9. Hukuk Dairesi 2014/22765 E. , 2015/33758 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde kesimci olarak çalışırken iş sözleşmesinin işverence haksız şekilde fesh edildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, yıllık izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının tahsilini, istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, iç ve dış piyasalardaki pazar kaybı nedeni ile işçi sayısının azaltılıp davacının işten çıkarıldığını, hak ettiği kıdem ve ihbar taminatının ödendiğini, tazminat ve alacak istemlerinin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, işverenin de kabulünde olduğu üzere davacının fesih nedeni ile kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, yapılan ödemenin düşümü ile bakiye alacağı olduğu fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücretine da hak kazandığı ancak yıllık izin ücret alacağı olmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta işverence sunulan bir kısım bordrolarda fazla çalışma tahakkuku olduğu ancak Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu bordroların değerlendirilmediği görülmüştür.
Mevcut bordroların bir kısmı imzalı olup işverence bordro bedellerinin banka kanalı ile de ödendiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle Mahkemece banka ödeme belgeleri de temin edilerek yukarıdaki ilke kararında açıklandığı üzere işçinin bordroda belirtilenden daha çok fazla çalışma yaptığın yazılı belge ile kanıtlaması gerektiği de gözetilerek fazla çalışma alacağı belirlenmeldir. Eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi hatalıdır.
3- Davacı dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak 500,00 TL hafta tatili ücreti istemiş, ıslah dilekçesi ile talebinin 249,85 TL olduğunu açıklamıştır. Bu halde ıslahdaki talep daraltma göz önüne alınarak 249,85 TL ye hükmedilmesi gerekirken 500,00 TL nin hüküm altına alınması isabetsizdir.
4-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ulusal bayram ve genel tatil alacağı hesaplanırken pazar günlerine rastlayan tatil günleri ile ilgili raporun denetime elverişli olmaması da hatalıdır.
5-Hükmedilen alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun belirtilmemesinin infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 30/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.