13. Ceza Dairesi Esas No: 2011/3707 Karar No: 2012/295 Karar Tarihi: 09.01.2012
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2011/3707 Esas 2012/295 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık önceden kasıtlı suçtan hükümlülüğü bulunduğu için, hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. Sanık hırsızlık suçu işlediği için mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak mahkeme, yasal düzenlemeleri doğru uygulamadığından ve sanığın eyleminin diğer suçları da içerdiğinin farkına varmadığından kararında hatalar yapmıştır. Değerin azlığı kavramının, hafif ve pek hafif ölçütleriyle karıştırılmaması gerektiği ve bu maddeye düzenleniş amacının dışında yorum getirilerek cezadan indirim yapılmasının yanlış olduğu belirtilmiştir. Kasıtlı suçtan hükümlülüğün yasal sonucu olarak, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesi uyarınca uygulama yapılmaması gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri: 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesi, 5252 sayılı yasanın 9/3 maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 141. ve 142. maddeleri, 765 sayılı TCK'nın 493/1. Maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 143. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 145. maddesi, 5237 sayılı TCK'nun 53.maddesi.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2011/3707 E. , 2012/295 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığın önceden kasıtlı suçtan hükümlülüğü bulunması nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulama olanağı bulunmadığı anlaşılmakla yapılan incelemede; 5252 sayılı yasanın 9/3 maddesi uyarınca hükümlü yararına olan hükmün, önceki ve sonraki yasaların ilgili bütün hükümlerinin somut olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle bulunması gerektiğinin ve 5237 sayılı TCK’nın 141. ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK.nın 493/1. maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu, somut olayda sanığın eyleminin, 142/1-b. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun yanında aynı yasanın 116/2-4. maddesine uyan geceleyin iş yeri dokunulmazlığını bozma ve 151/1. maddesine uyan mala zarar verme suçlarını da oluşturduğunun gözetilmemesi; Sanığın eylemini gerçekleştirdiği adreste bina içerisinde çatı katında hurda bir dolabın arkasına saklanmış olarak geceleyin saat 22.30 sıralarında yakalandığı, yakalama tutanağı içeriği ve sanığın soruşturma evresinde ifadesinden anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayıl TCK"nun 143. maddesinin uygulanmaması, 5237 sayılı TCK’nın 145.maddesindeki “malın değerinin azlığı” kavramının, 765 sayılı TCK’nın 522.maddesindeki “hafif” veya “pek hafif” ölçütleriyle her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlaması dışında benzerliği bulunmadığı, “değerin azlığının” 5237 sayılı Yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu;Yasa koyucunun amacı ile suçun işleniş biçimi,olayın özelliği ve sanığın özgülenen kastı da gözetilmek suretiyle,daha çoğunu alma olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak da gerekiyorsa ceza vermekten vazgeçilebileceği ölçüdeki düşük değerler esas alınmak,yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanmak koşuluyla uygulanabileceği düşünülmeden,bu maddeye düzenleniş amacının dışında yorum getirilerek cezadan indirim yapılması aleyhe temyiz olmadığından; Kasıtlı suçtan hükümlülüğün yasal sonucu olarak, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53.maddesi uyarınca uygulama yapılmaması ise infaz aşamsında gözetilmesi olanaklı olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre sanık ..."in temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 09.01.2012 tarihinde oy birliği ile karar verildi.