9. Hukuk Dairesi 2015/31268 E. , 2015/33755 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ücret alacağı, ikramiye alacağı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, milli ve resmi bayram ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; duruşma gününün taraflara tebliği için davetiyeye yapıştırılacak posta pulu bulunmadığından duruşma isteğinin reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi. gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının 23/09/2004 tarihinde davalı firmada bilgi işlem ve bilişim sistemleri sorumlusu olarak işe başladığını, 09/03/2012 tarihine kadar çalıştığını, davalı firmanın tamamen kendi keyfi iradesi ile davacının isteği olmadan 01/03/2012 tarihinde 8 gün yıllık izine gönderdiğini, ancak davacı izindeyken davalının 08/03/2012 tarihinde müvekkilinin iş akdini haksız olarak feshettiğini, davalı firmada çalıştığı süre boyunca bütün milli, dini bayramlarda ve resmi tatillerde çalıştığını, alacaklarının ödenmediğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, ücret, ikramiye, fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının eşinin de davalı şirkette çalıştığını, eşinin dahil olduğu bir olaya davacının da karıştığını, davacının iş aktinin haklı olarak feshedildiğini, alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının hakarete ilişkin eyleminin 15/02/2012 tarihinde meydana geldiği, olayın disiplin kuruluna sevk edildiği tarihin olayın akabinde tutulan 16/02/2012 tarihli tutanaktan hemen sonra olduğu, davacının en son savunmasının 27/02/2012 tarihli olduğu, davacının iş akdinin ise 12/03/2012 tarihli ihtarname ile feshedildiği, iş akdinin fesih tarihi dikkate alındığında 6 iş günü olan sürenin geçirilmiş olduğu, ödenmeyen işçilik alacakları olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, ikramiye ve fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsiline, ücret alacağı davadan sonra ödendiğinden bu alacak bakımından karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İşverenin tüzel kişi olması durumunda altı işgünlük süre feshe yetkili merciin olayı öğrendiği günden itibaren başlar. Bu konuda müfettiş soruşturması yapılması, olayın disiplin kurulunca görüşülmesi soruşturma süreci nedeni ile süreyi işletmez. Olayın feshe yetkili kişi ya da kurula intikal ettirildiği gün altı iş günlük sürenin başlangıcını oluşturur.
Davalı işverence feshe dayanak yapılan davacının hakarete yönelik eyleminin 16/02/2012 tarihinde meydana geldiği sabittir. Dosya içeriğine göre feshe yetkili makam yönetim kurulu olup, soruşturma sonunda disiplin kurulu 06/03/2012 tarihli kararı ile davacının çıkarılmasına karar vererek durumu yönetim kurulunun bilgisine sunmuştur. Şirket yönetim kurulu ise disiplin kurulunun bu kararının kendisine intikal etmesi üzerine 08/03/2012 tarihli kararı ile davacının iş sözleşmesinin 08/03/2012 tarihi itibariyle feshine karar vermiştir. Dolayısıyla feshin hak düşürücü süre içinde yapıldığı açıktır.
Diğer yandan işçinin hakle fesih nedeni yapılan eylemi ceza davası konusu olmuştur.6100 sayılı HMK’nın 165/1. maddesi uyarınca “Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir”.
Davacının haklı neden olarak kabul edilen davranışı ceza davası sonunda maddi olgu olarak kesinleşeceğinden sözkonusu ceza davasının kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre hüküm feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ve buna göre davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığının değerlendirilmesi gerekir. Davacının tazminat istemlerinin yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 30/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.