İhaleye fesat karıştırma suçundan şüpheliler ..., ..., ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 19/07/2018 tarihli ve 2017/175850 soruşturma, 2018/95585 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hakimliğinin 26/09/2018 tarihli ve 2018/7756 Değişik iş sayılı Kararının;
Somut olayda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheli savunmaları, kolluk araştırma tutanakları, dosya arasına celp edilen İstanbul Anadolu 8. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/301 esas sayılı dosyası ve içindeki İstanbul Anadolu 10. İcra Dairesinin 2015/678 esas sayılı dosyası örneği ile İstanbul Anadolu 10. İcra Dairesinin 2015/679 ve 2015/648 sayılı dosyası örnekleri ile tüm dosya kapsamı incelendiğinde, şüphelilerin eylemlerinin hukuki nitelik arz ettiği ve konuyla ilgili açılan ihalenin feshi davasının da İstanbul Anadolu 8. İcra Hukuk Mahkemesinde görülerek 2017/301 esas sayılı dosyasında karara bağlandığı, bu haliyle somut olayda şüpheliler açısından ihaleye fesat karıştırma suçunun yasal ve maddi unsurlarının oluşmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de,
Müşteki vekilinin, borçlu ... hakkında ilama dayalı alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takipleri sonrasında ... adına kayıtlı taşınmazlara haciz konulduğu, anılan taşınmazların İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğünün 2015/679 esas, 2015/678 esas ve 2015/648 esas sayılı dosyaları ile satışa çıkarıldığı, ancak ihale sürecinde şüphelilerin, yapılan ihalelere ihaleye katılma yeterlilikleri olmadığı halde katılıp hileli ve hukuka aykırı davranarak ihalenin düşmesine sebep olarak ihalelere fesat karıştırdıklarını belirterek şikayette bulunması üzerine, başlatılan soruşturma kapsamında ilgili icra dairelerinin ve hukuk mahkemelerinin dosyaları getirtilmiş ve anılan suçun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, dosya içerisinde yer alan yapılan ihalelere ilişkin açık artırma tutanakları incelendiğinde, borçlu ... hakkında başlatılan icra işlemleri sonucu taşınmaz hakkında satış kararı verildiği ve anılan taşınmaz hakkında 12/07/2016 tarihinde yapılan açık artırmaya şüpheli ..."ın katıldığı, 27/07/2016 tarihli karar tensip tutanağı ile ..."ın ihale bedelini yatırmadığı, bunun üzerine 30/09/2016 tarihli açık artırmaya bu kez şüpheli ..."ın katıldığı ve onun da 25/01/2016 tarihli karar tensip tutanağı ile ihale bedelini yatırmadığının anlaşıldığı, yine 18/04/2017 tarihli açık artırmaya diğer şüpheli ..."ın katıldığı, ancak onun da 04/05/2017 tarihli tutanaktan anlaşılacağı üzere ihale bedelini yatırmaması sonrasında, bu kez de şüpheli ..."ın ihaleye katıldığı ve icra takibinde borçlu ve soruşturma kapsamında şüpheli olarak yer alan ... ile şüpheliler arasında akrabalık bağlarının bulunduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde, şüphelilerin müştekiyi zarara uğratmak ve anılan taşınmazın satışına engel olmak amacıyla ortak bir amaç doğrultusunda birlikte hareket ettiklerinin açıkça görüldüğü, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda gerekçe olarak gösterilen ihalenin feshi davasına ilişkin olarak İstanbul Anadolu 8. İcra Hukuk Mahkemesince verilen kararın anılan soruşturma kapsamında bağlayıcı olmadığı cihetle, soruşturma dosyası kapsamına göre mevcut delillerin şüphelilerin üzerine atılı suçtan kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu, bu delillere ve suçun unsurlarına yönelik takdir ve değerlendirmenin mahkemesince yapılması gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 19/04/2019 tarihli ve 94660652-105-34-4720-2019-Kyb sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdi kılınmakla gereği düşünüldü:
İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hakimliğinin 26/09/2018 tarihli ve 2018/7756 Değişik iş sayılı Kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, bu karara yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE 03/07/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.