Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/21239
Karar No: 2015/33669
Karar Tarihi: 26.11.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/21239 Esas 2015/33669 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2014/21239 E.  ,  2015/33669 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ


    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, genel tatil ücreti, ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalının işletmekte olduğu ... Lisesinde bulunan okul kantininde 2003 yılı Şubat ayında çalışmaya başladığını, ancak sigortasının 2004 yılının Ekim ayında yapıldığını ve 07.03.2010 tarihine kadar aralıksız olarak çalıştığını, müvekkilin davalı tarafa bağımlı olarak emir ve talimatları ile çalıştığını, aylık net ücretinin 800,00 TL olduğunu, sabah 07:00’da mesaiye başladığını ve akşam 19:00’a kadar çalışmaya devam ettiğini, sigortalılık süresinin dolması sebebiyle emekli olmayı hak ettiğini ve 07.03.2010 tarihinde işyerinden ayrıldığını, işyerinden ayrıldığı esnada hiçbir hak ve alacağının ödenmediğini, davacının 15 ay birikmiş ücret alacağının olduğunu ileri sürerek, kıdem tazminatı ile fazla çalışma, genel tatil, yıllık ücretli izin ve ücret alacaklarının tahsilini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalılar vekili, davacının hiçbir zaman müvekkilinin işlettiği okul kantininde çalışmadığını, okul idaresi tarafından işe alınıp, okulun güvenlik görevlisi ihtiyacı için çalıştırıldığını, ücretinin okul idaresi ve okul aile birliği tarafından ödendiğini, okul idaresi ve Milli Eğitim Müdürlüğünün davacıyı çalıştırdıklarını, kanuni engellerden dolayı çalıştırdıkları davacının sigortasını yaptıramadıklarını, davacının fakir ve ihtiyaç sahibi olduğunu, sigortaya ihtiyacı olduğunu söyleyip müvekkilinden sigortasını yatırmasını istediklerini, okul idaresine yardımcı olmak için ve davacının sigortadan faydalanması için müvekkilinin kabul ettiğini, yaz tatillerinde okul kapalı olmasına rağmen sigorta primlerini yatırmaya devam ettiğini, daha sonra okul idaresinin davacıyı işten çıkartmasından dolayı müvekkilinin de artık sigortasını yatırmadığını, davacının taleplerinin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının fiilen davalı ... ve Demircioğlu Unlu Mamülleri Gıda San Tic Ltd Şti’ne bağlı olarak kantinde çalıştığının sabit olduğu, davacının emekli olarak işten ayrıldığı ve kıdem tazminatına hak kazandığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı taraflar temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Somut olayda, davacı davasını şirket yetkilisi Salim Demircioğlu (Demirci) aleyhine açmış ise de, mahkemece davacının işvereninin ...’nin yetkilisi ve temsilcisi bulunduğu .... olduğunun tespiti üzerine davanın doğru hasma yöneltildiği, bu durumda davalı şirket ortağı ve yetkilisi olan ...’nin davada bir sıfatının kalmadığı gibi hüküm altına alınan hak ve alacaklardan şahsi sorumluluğunun da olmayacağı anlaşıldığından, davalı ... hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken hüküm altına alınan hak ve alacaklardan sorumlu tutulması hatalıdır.
    3-Davacı işçinin ücret alacağının bulunup bulunmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
    4857 sayılı İş Kanununun 37 nci maddesine göre, işçiye ücretin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur.
    Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir.
    Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.
    4857 sayılı Yasanın 32 nci maddesinde, “Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya üçüncü kişileri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının, brüt ya da kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye TC Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TC Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler” şeklinde kurala yer verilmiştir. Anılan hükme göre, belli koşulların varlığı halinde ödemeler işçi adına açılacak banka hesabına yatırılmalıdır.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı 15 aylık birikmiş ücretinin ödenmediğini ileri sürerek ücret alacağı talebinde bulunmuş ve bu talep mahkemece gerekçesiz olarak reddedilmiş ise de, bu karar eksik incelemeye dayalıdır.
    Davacının ücret alacağı talebi karşısında davalı işveren ücretlerin makbuz karşılığında ödendiğini, ödemelerin Okul Aile Birliğinin işletme defterine kaydedildiğini savunmuş, davacı duruşmanın 20.10.2011 tarihli celsesinde ücrete yönelik beyanda bulunarak para makbuzlarındaki imzayı kabul etmiş, ücret bordrolarındaki imzayı ise reddetmiş ve aylık ücretini Okul Aile Birliğinden aldığını, karşılığında bir deftere imza attığını beyan etmiştir.
    Yukarıdaki açıklama ve yasal düzenlemelere göre, çalışmanın ispatı davacı işçiye, ücretin ödendiğinin ispatı ise davalı işverene düşmektedir. Davacının çalışması tartışmasızdır. Davalı işveren ücret ödemesine ilişkin para makbuzu, gider pusulası, ücret bordrosu ve üçüncü şahıs durumunda olup ücreti ödeyen Okul Aile Birliğinin kayıt ve belgelerini sunmuştur.
    Mahkemece yapılacak iş; öncelikle davacı tarafa ücret talep ettiği dönemi açıklattırmaktır. Bu açıklamadan sonra davacının hak ettiği ücret ile yapılan ödemeler kıyaslanarak var ise, ödenmeyen ücret alacağı hüküm altına almaktır. Ücret alacağının eksik inceleme ile gerekçesiz bir şekilde reddine karar verilmesi hatalıdır.
    4-Hükmedilen miktarların “net” mi yoksa “brüt” mü olduğunun hüküm fıkrasında belirtilmemesinin hükmün infazında tereddüt yaratacağının düşünülmemesi de hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine 26.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi