A) Davacı İsteminin Özeti Davacı, davalı Bakanlığa ait hastanede alt işveren işçisi olarak çalışırken haksız şekilde işten çıkarıldığını iddia ederek, kıdem-ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve genel tatil ücretinin ödetilmesini istemiştir. B) Davalı Cevabının Özeti Davalı T.C. Sağlık Bakanlığı vekili, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir. Davalı Satem Temizlik Şirketi, davaya cevap vermemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti Mahkemece, iş sözleşmesinin, alt işverenin ihalede belirlenen iş süresinin bitiminde işverence haksız şekilde feshedildiği, davacının ..Temizlik Şirketinde çalışması olmadığı sonucuna varılarak, davalı Şirket yönünden husumet yokluğundan davanın reddine, Bakanlık yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz Kararı davalı T.C. Sağlık Bakanlığı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanunî gerektirici sebeplere göre davalı T.C. Sağlık Bakanlığı’nın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Yıllık izin ücreti, geniş anlamda ve dönemsel ücret niteliğinde olmayan, bağımsız, fesihle birlikte ücret alacağına dönüşüp muaccel olan ve çıplak brüt ücret üzerinden hesaplanması gereken, ilgili Yasalarda açık hüküm bulunmadığından temerrüt tarihinden itibaren yasal faize tâbi bir alacaktır. İş sözleşmesinin, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce sona ermesi durumunda yıllık izin ücreti zamanaşımı süresi sona erme tarihinden itibaren beş yıldır. (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 126. maddesi). 6098 sayılı Yasanın 155. maddesindeki düzenlemeye göre ister birden fazla kişi birlikte bir zarara sebep olsun ister aynı zarardan çeşitli nedenlerle sorumlu olsunlar bu kişiler hakkında müteselsil sorumluluğa dair hükümler uygulanacak olup müteselsil borçlulardan birisine karşı kesilen zamanaşımı diğerine karşı da kesilmiş sayılacaktır. Dolayısıyla 6098 sayılı Yasa, 818 sayılı Yasanın aksine eksik teselsülü kabul etmemiş, sadece tam teselsüle yer vermiştir. Şu hâlde 4857 sayılı Yasanın 2. maddesinde, asıl işveren ile alt işverenin ödenmeyen işçilik alacaklarından müteselsil sorumluluğu öngörüldüğünden, 6098 sayılı Yasanın 155. maddesi dikkate alındığında asıl işverenin yaptığı zamanaşımı def"inden alt işverenin de yararlanması gerekecektir. Ancak alacak 818 sayılı yasa döneminde doğmuş ise eksik teselsül hükümlerine göre hareket edilmesi gerekir. Bu durumda ise asıl işverenin zamanaşımı itirazından alt işveren yararlanamaz. Somut olayda, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında çalışan davacının iş sözleşmesi, 31.12.2007 günü sona ermiştir. Dava tarihi, 28.01.2013 olup dava tarihi itibarıyla yıllık ücretli izin için 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 126. maddesinde öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur. Mahkemece, davalı Bakanlık yönünden yıllık izin ücreti talebinin zamanaşımı itirazı nedeni ile reddi gerekirken kabul edilmesi isabetsizdir. 3- Mahkemece, davacının genel tatil ücreti talebi reddedilmesine rağmen kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Bakanlık lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi de ayrı bir bozma nedeni yapılmıştır. F) Sonuç Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 30.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.