Muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme - defter ve belgeleri gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/12567 Esas 2020/4841 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/12567
Karar No: 2020/4841
Karar Tarihi: 23.09.2020

Muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme - defter ve belgeleri gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/12567 Esas 2020/4841 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, defter ve belgeleri gizleme ile suçlandı ancak suçun sabit olmadığı gerekçesiyle beraat etti. Muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme suçundan ise suç tarihi ile dava zamanaşımı arasında kalındığından sanık hakkında açılan davada zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verildi.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e ve 67/4 maddeleri: Yanıltıcı belge düzenleme suçunun cezasının türü ve üst sınırını belirler.
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1 maddesi: Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyiz edilemez olduğunu belirler.
- 1412 Sayılı CMUK'nin 321. maddesi: Hükümle ilgili itirazların incelenmesini ve kararın bozulmasını düzenler.
- 5271 sayılı CMK'nin 223/8 maddesi: Zamanaşımı sürelerini düzenler ve davanın düşmesi durumlarını belirler.
11. Ceza Dairesi         2017/12567 E.  ,  2020/4841 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme, defter ve belgeleri gizleme
    HÜKÜM : Beraat

    1- Sanık hakkında defter ve belgeleri gizleme suçundan verilen hükme yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesi:
    Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek Mahkemece kabul ve takdir kılınmış; katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan hükmün ONANMASINA,
    2- Sanık hakkında muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme suçundan verilen hükme yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesi:
    Sanıkğa yüklenen muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme suçunun cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, 10.09.2008 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün, 5320 Sayılı Kanun’un 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasının, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 223/8 maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
    23.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.