15. Hukuk Dairesi 2016/4693 E. , 2018/2006 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş ve malzeme bedeli ile SGK priminin tahsili talebinden ibarettir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
Davacı yüklenici vekili; davacı şirket ile davalı arasında 01.10.2006 tarihli yapım sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmenin 3. ve 4. maddesi ile malzemenin yapı sahibine ait olduğu, inşaat malzemelerini yapı sahibinin temin etmek ve getirmekle yükümlü olduğu belirtilmesine rağmen, davalının malzemeleri temin etmediğini ve kaba inşaatın malzemeleri de davacı tarafça temin edilmek suretiyle sözleşmeye uygun olarak bitirildiğini, yapılan iş nedeniyle işçilik, malzeme ve SSK ödemesi dahil olmak üzere fazlaya dair hakları saklı tutularak şimdilik işçilik ve malzeme bedeli olarak 10.000,00 TL, SSK prim ödemesi olarak 5.000,00 TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini istemiş, davacı 28.10.2014 tarihinde davasını ıslah ederek alacağını işçilik ve malzeme alacağı olarak 79.014,62 TL"nin, SSK ödemesi olarak 5.000,00 TL"nin davalıdan tahsilini dava ve talep etmiştir.
Davalı iş sahibi vekili; taraflar arasında sözleşme bulunmadığını, muhtemelen müvekkilinin kısıtlandığı ya da kısıtlanması gerektiği bir döneme ilişkin sözleşmenin karşılarına çıkacağını, sözleşmeye göre davacının yalnızca işçilik alacağını talep edebileceğini, malzemelerin davalı tarafından karşılandığını kabul etmediklerini, ayrıca yüklenicinin işi bitirmediğini, SGK ödemelerinin de davalı tarafça yapıldığını, haksız davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karar taraf vekillerince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasında; 15.05.2006 ve 01.10.2006 tarihli ve "Yapım Sözleşmesi" başlıklı sözleşmelerin imzalandığı konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında
uyuşmazlık; işin yapımı için gerekli malzemelerin temin yükümlülüğün hangi tarafta olduğu ve davacı noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme, imzalandığı ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Uyuşmazlığın eser sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirilip çözülmesi gerekli ve zorunludur. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 2 ve 3. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde malzemelerin mal sahibi tarafından temin edileceği anlaşılmaktadır. Aksini savunan davacı yüklenici bu iddiasını 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 190. maddesi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 6. maddesi gereğince ispat yükümlülüğü altındadır. Bu anlamda davacı yüklenici delil olarak faturalara dayanmış ve bu faturaların dava konusu iş ile ilgili olduğu inşaat bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. Gerçekten de yargılama sırasında rapor tanzim eden inşaat bilirkişisi .. . 20.04.2016 tarihli raporunda bina inşaatının projelere uygun şekilde bitirildiğini ve davacı tarafından sunulan faturalarda belirtilen malzemelerin miktarları ile fatura tarihlerinin de uygun olduğu ve bu faturalarda belirlenen malzemelerin bu inşaatta kullanıldığının kabulü gerekeceği rapor edilmiştir. Bu delillere göre malzemelerin davacı yüklenici tarafından kullanıldığı ispat edilmiş durumdadır. Kaldı ki davalı iş sahibi de bu delillerin aksine malzemelerin kendisi tarafından temin edildiğine ilişkin fatura yada benzeri bir belgede sunmamış, yemin deliline de dayanmamıştır. Bu durumda bilirkişi tarafından belirlenen 79.014,00 TL iş bedelini hüküm altına alınması gerekir iken davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.037,06 TL temyiz ilâm harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 16.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.