12. Ceza Dairesi 2021/2343 E. , 2021/7121 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Bilinçli taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/1, 89/2-b-e, 22/3, 62. ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk Lirası adli para cezası cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine dair İnegöl 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/12/2013 tarihli ve 2013/145 esas 2013/10 sayılı kararının 03/01/2014 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 13/07/2015 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine hakkındaki hükmün açıklanarak, 5237 sayılı Kanunun 89/1, 89/2-b-e, 22/3, 62. ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk Lirası adli para cezası cezalandırılmasına ilişkin İnegöl 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/03/2016 tarihli ve 2016/35 esas 2016/160 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında sürücü belgesi olmadan kullandığı motosikletle yapmış olduğu trafik kazası nedeniyle müşteki ..."ın, hayati tehlike ve kemik kırığı oluşmasına sebebiyet verecek şekilde yaralanmasına neden olduğundan bahisle, bilinçli taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan mahkumiyetine karar verilmiş ise de; benzer bir olayla ilgili Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 23/11/2020 tarihli ve 2020/859 esas 2020/6203 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, sanığın sürücü belgesi olmamasının tek başına 5237 sayılı Kanunun 22/3. maddesinde tanımlanan bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması için yeterli sebep oluşturmadığı, bu itibarla sanığın eyleminin şikayete tabi olan taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçunu oluşturduğu ve adı geçen müştekinin de 03/12/2013 tarihli celsede şikayetçi olmadığını belirtmesi karşısında, 5237 sayılı Kanunun 73/4. ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında şikayet yokluğu nedeniyle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 01/03/2021 gün ve 94660652-105-16-2339-2021-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü saat 23.55 sıralarında sanık ..."ın idaresindeki motorsiklet ile meskun mahalde, 7 metre genişliğinde, iki yönlü, aydınlatma bulunan, düz, eğimsiz, asfalt kaplama yolda seyri sırasında olay mahalli dört yönlü kavşağa geldiğinde tali yoldan kavşağa giren diğer sanık ..."in otomobili ile çarpıştığı ve motorsiklette yolcu olarak bulunan ..."ın hayati tehlike geçirecek ve 3. derece kırık oluşacak şekilde yaralandığı, sanık ..."ın olay yerinden kaçtığı ve alkol raporunun olaydan 22 saat sonra alınabildiği ve "0" promil olduğunun görüldüğü, ..."ın şikayetçi olması üzerine tali kusurlu sanık ... hakkında TCK"nın 89/1, 89/2-b-e, 22/3. madeleri gereğince kamu davası açıldığı, yargılama sırasında müşteki ..."ın 03/12/2013 tarihli celsede alınan beyanında sanık hakkında şikayetçi olmadığını ve davaya katılmak istemediğini belirtmesine rağmen sanığın ehliyetsiz araç kullanması bilinçli taksir sayılarak sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de, alkollü olduğuna dair delil bulunmayan sanığın ehliyetsiz motorsiklet kullanmasının tek başına bilinçli taksirin koşullarını oluşturmadığı, sanığın eylemini basit taksir ile işlediği, mağdurun şikayetçi olmadığı ve sanığın ihbar üzerine hükmün açıklanmasına ilişkin yargılama sırasında 22/03/2016 tarihli celsede "şikayetten vazgeçme olursa kabul ederim" şeklindeki beyanı karşısında sanık hakkında düşme kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden,
Kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde bulunduğundan İnegöl 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/03/2016 tarihli ve 2016/35 esas 2016/160 sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre uygulama yapılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının, 5237 sayılı TCK’nın 89/5. ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE 20/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.