Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2262
Karar No: 2020/724
Karar Tarihi: 01.06.2020

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2262 Esas 2020/724 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı banka, PC Pan Yazılım Bil. Elek. Tas. Foto. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile imzalanan genel kredi sözleşmesinde davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imza attığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının ise takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazının iptali ile %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etti. Davalı vekili, davalının kefil olmadığını savunarak davanın reddini istedi. İlk derece mahkemesi, davalının evli olduğu ve eşinin rızasının alınmadığı gerekçesiyle davalı yönünden geçersiz olduğuna karar verdiği genel kredi sözleşmesinin TBK'nun 584. maddesindeki düzenlemesinin kamu düzenine ilişkin olduğunu ve bu nedenle davanın reddine karar verdi. Bölge adliye mahkemesi, davalının şekil noksanlığını ileri sürmesinin hakkın kötüye kullanılmak vasfında olduğunu vurguladı ve davacı bankanın kefalet taahhüdünün olmaması halinde kredinin açılamayacağına dikkat çekti. Dosyadaki bilgilere göre kredinin açılmasının salt davacı kefilin kefaletinin güçlülüğünden kaynaklandığı anılan kefalet taahhütünün olmaması halinde kredinin açılamayacağı ve kredinin kullanıldırılmasının salt kefilin davranışları ile
19. Hukuk Dairesi         2018/2262 E.  ,  2020/724 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi


    Taraflar arasında görülmekte olan itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi tarafından verilen davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davacı banka ile dava dışı ... PC Pan Yazılım Bil. Elek. Tas. Foto. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazının iptali ile % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalının asıl borçlu şirketin ortağı iken 30/11/2012 tarihinde şirket ortaklığının sona erdiğini ve söz konusu sözleşmeye kefil olmadığını, kefil olsa bile evli olduğu için eşinin rızasının alınması gerektiğini, eşin rızasının bulunmadığını, takipte istenen faiz oranının fahiş ve hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini sitemiştir.
    İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davalının takibe konu genel kredi sözleşmesini imzaladığı tarihte evli olduğu ve herhangi bir ayrılık kararı bulunmamasına rağmen eşinin rızasının alınmadığı,TBK"nun 584. maddesinde aranan koşulları taşımayan genel kredi sözleşmesinin davalı yönünden geçersiz olduğu, kefalet sözleşmesinin imza tarihi itibariyle de 6455 sayılı Kanunun 77. maddesi ile getirilen değişikliğin uygulanmasının mümkün olmadığı, TBK"nun 584. maddesindeki düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olduğundan re"sen gözönüne alınması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince, TBK"nun 584. maddesindeki geçerlilik şartına rağmen davalı eşinin yazılı muvafakatına gerek görmeden kredi kullandıran davacı banka daha sonra şekil şartı eksikliğinin ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğunu açıkça ortaya koyması gerektiği, aksi takdirde kanunun aradığı şekil şartının hiç bir önemi kalmayacağı, dosyadaki bilgilere göre kredinin açılmasının salt davacı kefilin kefaletinin güçlülüğünden kaynaklandığı anılan kefalet taahhütünün olmaması halinde kredinin açılamayacağı ve kredinin kullanıldırılmasının salt kefilin davranışları ile uyandırdığı kefalete dayalı bulunduğunun ispatlanamadığı,davalı kefilin şekil noksanlığını ileri sürmesinin hakkın kötüye kullanılmak vasfında olduğunun davacı bankaca açıkça ortaya konulamadığından kefaletin geçersizliğinin kabulünün gerektiği, TBK"nun 584/3. fıkrasındaki 28/03/2013 tarihli değişikliğin kefalet sözleşmesinin düzenlendiği 23/10/2012 tarihinden sonra olmasından dolayı davalı aleyhine uygulanamayacağı gerekçesiyle davacı vekillinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA,dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 01.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi