıya 01.10.2008 tarihinden itibaren ölen annesinin sigortalılığından ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine,” cümlesinin yazılmasına, 3. bendin devamına “1500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” sözcüklerinin yazılmasına, 4. bendin silinerek yerine “4-48,00 TL tebligat gideri, 277,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 325,00 TL yargılama giderinden taktiren 162,50 TL"sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi." cümlesinin;
    “Dava, davacının sigortalı eşinden 1986 yılından itibaren ölüm aylığı tahsisi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    14.06.1980 tarihinde ölen eşinin sigortalılığından ölüm aylığı tahsisi için eldeki davanın açıldığı anlaşılmakla, davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Yasa"nın 68., 99. ve 5510 sayılı Yasa"nın 97. maddeleridir.
    Mahkemece, davacıya, ölen eşinin sigortalılığından ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak, sigortalı eşin ölümü tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa"nın “Zamanaşımı ve hakkın düşmesi” başlıklı 99. maddesi, "Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıklar,
    hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar. Bu durumda olanların gelir ve aylıkları yazılı istek tarihini takibeden aybaşından itibaren başlar." hükmünü içermekte ve bu madde hükmüne göre davacıya tahsis talep tarihini takip eden ay başından itibaren ölüm aylığı tahsisi gerekmekte ise de, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın 97. maddesinin 1. fıkrasının “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malûllüğü ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmı zamanaşımına uğrar.” düzenlemesi karşısında, tahsis talep tarihinden geriye yönelik beş yıllık dönem içindeki ölüm aylıklarının istenebileceği belirgin bulunmakla ve anılan Yasanın yürürlük tarihi de gözetildiğinde, davacının ölüm aylığı başlangıç tarihinin 01.10.2008 tarihi olduğunun gözetilmemesi, usûl ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Hüküm fıkrasının 1. bendinin silinerek, yerine “1-Davanın kısmen kabulüne, davacıya 01.10.2008 tarihinden itibaren ölen eşinin sigortalılığından ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine,” cümlesinin yazılmasına, 3. Bendin devamına “1500,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” sözcüklerinin yazılmasına, 4. bendin silinerek yerine “4-48,00 TL tebligat gideri, 277,00 TL. bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 325, 00 TL. yargılama giderinden taktiren 162,50 TL.sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verilmek suretiyle TAVZİHİNE, 13.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi