13. Hukuk Dairesi 2019/382 E. , 2019/10368 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı bankadan kullandığı konut kredisi nedeniyle kendisinden değişik adlar altında kesintiler yapıldığını ileri sürerek; 5.550,00 TL"nin kesinti yapıldığı tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, 18.05.2015 tarihli dilekçesi ile davayı kabul ettiklerini bildirmiştir.
Mahkemece, kabul nedeniyle davanın kabulü ile 5.500,00 TL"nin kesinti tarihi olan 24.05.2007"den itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, davalı bankadan kullandığı kredi nedeniyle kendisinden haksız olarak alınan masrafların iadesini istemiş, mahkemece kabul nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesinde; “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz.” düzenlenmesine yer verilmiştir. Somut olayda, davalının kabul beyanının ön inceleme tutanağının imzalanmasından önceki bir tarihte olduğu görülmekte olup, davacı lehine tarifeye göre belirlenen 1.090,00 TL vekalet ücretinin 1/2’sine hükmedilmesi gerekirken, değinilen bu yön gözardı edilerek tamamına hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, usulün 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent gereğince, hüküm fıkrasının dördüncü fıkrasında yer alan "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 1.090,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine," söz ve rakamlarının karar yerinden çıkartılarak yerine " Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen ve takdir edilen 545,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine," söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.