12. Ceza Dairesi 2021/1790 E. , 2021/7131 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK"nın 89/4, 62, 51/1-3-7-8, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.03.2012 gün, 6-386; 30.11.2010 gün, 5-237; 29.05.2007 gün, 114-113; 26.05.2009 gün ve 50-130 sayılı ve benzer kararlarında vurgulandığı üzere; 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 40/2, 5271 sayılı CMK"nın 34/2, 231/3, 232/6. maddeleri gereğince, hüküm ve kararlarda, başvurulacak yasa yolu, süresi, başvuru yapılacak merci ile başvuru şeklinin anlaşılabilir nitelikte açıkça gösterilmesi zorunluluğuna rağmen, sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz yoluna başvuru süresinin 1 hafta olduğu gözetilmeden, Mahkemece dosyanın esası hakkında karar verildikten sonra, hükmün yasa yolu kısmında temyiz yasa yoluna başvuru süresi 15 gün olarak belirtilerek yasa yolunun yanlış gösterilmesi suretiyle sanığın yanıltıldığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz başvuru süresinin 15 gün olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 04/06/2013 tarihli 2012/1526 esas 2013/286 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; 5237 sayılı TCK"nın 50. ve 51. maddelerinin her ikisinin de kişiselleştirme kurumu olup, birbirlerine karşı önceliklerinin bulunmadığı ve birinin diğerine göre daha lehe olduğunun ilke olarak ileri sürülemeyeceği, lehe-aleyhe durumunun ancak somut olaydaki şartlar dikkate alınmak suretiyle belirlenmesi gerektiği, sanığın lehe olan hükümlerin uygulanmasını talep ettiği, mahkemenin de takdirinin erteleme hükümlerinin uygulanmasına yönelik olduğu ve sanığa hükmedilen hapis cezasının erteleme cezasına çevrilmesinde dosya kapsamına göre bir isabetsizlik bulanmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 50. maddesinin yasal olmayan gerekçe ile uygulanmamasına karar verilmesi nedeniyle hükmün bozulmasını öneren tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Dosya içeriğine göre; 03/10/2013 günü saat 14.50 sıralarında katılanın sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahal dışı, bölünmüş, iki şeritli ve orta refüj aralığında temizlik çalışması mevcut olduğu için dubalarla sol şeridin kapalı olduğu yolda seyir halindeyken, dubalarla işaretli alandan sağ şeride geçmek isteyen sanığın idaresindeki kamyonun arka kısmına çarpması şeklinde meydana gelen ve sanığın asli kusurlu olarak iki kişinin basit tıbbi müdahale ile iyileşemeyecek ve vücudunda 5. derecede kırık oluşacak şekilde yaralanmalarına sebebiyet verdiği olayda ,
Bozma ilamına uyularak, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kusur durumuna ve sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 20/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.