MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile izin ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde işçi olarak çalışırken bir suç nedeni ile tutuklandığını bunun üzerine iş sözleşmesinin işverence fesh edildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti tahsilini, istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının çalışmaya devam ederken emniyet görevlileri tarafından işyerinden alınıp götürüldüğünü, daha sonra kendisine ulaşılamadığını, Emniyet yetkililerinden alınan cevapta cinsel içerikli çocuk istismarı suçundan dolayı tutuklandığının öğrenildiğini ve iş sözleşmesinin sona erdirildiğini, kıdem tazminatının mahkemece belirlenecek kişiye ödeneceğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının davalı nezdindeki çalışma süresinin 01/07/1998- 04/05/2012 tarihleri arasında olduğu ve davalı işverenlik işçisi iken tutuklandığı, 4857 sayılı yasının 25/4 maddesine göre 04/05/2012 tarihinde davacının tutuklandığı dikkate alındığı işverenin fesih hakkı aynı Yasanın 17. Maddesi gereğince 8 haftalık bildirim süresinin sonunda ortaya çıkacağından fesih tarihinin 04/07/2012 olması gerektiği, iş akdinin işyeri dışındaki bir suçtan tutuklanması nedeniyle işveren tarafından sona erdirildiği sabit olduğundan kıdem tazminatının ödenmesi gerektiği ayrıca yıllık izin ücreti alacağı da olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Kıdem tazminatına esas alınması gereken süre konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşçinin işyerindeki kıdem tazminatına esas süresi feshin bildirildiği anda sona erer. Tutukluluk ve hükümlülükte geçen süreler de kıdem tazminatına esas sürede dikkate alınamaz. Buna göre somut olayda davacının hizmet süresinde 01/07/1998-04/05/2012 tarihleri arasında geçen süre dikkate alınması gerekirken Mahkemece hatalı gerekçe ile 8 haftalık bildirim süresi de eklenerek kıdeme esas süresinin belirlenmesi bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 30/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.