13. Ceza Dairesi Esas No: 2011/3533 Karar No: 2012/324 Karar Tarihi: 11.01.2012
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2011/3533 Esas 2012/324 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği hükümde, sanıkların kasıtlı suçtan hükümlü olduğu, açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanamayacağı belirtilmektedir. Dosyanın incelenmesinde, hükümlülüğün yasal sonucu olarak infaz aşamasında gözetilmesinin mümkün olduğu belirtilmiştir. Hükümlüye yoksun kılınan haklardan bahsedilmemiştir ancak mala zarar vermek suçunun da oluştuğu ve bu suçun gözetilmediği belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesi sonucunda, suçun sanıklar tarafından işlendiği ve usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Ancak yargılama giderinin müteselsilen tahsiline karar verilmesi kanuna aykırı olduğu için karar bozulmuştur. Kanunlar: 5728 sayılı yasa, 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesi, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi, TCY’nın 142. maddesi, 765 sayılı TCY’nın 493/1. maddesi, 5320 sayılı yasa, 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesi.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2011/3533 E. , 2012/324 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Kasıtlı suçtan hükümlülüğü bulunan sanıklar hakkında, 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığı anlaşılmakla yapılan incelemede; 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinde belirtilen haklardan yoksun kılınma kararı verilmemiş ise de; hükümlülüğün yasal sonucu olup, infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görüldüğünden TCY’nın 142. maddesinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCY.nın 493/1. maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu, somut olayda sanığın eylemlerinin 142/1-b. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun yanında şikayet mevcut olduğundan aynı yasanın 151/1. maddesine uygun mala zarar vermek suçunu da oluşturduğunun gözetilmemesi,karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 5271 sayılı kanunun 326/2 maddesine aykırı şekilde yargılama giderinin müteselsilen tahsiline karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘‘yargılama giderinin müteselsilen tahsiline ’’ ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine ‘‘yargılama giderinin sanıklardan payları oranında tahsiline’’ tümcesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi..