Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4736
Karar No: 2020/6119
Karar Tarihi: 13.10.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/4736 Esas 2020/6119 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, imar uygulamasının idari yargı yerinde iptali nedeniyle kadastral parselin ihyası isteğine ilişkindir. Davacılar, 212 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda yapılan imar uygulamasının iptal edildiğini ileri sürerek, tapularının iptali ve kadastral duruma dönülmek suretiyle müvekkilleri adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, Daire tarafından sicil kaydının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilmesi nedeniyle bozulmuştur. Eklenen yeni bir kanun maddesi de göz önünde bulundurularak, idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiğinden, imar parselinin kadastral parsele ihyası talebinin kanun değişikliği nedeniyle reddine karar verilmesi için kararın bozulması gerektiğinden davacılar vekilinin karar düzeltme talebi kabul edilmiştir. Kanun maddesi: 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7. maddesi ve 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi.
14. Hukuk Dairesi         2019/4736 E.  ,  2020/6119 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 13.05.2019 gün ve 2016/19213 Esas - 2019/4273 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, imar uygulamasının idari yargı yerinde iptalinden kaynaklanan kadastral parselin ihyası isteğine ilişkindir.
    Davacılar vekili, müvekkillerine miras kalan ... İli, ... İlçesi, 212 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda ... Belediye Encümen"inin, 16.09.2008 tarih, 140 sayılı Kararı ile imar uygulaması yapıldığını, imar uygulamasının ... 1. İdare Mahkemesinin, 30.12.2010 tarihli, 2009/1362 Esas, 2010/1734 sayılı Kararı ile iptal edildiğini ileri sürerek 511 ada 3 parsel, 513 ada 1 parsel ve 514 ada 2 parsel sayılı taşınmazların tapularının iptali ile kadastral duruma dönülmek suretiyle müvekkilleri adına tescilini talep etmiştir.
    Davalı şirket vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın temyizi üzerine; Dairemizin, 13.05.2019 gün ve 2016/19213 Esas, 2019/4273 Karar sayılı ilamı ile; “...mahkemece, sicil kaydının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kaydın dayanaksız hale geldiği ve yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle hüküm kurulmuş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.
    Dosya içeriğine göre, 212 parsel sayılı taşınmazın dava konusu 511 ada 3 parsel, 513 ada 1 parsel ve 514 ada 2 parsel nolu imar parselleri dışında dava konusu olmayan 514 ada 1 parsel ve 515 ada 1 parsel sayılı imar parselleri ile ayrıca imar planında yol olarak gösterilen kısımları da kısmen kapsadığı anlaşılmaktadır. Diğer bir deyişle ihyası istenen 212 parselin imar uygulama sonucu gittiği 514 ada 1 parsel ile 515 ada 1 parsel ve yolda kalan kısım hakkında dava açılmadığı görülmektedir.
    Bilindiği üzere, bir taşınmazın imar uygulaması görerek bazı imar parsellerine gitmesi durumunda sadece dava açılan imar parsellerinin iptali ile eski kadastral parselin ihyasına karar verilmesi, diğer dava açılmayan imar parselleri ve yolda kalan kısımlar bakımından bir karar verilmemesi ve bu nedenle de bir kısım imar parsellerinin varlığını sürdürmesi dolu pafta sistemi ve doğru sicil oluşturma ilkeleriyle bağdaşmaz.
    Bu durumda dava konusu imar öncesi kadastral parselin gittiği tüm imar parselleri ve imar parselleri malikleri ile kök parselin imar uygulamaları sonucu üzerinde oluşturulan yolda kalan kısımları bakımından da kadastral parselin ihyasına yönelik dava açması için davacıya usulüne uygun olarak süre verilmesi, açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirip sonucuna göre karar verilmesi, açılmadığı takdirde ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Kabule göre de; kadastral parsel sınırları üzerinde, iptal edilen imar uygulamaları ile oluşturulan alanlar ile miktarları açıkça belirlenerek, bu kısımlara ilişkin imar sicil kayıtlarının iptali ile 212 sayılı kök parselin sınırları içinde kalan yol ve park vb. olarak ayrılan alanlarıyla birlikte kök parselin ihyası ve davacılar adına tesciline karar verilmemesi doğru olmadığı gibi taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğuna göre, hüküm altına alınması gereken karar ilam harcı ile vekalet ücretinin maktu olması gerektiğinin düşünülmemesi de isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Davacılar vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
    20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesine yeni bir fıkra eklenmiştir.
    Eklenen bu hükme göre, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi kapsamında yapılmış imar uygulamalarının kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla iptal edilmesi nedeniyle; davaya konu parselin imar planı kararları ile umumi ve kamu hizmetlerine ayrılan alanlara denk gelmesi veya iptal edilen uygulama ile tahsis ve tescil edilmiş parsellerde hak sahiplerince yapı yapılmış olması ve benzeri hukuki veya fiili imkânsızlıklar nedeniyle geri dönüşüm işlemleri yapılarak uygulama öncesi kök parsellere dönülemeyeceğinin parselasyon planlarını onaylamaya yetkili idarelerin onay merciince tespiti halinde, öncelikle davaya konu parselin hak sahiplerinin muvafakati alınmak kaydıyla uygulama sahası içerisinde idarece uygun bir yer tahsis edileceği veya anlaşma olmaması halinde davacı hak sahibinin kök parseldeki yeri dikkate alınarak uygulamadaki düzenleme ortaklık payı kesintisi düşüldükten sonraki taşınmazın rayiç bedeli üzerinden değerinin ödeneceği belirtilmiştir.
    Dava konusu uyuşmazlık, eklenen bu hüküm uyarınca idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiğinden, imar parselinin kadastral parsele ihyasına yönelik dava konusu talebin, kanun değişikliği nedeniyle reddine karar verilmesi için kararın bozulması gerektiğinden davacılar vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin, 13.05.2019 gün ve 2016/19213 Esas, 2019/4273 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına ve hükmün belirtilen gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin, 13.05.2019 gün ve 2016/19213 Esas, 2019/4273 Karar sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA, yukarıda belirtilen nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 13.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi