20. Ceza Dairesi 2019/7368 E. , 2020/3604 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Sivas 5.Asliye Ceza Mahkemesinin 18/12/2014 tarihli ve 2014/697 esas ve 2014/783 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 26/11/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Şüpheli ... hakkında, 06/10/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle Sivas Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda 20/12/2013 tarihli, 2013/12101 soruşturma, 2013/4906 esas ve 2013/2372 sayılı iddianame ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
2-Yapılan yargılama sonucunda kanun yararına bozma istemine konu Sivas 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/12/2014 tarihli ve 2014/697 esas,2014/783 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/8 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 05/02/2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına, 5237 sayılı Kanun’un 191/8 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddeleri gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Sivas 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/12/2014 tarihli ve 2014/697 esas, 2014/783 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, her ne kadar mahkemesince sanığın savunmasının alınmasının sonuca etkili olmayacağı gerekçeleriyle, sanığın savunmasının alınması yönündeki ara karardan dönülerek mahkumiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun “sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir” şeklindeki 193/2. maddesi ile “(1) Suç, yalnız veya birlikte adlî para cezasını veya müsadereyi gerektirmekte ise; sanık gelmese bile duruşma yapılabilir. Bu gibi hâllerde sanığa gönderilecek davetiyede gelmese de duruşmanın yapılacağı yazılır.” şeklindeki 195/1. maddesinde belirtilen ayrık durumların somut dava dosyasında gerçekleşmediği ve usulüne uygun şekilde sanık sıfatıyla sorgusu yapılmayan sanığın mahkûmiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Sivas 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/12/2014 tarihli ve 2014/697 esas, 2014/783 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
İncelenen dosyadan; Sivas 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/12/2014 tarihli ve 2014/697 esas, 2014/783 sayılı kararı ile, sanık savunması alınmadan sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/2 maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına, 5237 sayılı Kanun’un 191/8 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddeleri gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 05/02/2015 tarihinde kanun yoluna gidilmeden kesinleştiği anlaşılmaktadır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 193. maddesinde yer alan,
(1) Kanunun ayrık tuttuğu hâller saklı kalmak üzere, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmaz. Gelmemesinin geçerli nedeni olmayan sanığın zorla getirilmesine karar verilir.
(2) Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir.” şeklindeki düzenlemeler dikkate alındığında; mahkumiyet hükmü olmayan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine mahkemece sanığın sorgusu yapılmadan karar verilebileceği, mahkeme kararının bu nedenle kanuna aykırı olmadığı anlaşıldığından kanun yararına bozma istemi gerekçe yönünden yerinde görülmemiştir. Ancak;
28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddede yer alan;
“(1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında hâlen denetimli serbestlik veya tedavi kararı uygulananlar bakımından Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesi hükümleri çerçevesinde bu tedbirlerin uygulanmasına devam olunur.
(2) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.
(3) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi kararı verilmiş olup da bu yükümlülükleri ihlal eden kişilerin yargılanmasına devam olunur.” şeklindeki düzenlemeler karşısında, mahkemece, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesindeki koşullar aranmaksızın 5320 sayılı Kanun"un geçici 7/2. maddesi uyarınca “hükmün açıklanmasına geri bırakılmasına” karar verilmesi yerinde ise de, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ancak mahkumiyet hükmü kurulması halinde verilebileceği, sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanması kararı ile birlikte ayrıca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin hukuken mümkün olmadığı, mahkeme kararının bu nedenle kanuna aykırı olduğu anlaşıldığından kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
D-)Karar:
Açıklanan nedenlerle,
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ancak mahkumiyet hükmü kurulması halinde verilebileceği, sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanması kararı ile birlikte ayrıca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin hukuken mümkün olmadığı, mahkeme kararının bu nedenle kanuna aykırı olduğu anlaşıldığından kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görüldüğünden; Sivas 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/12/2014 tarihli ve 2014/697 esas, 2014/783 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince değişik gerekçe ile kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
01/07/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.