12. Ceza Dairesi Esas No: 2014/1725 Karar No: 2014/15840 Karar Tarihi: 25.06.2014
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/1725 Esas 2014/15840 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, suç soruşturması nedeniyle tutuklu kalan ve beraat eden müvekkilinin maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin dava açmıştır. Ancak, tazminat davası süresinin 10 yıllık bir süre ile sınırlandırıldığı belirtilmiştir. Muş Ağır Ceza Mahkemesi'nin, 04.06.1998 tarihli kararında davacının beraat hükmünün 02.07.1998 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir. Ancak, davanın 02.10.2012 tarihinde, 10 yıl dolduktan sonra açıldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, davanın süresinde açılmadığına karar verilmiştir ve davacının tazminat talebi reddedilmiştir. Kanun maddeleri olarak, davanın açılması için gereken sürenin 466 sayılı Kanun'un 2. maddesinde üç aylık süre olduğu belirtilirken, tazminat davasının özel hukuk kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve makul bir süre içinde dava konusu edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, kanun dışı yakalanan veya tutuklananlar hakkında beraat hükmünün kesinleşmesinden itibaren 10 yıl sonra tazminat talebinde bulunulamayacağı belirtilmiştir.
12. Ceza Dairesi 2014/1725 E. , 2014/15840 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat Hüküm : Davanın reddi
Davacı vekilinin 02.10.2012 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dava, 466 sayılı Kanun hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olup; Ceza Genel Kurulu"nun 23/03/2010 tarih ve 2009/256 esas ve 2010/57 sayılı kararında, 466 sayılı Kanun"un 2. maddesindeki üç aylık sürenin başlangıcı için 21/04/1975 tarih ve 3-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"na atıf yapılarak kesinleşen beraat kararından davacının haberdar olmasının arandığı, ancak adı geçen kararda tazminat davasının ne zamana kadar açılması gerektiğine dair bir açıklama bulunmamakla birlikte hiçbir hakkın sonsuza dek dava konusu yapılamayacağı, özel hukuk kapsamında değerlendirilmesi gereken bu talebin de makul bir süre içinde dava konusu edilmesi gerektiği, dava süresi açısından en lehe kabul ile Borçlar Kanununun 60. maddesindeki sürenin kabulünün gerektiği ve her koşulda davanın 10 yıllık süre içinde açılması gerektiği kabul edilmekle, kanun dışı yakalanan veya tutuklananlar hakkında beraat hükmünün kesinleşmesinden itibaren 10 yıl dolduktan sonra 466 sayılı Kanun"a göre tazminat istenemeyeceği bu kapsamda, incelemeye konu olan tazminat davasına dayanak teşkil eden Muş Ağır Ceza Mahkemesi"nin, 04.06.1998 tarih, 1997/160 Esas – 1998/18 Karar sayılı dosyasındaki kesinleşme şerhine göre, davacı hakkındaki beraat hükmünün 02.07.1998 tarihinde kesinleştiği, davanın 02.10.2012 tarihinde, 10 yıl dolduktan sonra açıldığının anlaşılması karşısında, süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin davanın, süresinde açıldığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 25.06.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.