Sahte fatura kulllanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/66 Esas 2020/4863 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/66
Karar No: 2020/4863
Karar Tarihi: 23.09.2020

Sahte fatura kulllanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/66 Esas 2020/4863 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın 2010 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan açılan dava sonucunda mahkumiyetine karar verilmiştir. Sanık, kendisinin İzmir ilinde yüksek vadi projesinin başına getirildiğini, her türlü çevre düzenleme işlemlerini yönetmek için bir firma kurduğunu ve söz konusu faturalardaki malları bu projede kullandığını beyan etmiştir. Mahkeme kararında, faturaları düzenleyen mükellefler hakkında tanzim edilen vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi, aynı mükellefler hakkında ilgili takvim yılında “sahte fatura düzenleme suçundan” dava açılıp açılmadığının araştırılması, gerektiğinde faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi ve faturaları düzenleyen mükellef ile kullanan mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme kararında sanığın mükellefiyetinin “bakkal ve marketlerde yapılan perakende ticareti faaliyeti” olduğu belirtilmesine karşın sanığın başka bir şirket kurarak faturaları bu şirket kapsamında aldığı işlerde kullandığını belirtmesi üzerine, faturaları hangi şirketiyle ilgili faaliyeti kapsamında kullandığının tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme kararı TCK’nin
11. Ceza Dairesi         2017/66 E.  ,  2020/4863 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahte fatura kulllanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Sanık hakkında “2010 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçundan açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, kendisini İzmir ilinde yüksek vadi projesinin başına getirdiklerini, her türlü çevre düzenleme ve uygulama işlemlerini bir firma kurup adına vermek istediklerini, kendisinin de ... Çevre Tasarım ve Mühendislik firmasını kurduğunu ve söz konusu faturalardaki malları bu projede kullandığını, faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını beyan etmesi karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
    1- Faturaları düzenleyen mükellefler hakkında tanzim edilen vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
    2- Aynı mükellefler hakkında ilgili takvim yılında “sahte fatura düzenleme suçundan” dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise dosyaların getirtilerek incelenmesi ve ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
    3- Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturaları düzenleyen mükelleflere ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, faturaları düzenleyen mükellef ile kullanan mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
    4- Vergi suçu raporunda sanığın mükellefiyetinin “bakkal ve marketlerde yapılan perakende ticareti faaliyeti” olduğu belirtilmesine karşın sanığın savunmasında başka bir şirket kurup faturaları bu şirket kapsamında aldığı işlerde kullandığını belirtmesi karşısında, sanığın faturaları hangi şirketiyle ilgili faaliyeti kapsamında kullandığının ve faturalarda yer alan mallar ile şirketin faaliyet kapsamının örtüşüp örtüşmediğinin tespit edilmesi,
    Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
    5- Kabule göre de;
    a) Sanığın aynı takvim yılı içerisinde birden fazla beyannamede sahte fatura kullanması şeklinde gerçekleşen eylemlerine ilişkin olarak, TCK‘nin 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümleri uygulanmayarak eksik ceza tayini yasaya aykırı,
    b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun‟un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 23/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.