Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5455
Karar No: 2020/1584
Karar Tarihi: 24.02.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/5455 Esas 2020/1584 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, olayla ilgili olarak davalıların ihmali neticesinde oğullarının %20 oranında yanıkla yaralandığı gerekçesiyle toplam 55.000 TL tazminat talep ettiler. Mahkeme, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verirken, maddi tazminat taleplerinin reddine karar verdi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 30.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine hükmetti. Daire, davacıların maddi tazminat taleplerinin hangi kalemlerden oluştuğunu açıklığa kavuşturmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verdi. Mahkemenin, yeterli kanıt olmamasına rağmen zararın gerçek tutarını ve kapsamını tespit edebilecek uzman bir bilirkişi aracılığı ile hesaplamakla yükümlü olduğunu hatırlatarak, zararın gerçek tutarını ve kapsamını tespitine yönelik uzman bilirkişiden rapor alınmasını ve sonucuna uygun bir karar verilmesini istedi. Sonuç olarak, davacıların sair temyiz itirazları reddedildi ve hüküm davacılar yararına bozuldu. Kanun maddeleri ise; Türk Borçlar Kanunu'nun 50/2 fıkrası (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 42/2 fıkrası) ve 6100 sayılı
3. Hukuk Dairesi         2019/5455 E.  ,  2020/1584 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar, oğulları ..."ın 04.08.2010 tarihinde davalıya ait markette bulunduğu esnada davalının oğlu Hakan"ın zemine kolonya dökülüp yaktığını ve plastik kolonya şişesinin alev alması sonucu can havliyle şişeyi oğulları ..."ın üzerine attığını, çocuğun vücudunda toplam %20 oranında yanık oluştuğunu ileri sürerek,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 55.000 TL tazminatın olayın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
    Davalı, olayın davacıların oğlu ..."ın anlattığı şekilde meydana gelmediğini, yangına ..."ın sebebiyet verdiğini, olayın meydana gelmesinde asıl kusurun davacı tarafa ait olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 07.04.2014 tarih ve 2014/1023 E.-2014/5569 K. sayılı ilamı ile "" ...somut olayda, küçüğün verdiği zarardan gerekli dikkat ve özeni göstermeyen davalının sorumlu olduğu ve bu sorumluluk ile doğmuş olan zararlı sonuç arasında uygun nedensellik bağı bulunduğu gözetilerek, söz konusu sorumluluğu doğuran davranışın, zararlı sonucun doğmasında hangi oranda etkili olduğunun belirlenmesi için gerekli araştırma ve incelemenin yapılması; bu konuda çocuk gelişimi ve eğitimi konusunda uzmanlığı bulunan bilirkişiden veya bilirkişi kurulundan da görüş alınması ve ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde, tarafların sosyo-ekonomik durumları da gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği..."" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda ise,alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş,bu kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 13.12.2017 tarih 2016/10797 E.- 2017/17571 K. sayılı ilamı ile ""....Dairemizin 07.04.2014 gün 2014/1023 Esas - 5569 Karar sayılı bozma ilamında izlenecek yöntemin ne olduğu belirtildiği halde, eksik inceleme ile hüküm kurulduğu,mahkemece bozma ilamına uyulmakla, bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğacağı gözetilerek, önceki bozma ilamında belirtildiği üzere somut olayda küçüğün verdiği zarardan, gerekli dikkat ve özeni göstermeyen davalının sorumlu olduğu ve bu sorumluluk ile doğmuş olan zararlı sonuç arasında uygun nedensellik bağı bulunduğu gözetilerek, söz konusu sorumluluğu doğuran davranışın, zararlı sonucun doğmasında hangi oranda etkili olduğunu belirtir uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği..."" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece ikinci bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda ise,davanın kısmen kabulüne;davacıların maddi tazminat taleplerinin reddine;davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, 30.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine;fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş,hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Davacılar vekili dava dilekçesinde,maddi tazminat talebini fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.000 TL üzerinden açmış ise de dava dilekçesi incelendiğinde maddi tazminat talebinin hangi kalemlerden oluştuğunu net olarak açıklamadığı anlaşılmaktadır.
    Yine,Dairemizin ve Yargıtay"ın yerleşik içtihatları da dikkate alındığında,yol ve konaklama için davacıların yaptığı giderlerin davalı tarafından karşılanması gerekmektedir.Bu noktada ise, yol ve konaklama giderlerinin belgeye bağlanması koşul olmayıp,kişinin haksız eyleminden zarar gördüğünün kanıtlanması yeterlidir.Ayrıca yol ve konaklama gideri için fatura ve makbuz gibi belgeler bulup getirmesi zorunlu değildir.
    6098 sayılı TBK 50/2 fıkrasına göre (818 sayılı BK 42/2 fıkrası) ,zararın gerçek tutarının kanıtlanamaması durumunda, hakim 2.fıkra gereği olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararı ve kapsamını doğrudan araştırmakla ve uzman bilirkişi aracılığı ile tutarını hesaplamakla yükümlüdür.
    Bu itibarla mahkemece,öncelikle davacılar vekiline maddi tazminat taleplerinin hangi kalemlerden oluştuğunun açıklattırılması,dava konusu olaya ilişkin soruşturma dosyası ile davacıların oğlu ..."a ait tüm tedavi kayıtları ve hastanelere yapılan ödemeler olup olmadığının araştırılması, ödeme kayıtlarının dosyaya temin edilmesi, davacılar tarafından yol ve konaklama giderleri konusunda yeterli kanıt ortaya konulamasa bile, mahkemece TBK 50/2 (BK. md.42/2) çerçevesinde zarar ve kapsamını tespitine yönelik uzman bilirkişiden Yargıtay denetimine uygun rapor alınıp, hasıl olacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi