Yaralama - direnme - konut dokunulmazlığını bozma - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/852 Esas 2015/3947 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/852
Karar No: 2015/3947
Karar Tarihi: 02.07.2015

Yaralama - direnme - konut dokunulmazlığını bozma - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/852 Esas 2015/3947 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişiye yapılan yaralama, direnme, konut dokunulmazlığına zarar verme ve hakaret suçlarından mahkumiyet ve beraat hükümleri verdi. Yerel mahkemenin verdiği hükümler temyiz edildi. Yer Cumhuriyet Savcısı'nın temyiz dilekçesi sürede verilmediği için reddedildi. Bir sanığa yaralama suçundan verilen cezanın kesin nitelikte olduğu, diğer suçlardan verilen hükümlere yönelik temyiz isteğinin kabul edilmediği belirtildi.
Ancak, sanıkların diğer suçları işlediği yönündeki kanıtların eksiksiz ve doğru bir şekilde sunulduğu, suçlarının doğru bir şekilde nitelendirildiği ve kanuni cezaların uygulandığı vurgulandı.
Daha sonra, bir sanığa silahla yaralamaya teşebbüs suçundan beraat, konut dokunulmazlığına zarar verme suçundan mahkumiyet hükümleri verilmesi üzerine ileri sürülen temyiz istekleri kabul edildi. Sanığın yaralamaya teşebbüs suçunun yerini tamamlanmış yaralama suçunun aldığına dair gerekçenin hüküm fıkrası ile çeliştiği ve eksik araştırma sonucu hüküm kurulduğu belirtildi. Bu nedenle, hükümlerin bozulmasına karar verildi ve dosya esas/hüküm mahkemesine gönderildi.
Kanun maddeleri: 5320 sayılı Kanunun 8/1, 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi.

18. Ceza Dairesi 2015/852 E. , 2015/3947 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yaralama, direnme, konut dokunulmazlığını bozma, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-a) O yer Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesinin süresi içinde verilmediği,
b) Sanık ... hakkında yaralama suçundan hükmolunan cezanın kesin nitelikte olduğu,
Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddeleri uyarınca tebliğnameye uygun olarak, o yer ve üst Cumhuriyet savcılarının TEMYİZ İSTEKLERİNİN REDDİNE,
2- Üst Cumhuriyet savcısının diğer suçlardan kurulan hükümlere yönelik temyizine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
A)Sanık ...’e yükletilen direnme, sanık ...’ye yükletilen hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezaların Kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, üst Cumhuriyet savcısının ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
B) Sanık ... hakkında silahla yaralamaya teşebbüs suçundan hükmolunan beraat ile sanık ... hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyizde ise, başkaca yönler yerinde görülmemiştir, ancak;
a-Hükmün gerekçesinde sanık ... hakkında mağdur ...’e yönelik silahla yaralamaya teşebbüs suçunun, adı geçen mağdura yönelik tamamlanmış yaralama suçunun içinde eridiği kabul edilmesine karşın, hüküm fıkrasında anılan eylem nedeniyle beraat kararı verilerek gerekçe ile hüküm arasında çelişkiye düşülmesi,
b-Olay tanığı ...’un anlatımları ve tüm dosya içeriğine göre, sanık ...’nin müştekilerin evinin kapısını tekmelemek şeklinde gelişen eylemine ilişkin mahallinde keşif yapılıp, eylemin teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığı da nazara alınmak suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırmayla yazılı biçimde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve üst Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/07/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.