
Esas No: 2013/12294
Karar No: 2014/15787
Karar Tarihi: 25.06.2014
2863 sayılı Kanun"a aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/12294 Esas 2014/15787 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanun"a aykırılık
Hüküm :-... hakkında beraat.
-... hakkında 2863 sayılı Kanun"un 5728 sayılı Kanun ile değişiklik öncesi 65/b, 5237 sayılı TCK"nın 62, 53/1, 51/1-3 maddeleri gereğince mahkûmiyet, erteleme
2863 sayılı Kanun"a aykırılık suçundan sanık ..."ın beraatine, sanık ..."in ise mahkûmiyetine ilişkin hükümler, katılan vekili ve sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık ... hakkındaki beraate ilişkin hükmün temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılama sonunda, suça konu uygulamaların, hakkında mahkûmiyet hükmü kurulan ... isimli şahıs tarafından yaptırılıp, sanığın herhangi bir ilgisinin bulunmadığı, bu kapsamda yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, sanığın atılı suçtan mahkûmiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraata ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
2-Sanık ..."in mahkûmiyetine ilişkin hükmün temyiz incelemesine gelince,
2863 sayılı Kanun"un, 11/10/2013 tarih, 28792 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan tespit ve tescil başlıklı 7. maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespitinin Kültür ve Turizm Bakanlığı"nın koordinatörlüğünde yapılacağı ve bu tespitlerin koruma bölge kurulu kararı ile tescil edileceği, tescil kararlarının ilanı, tebliği ve tapu kütüğüne işlenmesi ile ilgili hususların yönetmelikle düzenleneceğinin öngörüldüğü, bu amaçla çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik ile sit kararlarının ilan şeklinin kaleme alındığı, 6498 sayılı Kanun"un 1. maddesi ile 2863 sayılı Kanun"un 7. maddesinde yapılan değişiklik ile sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazların tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanacağı ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı hükmünün getirildiği, ayrıca anılan Kanun"un 3. maddesi ile 2863 sayılı Kanun"un 65. maddesinde “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile koruma bölge kurullarından izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacağının öngörüldüğü, gerek 2863 sayılı Kanun"un 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 7. maddesi ile anılan madde gereğince çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik hükümlerinin, gerekse 6498 sayılı Kanun"un 1. maddesi ile öngörülen tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanma ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulma zorunluluğunun amacının, ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu,
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulun"un, 10/11/1989 gün 954 sayılı karar ile onaylanmış ulus tarihi kent merkezi koruma-ıslah-imar planında, anıt yeri olarak belirlenen alanda yer almakta olan Ankara İli, Altındağ İlçesi, Anafartalar Mahallesi, Talatpaşa Bulvarı, 884 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapının, iç kısmında bulunan bir duvar hariç taşınmazın tamamen yıkılmış olduğu ve metal iskeletle iki katlı olarak yeniden inşa edildiğinden bahisle açılan kamu davası ile ilgili olarak, dosya kapsamı itibariyle, sanığın bahse konu alanının korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı sınırlarında kaldığına ilişkin herhangi bir beyanda bulunmamış ise de, tespit tarihinde inşa halinde olan yapının, sonradan inşasının bitirilip kullanılıyor olması dikkate alındığında, sanığın dava konusu yerin korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı sınırları içerisinde yer aldığını bildiği, buna rağmen Kurul"dan izin almaksızın suça konu taşınmaz üzerine inşai müdahalede bulunduğu, üzerine atılı suçu işlediğinin tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu, 6498 sayılı Kanun"un 3. maddesi ile değişik 2863 sayılı Kanun"un 65/1 maddesinde öngörülen yaptırım miktarında sanık lehine herhangi bir değişiklik olmadığı anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Tayin edilen cezanın alt sınırdan belirlenmesi hususu dikkate alındığında, adli para cezasına ilişkin olarak, 5728 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanun"un 65/b maddesinin sanığın lehine olduğunun gözetilmemesi,
2-5237 sayılı TCK"nın 53/1-c maddesinde belirtilen güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca cezası ertelenen sanık hakkında sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, sanık hakkında kurulan hükmün, birinci ve ikinci paragraflarının tamamen çıkartılarak, yerine “ Sanığın 2863 sayılı Kanun"un 65/b maddesi gereğince 2 yıl hapis 5 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına, tayin edilen adli para cezası üzerinden TCK"nın 62/1 maddesi gereğince 1/6 indirim yapılarak 1 yıl 8 ay hapis 4 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına, tayin edilen adli para cezasına ilişkin olarak TCK"nın 52/2 maddesi gereğince bir gün karşılığı 20 TL den sanığın 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına," ve hükmün hak yoksunluklarına ilişkin 4. paragrafının hükümden çıkartılması ile yerine, “ sanığın, 5237 sayılı TCK" nın 53. maddesinin 1. fıkrasının a, b, c, d, e bentlerinde belirtilen haklarından, mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise sanığın cezası ertelendiğinden, 5237 sayılı TCK"nın 53/3 maddesi uyarınca, aynı Kanunun 53/1-c maddesinde belirtilen kişisel hak yoksunluğunun, sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanmasına yer olmadığına” bentlerinin eklenmesi, hükümdeki usul ve kanuna uygun bulunan sair hususların aynen bırakılması suretiyle, hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.