19. Hukuk Dairesi 2018/894 E. , 2019/5350 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ipoteğin fekki davası hakkında İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi"nden verilen 2017/67 esas, 2017/343 karar sayılı ve 15.09.2017 tarihli hükmün istinaf incelemesi sonrası davalı vekilinin istinaf talebinin reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına ilişkin Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 2018/61 esas, 2018/74 karar sayılı ve 23.01.2018 tarihli ilamına karşı davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacı şirketin davalı banka ile 28/05/2014 tarihinde “Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi” imzaladıklarını, bu sözleşmeye göre davacı şirkete banka tarafından 500.000,00 TL limitli kredibilite tanımlaması yapıldığını, söz konusu kredinin onaylanmış fakat tüm başvuruların yapılmış olunmasına rağmen kredinin kullandırılmadığını ve sürüncemede bırakıldığını, davalı ile yapılan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine ek olan bir çok sözleşme imzalandığını, kullandırılmayan 500.000,00 TL üst limitli krediyi arttırarak kullanabilmek adına davalı tarafından davacıdan teminat olarak talep edilen ... ili ... ilçesi ... mevkii 970 ada 14 parselde bulunan A Blok 5. Kat 17 numaralı bağımsız bölüm ve ... ili ... ilçesi ... mevkii 970 ada 14 Parselde bulunan A Blok 8. Kat 27 numaralı bağımsız bölüme kayıtlı taşınmazlarını ipotek verdiğini ve krediyi 750.000,00 TL’ye arttırdığını, dava konusu ipotek işlemine istinaden herhangi bir borçlandırıcı işlem olmaması ve kredi sözleşmesine göre kullandırılması gereken kredilerin kullandırılmaması limitlerin açılmaması sebebiyle söz konusu ipotek tescillerinin fek edilmesi gerektiğini bildirir ... 1. Noterliği vasıtasıyla 01.02.2017 tarihinde davalı tarafa ihtarname çekildiğini, ancak davalının sorumluluğunu yerine getirmediğini, davacının davalıya karşı kredi sonucunda borçlanacağını düşünerek işbu ipotek haklarını tanıdığını bu nedenlerle maddi ve manevi hakları saklı kalmak kaydı ile davalı banka lehine konulmuş olan ipotek şerhinin hükümsüzlüğünün mahkemece tayin ve tespiti ile davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı bankaca davaya konu ipoteğin fekki yönünde ilgili tapu sicil müdürlüğüne 23.02.2017 tarihli fek yazısı gönderildiğini, davaya konu ipoteğin fekkedildiğini, dolayısıyla davanın konusunun kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ettiklerini, ancak davanın açılmasına davalı bankanın sebebiyet vermediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı tarafça dava konusu ipotek tescillerinin fek edilmesi için İskenderun 1. Noterliği vasıtasıyla 01.02.2017 tarihinde davalı tarafa ihtarname çekildiğini, ancak davalı bankanın olumlu ya da olumsuz bir cevap vermediğini, tapu müdürlüğünden gelen cevabi yazıda söz konusu fek işlemi için davalı banka tarafından, dava açılmadan önce 23.02.2017 tarihinde tapu müdürlüğüne hitaben yazı gönderildiğini, gönderilen yazının tapu müdürlüğüne 02.03.2017 tarihinde kayda girdiği ve aynı tarihte ipoteğin terkin edildiğini ve taraf vekillerinin 15.09.2017 tarihli duruşmadaki beyanlarında davanın konusuz kaldığını beyan ettiklerinden davanın konusunun kalmadığını, davacının davasını bu işlemlerin sonucunu beklemeden 27.02.2017 tarihinde açtığını, davalının ise çekilen ihtarnameye rağmen davacı tarafa herhangi bir cevap vermediğini, her iki tarafında davanın açılmasına kısmen sebebiyet verdikleri gerekçesiyle taraflar lehine masraf ve ücreti vekalet takdirine yer olmadığı ayrıca davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş,hükme karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı tarafından düzenlenen İskenderun 1. Noterliği’nin 01.02.2017 tarih ve 03245 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile; "kredinin açılması, aksi halde ipoteğin kaldırılması" talep edildiği, ihtarname davalı bankaya 06.02.2017 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede davalı bankaya 5 günlük süre verildiği, ihtarnamede belirlenen 5 günlük süre kredinin açılması veya ipoteğin kaldırılması için yeterli olduğu, banka tarafından sürenin yeterli olmadığı, ek sürenin gerektiği hususunda davacı tarafa bilgi verildiğine veya ek süre talebinde bulunulduğuna dair dosya kapsamında herhangi bir belgeye rastlanmadığı, bu durumda davalı banka tarafından ihtarnamenin tebliğ edildiği 06.02.2017 tarihinden itibaren 5 günlük süre içerisinde işlemi sonuçlandırması gerekir iken ipoteğin kaldırılması hususunda Tapu Müdürlüğü"ne hitaben 23.02.2017 tarihli yazı düzenlendiği, bu yazının Tapu Sicil Müdürlüğü"ne 02.03.2017 tarihinde ulaştığı, aynı tarihte de ipoteğin kaldırıldığı, davacı tarafından iş bu davanın 27.02.2017 tarihinde açıldığı, Tapu Sicil Müdürlüğü"ne hitaben yazılan yazı 23.02.2017 tarihli olmakla birlikte dava açıldıktan sonra 02.03.2017 tarihinde Tapu Sicil Müdürlüğü"ne ulaştığı, işleme başlandığı ve yine ipoteğin kaldırılması hususunda Tapu Sicil Müdürlüğü"ne yazı yazıldığı hususunda TTK’nun 18/3 maddesinde düzenlenen tacirler arasındaki ihtar şekillerinden biriyle davacıya haber verilmediği, davacının ipoteklerin tapudan fiilen fek edilmesinden önce davasını açtığı ve dava tarihi itibariyle davacının davasını açmakta haklı olduğu, bu nedenlerle her ne kadar dava konusuz hale gelmiş olsa bile, davacının dava tarihinde haklı olması nedeniyle yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılarak, Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi’nin 6. maddesi uyarınca davacı vekili yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, davacının dava tarihinde haklı olması nedeniyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına,konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş,hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın maddi hukuka ve muhakeme hukukuna uygun olmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 2018/61 esas ve 2018/74 karar sayılı ve 23.01.2018 tarihli hükmün ONANMASINA, dosyanın İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 28/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.