Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2763
Karar No: 2020/5207
Karar Tarihi: 19.11.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/2763 Esas 2020/5207 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen kararın istinaf edilmesi sonucu Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi, davanın kısmen kabul edilmesine, itirazın nakit alacak yönünden kabul edilen miktar üzerinden kaldırılmasına, borçlu nezdindeki çek yaprakları bedellerinin depo edilmesi talebinin kabulüne, icra inkar tazminatı talebinin kabulüne ve kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermiştir. Ancak, istinaf mahkemesi kararı sonucu yeniden verilen hükümde kefilin çek depo bedelinden sorumlu tutulabilmesi için özel bir düzenleme olması gerektiği belirtilerek, bu yöndeki hüküm kaldırılmıştır. Kararda bahsedilen kanun maddesi, 30.10.2012 tarihli sözleşmenin (10.9).maddesidir.
11. Hukuk Dairesi         2020/2763 E.  ,  2020/5207 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 15.11.2017 tarih ve 2016/718 E- 2017/857 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi"nce verilen 08.02.2019 tarih ve 2018/982 E- 2019/143 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının dava dışı Kareyapı Ltd. Şti. ile davacı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerinden müşterek borçlu müteselsil kefil olarak sorumlu olduğunu, davacının teminat mektubu tazmini, ticari ve spot krediler, ticari kredi kartından kaynaklanan nakit ve 18 adet çek yaprağının borçlu yedinde bulunmasından kaynaklanan gayri nakit riskinin depo edilmesinden doğan kredi alacağının ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalının kredi borçlarından sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini ve kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada, davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla dava konusu kredi borçlarından sorumluluğunun olduğu, hükme esas alınan rapora göre davacının raporda hesaplanan miktar kadar alacaklı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, itirazın nakit alacak yönünden kabul edilen miktar üzerinden kaldırılmasına, borçlu nezdindeki çek yaprakları bedellerinin depo edilmesi talebinin kabulüne, icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davalının kefil sıfatıyla nakit alacak yönünden davacıya karşı sorumlu olduğu, çek bedellerinin depo edilmesi yönünden, taraflar arasında imzalanan sözleşmede kefilin bu bedelden açıkça sorumlu olduğunun düzenlenmediği, buna göre gayrinakit alacak talebinin reddi gerektiği, davalının istinaf talebinin gayri nakit alacak yönünden yerinde olduğu, davacının teminat mektubunun nakde çevrilmesi nedeniyle oluşan tazminat alacağına uygulanacak faiz oranı yönünden temyiz isteminin, 28.12.2011 tarihli sözleşmenin 45. maddesinde temerrüt faizine ilişkin düzenleme yapılmış ise de, sözleşmenin 45.
    maddesinde temerrüt faizine ilişkin düzenlemede herhangi bir akdi faiz oranı veya miktarı belirtilmediği, davacı bankanın kredi müşterisine ve kefillerine hiçbir şekilde bildirilmeyen en yüksek akdi faiz oranı ve temerrüt faiz oranının tespitinde esas alınmasının mümkün olmadığı, davacı bankanın dava dışı asıl borçlu şirkete uyguladığı en yüksek kredi faiz oranının %24.24 olup temerrüt faiz oranının da buna göre %36.36 olacağı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine, davalı vekilinin istinaf talebinin gayrinakit alacak yönünden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının bu yönden kaldırılmasına ve buna göre yeniden hüküm kurulmasına; davanın kısmen kabulüne, itirazın nakit alacak yönünden kabul edilen miktar üzerinden kaldırılmasına, borçlu nezdindeki çek yaprakları bedellerinin depo edilmesi talebinin reddine, icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, nakdi ve gayrinakdi çek bedellerinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı banka takip talebinde gayrinakdi alacak kapsamında depo talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince her ne kadar gerekçede sözleşmenin ilgili maddesinden bahsedilmeksizin davalı tarafın çek bedelinin depo edilmesi talebi yönünden de sorumluluğuna gidilecek şekilde hüküm kurulmuş ve ilk derece mahkemesi kararının davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine istinaf mahkemesince kefilin çek depo bedelinden sorumlu tutulabilmesi için bu hususta özel bir düzenlemenin bulunmadığından bahisle ilk derece mahkemesinin bu yöndeki hükmü kaldırılarak yeniden hüküm verilmiş ise de, icra takibinin konusunu teşkil eden gayrinakdi alacak yönünden depo talebinin dayanağını teşkil eden 30.10.2012 tarihli sözleşmenin (10.9).maddesinde açıkça “Müteselsil kefiller, bankanın merkez ve tüm şubelerinde müşteri lehine açılmış veya açılacak her türlü krediler ile bu kredilere ilişkin olarak doğmuş ve doğacak tüm borç ve taahhütlerinden, mevzuattan kaynaklanan çek garanti tutarlarından (Çek kanunu uyarınca bankanın ödemekle yükümlü olduğu yasal ödeme tutarlarından) ve gerek yalnız olarak gerekse diğer kişilerle birlikte asaleten veya müteselsil kefil sıfatıyla krediler sebebiyle doğmuş ve doğacak bütün borçlarından, ... sorumlu olduklarını, sorumlu oldukları azami miktarı, kefalet tarihlerini kendi el yazılarıyla belirtmek suretiyle ve imzalarıyla TBK’nun ilgili hükümlerine uygun olarak aşağıda kabul etmişlerdir...” düzenlemesi karşısında istinaf mahkemesinin gayri nakdi depo talebine yönelik kararı doğru olmadığından, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, dava dosyasının Ankara BAM 21. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi