
Esas No: 2013/23291
Karar No: 2014/15813
Karar Tarihi: 25.06.2014
Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/23291 Esas 2014/15813 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç :Taksirle öldürme
Hüküm :Sanıklar ..., ... ve ... hakkında; Beraat
Sanıklar ..., ... ve ... hakkında; TCK"nın 85/1, 62/1, 51/1-3-6-7-8, 53/1-2. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Taksirle öldürme suçundan sanıklar ..., ... ve ..."nun beraatlerine; sanıklar ..., ... ve ..."ün mahkûmiyetlerine ilişkin hükümler sanık ... müdafii ile katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A) Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında verilen hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Sanıklar hakkında yapılan yargılama sonunda; sanık ... yönünden, yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olduğu, sanık ... yönünden, yüklenen suç açısından failin taksirinin bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan,
Sanıklar ..., ... ve ... hakkında yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre; sanık ... müdafinin, kusura ve eksik incelemeye; katılanlar vekilinin ise eksik incelemeye ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (f) bendinde yer alan "kastın ağırlığı" ve (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saik" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
2- Taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında TCK"nın 53/1. maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar ..., ... ve ... hakkında verilen hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının 3. bendinin ilk paragrafında yer alan “sanıkların kastının ağırlığı, amaç ve saiki” ibaresinin çıkarılmasına, aynı bendin, hak yoksunluğuna ilişkin 6. alt paragrafının çıkarılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK, sanıklar ... ve ... hakkındaki beraat hükümlerinin ise doğrudan ONANMASINA,
B) Sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Hükme esas bilirkişi raporuyla kusur izafe edilen yüklenici ... Ticaret Limited Şirketi ile ilgili olarak Mersin Ticaret Sicil Memurluğunca düzenlenen 13.06.2011 tarihli cevabi yazıda; sanık ..."ın 21.03.2007-25.03.2008 tarihleri arasında ... Ticaret Limited Şirketi yönetim kurulu üyesi ve yetkilisi olarak çalıştığının, suç tarihinde adı geçen şirket yetkilisinin ... olduğunun belirtilmesine istinaden, sanık ... hakkında, suç tarihinde şirket yetkilisi olmadığı gerekçesiyle beraatine hükmedilerek, ... hakkında suç duyurusunda bulunulmuş ise de; hakkında suç duyurusunda bulunulan ..."ın, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazdığı 01.11.2012 tarihli dilekçeye ekli Ticaret Sicil Gazetesi"nin 22.02.2007 tarihli nüshasında da görüleceği üzere, şirketteki hissesini, suç tarihinden yaklaşık bir ay kadar önce 14.02.2007 tarihinde sanık ... ve Kenan Yuca"ya devrettiği ve şirket müdürlüğüne sanık ..."ın münferid imzasıyla süresiz olarak atandığının anlaşıldığı gibi, sanık ..."ın aşamalardaki savunmalarında, şirketin sahibinin kendisi olduğunu yönündeki beyanları nazara alınıp; sanığın şirketteki konum, sıfat ve görevleri ile sorumluluk alanının, gerektiğinde şirkete ait ticaret sicil kayıtlarının da getirtilerek suç tarihinde sözü edilen şirkette yetkili olan kişi ya da kişilerin belirlenmesinden sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanık ... hakkındaki hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.