22. Hukuk Dairesi 2017/20357 E. , 2019/3825 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde duruşmalı olarak davalılardan ... İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; duruşma gününün taraflara tebliği için tebligat gideri verilmediğinden duruşma isteğinin reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin haklı sebep olmadan sözleşmesinin feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliler ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı ... İnş. San. ve Tic. A.Ş."nin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 46. maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Yasa"nın 63. maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46. maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır.
Hafta tatili izni kesintisiz en az yirmidört saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin yirmidört saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır.
Davacı imzasını taşıyan bazı formlarda, davacının hafta tatili izni adı altında değişik tarihlerde, toplu olarak izin kullandığı anlaşılmaktadır. Arka arkaya kullandırılan bu izinlerin tümünün hafta tatili karşılığında kullandırıldığının kabul edilmemesi isabetlidir. Ancak her bir toplu izinden bir günün, o haftaya ilişkin hafta tatili olarak kullandırıldığının kabul edilmesi; hafta tatili adı altında kullandırılan birer günlük izinlerin de ayrıca değerlendirilmesi dosya içeriğine uygun düşecektir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
3-Taraflar arasında davacının yıllık izin alacağına uygulanacak faiz konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin feshi halinde kullanılmayan izin sürelerine ait ücretlerin, son ücret üzerinden ödenmesi gerektiği kurala bağlanmıştır. Ancak, Yasada izin ücreti için kesin bir ödeme günü belirlenmiş değildir. İş sözleşmesinin feshedildiği tarihte izin ücreti muaccel olur. Bununla birlikte, faiz başlangıcı bakımından işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekir. Dairemizce, iş sözleşmesinin feshinde ödenmesi gereken izin ücreti, geniş anlamda ücret içinde değerlendirilmemiş ve 4857 sayılı Kanun"un 34. maddesinde sözü edilen bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilemeyeceği kabul edilmiştir O halde, izin ücreti için uygulanması gereken faiz, yasal faiz olmalıdır. Mahkemece talep dikkate alınarak yıllık izin ücreti alacağına yasal faiz oranını geçmemek üzere en yüksek banka mevduat faizi yürütülmesi gerekirken hüküm altına alınan yıllık izin ücreti alacağına doğrudan mevduata uygulanan en yüksek faiz işletilmesine karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20/02/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.