Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3253
Karar No: 2019/5338
Karar Tarihi: 28.11.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2019/3253 Esas 2019/5338 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2019/3253 E.  ,  2019/5338 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonucunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalılar ... ve ... vekili ile davalı ... mirasçıları vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davacı şirketin yurt içinde ... markası altında akdedilen sözleşmeler ile akaryakıt, LPG ve madeni yağ ürünlerinin bayiler ve satış noktaları vasıtasıyla toptan ve perakende olarak satış ve pazarlama işi ile iştigal etmekte olduğunu, davacı şirket ile davalı ... Petrol arasında 08.07.2004 tarihli 15 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi ve bayilik ilişkisini düzenleyen bayilik protokolü tesis edildiğini, davalı bayi ... Petrol’ün Alpet lehine istasyon üzerinde 23.06.2004 tarihinden itibaren 15 yıl süreli intifa hakkı tesis ettiğini, yine intifaya konu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini, davalı ... Petrol’ün Alpet ile yapmış olduğu akaryakıt bayilik sözleşmesi kapsamında istasyonu işletmeye başladığını, davacı şirket tarafından davalı tarafından işletilecek istasyonda yenileme çalışmalarının yapıldığını, ariyete konu bir kısım menkullerin davalının kullanımına tahsis edildiğini, yine davacının davalı bayiye taksitler halinde 150.758,00 TL hizmet bedeli ödediğini, ancak ilişkinin 15 yıl süreceğine güvenilerek yapılan yatırımların Rekabet Kurulu kararı gereğince sözleşmenin erken sona ermesi nedeni ile karşılıksız kaldığını, intifa hakkının terkin edildiğini, davalılardan ...’in garantör, diğer davalı gerçek kişilerin ise müteselsil kefil olduğunu iddia ederek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile davalı ... Petrol’e bayilik hizmet bedeli olarak ödenen diğer davalıların da garantörlük ve müteselsil kefil sıfatı nedeni ile sorumlu oldukları, davacı şirket tarafından kullanılmayan süreye tekabül eden 85.234,00 TL’nin ödeme tarihi olan 23.06.2004 ve 13.11.2004 tarihlerinden itibaren 09.07.2012 tarihine kadar faiz yürütülerek anapara+ vade farkı+ KDV (%18)=307.877,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 308.877,00 TL"nin anapara olarak belirlenen 85.234,00 TL’lik kısmına dava tarihinden ödeme gününe kadar temerrüt faizi işletilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    22.09.2014 tarihli duruşmada dava dilekçesinin harca esas değer kısmında 283.965,00 TL, netice-i talep kısmında ise toplam 308.877,00 TL üzerinden talepte bulunulmuş olması nedeniyle bu talebin netleştirilmesi için davacı vekiline süre verilmiş, akabinde davacı vekilince 26.09.2014 tarihli dilekçe ile harca esas değerin 283.965,00 TL olduğunun belirtildiği, bu toplam talebin de anapara 85.234,62 TL, vade farkı 168.415,97 TL ve bu farkın KDV’si olarak da 30.314,87 TL olarak aynı dilekçede açılımının yapıldığı anlaşılmıştır.
    Davalı ... mirasçıları vekili, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... Petrol … Ltd. Şti. vekili, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davanın bayilik sözleşmesi kapsamında bayilik hizmet bedeli olarak ürün ile ödenen bedelin Rekabet Kurulu kararı ile kullanılamayacak süreye tekabül eden kısmının bayi, kefil ve garantörden tazmini talebine ilişkin olduğu, 16.12.2013 tarihli duruşmada davacı vekilince davalı ... mirasçılarına ilişkin davasını takip etmemesi nedeni ile HMK’nın 150. maddesi gereğince yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği, 3 aylık yasal süre geçtiğinden davanın anılan bu davalı mirasçıları yönünden açılmamış sayılmasına karar vermek gerektiği, taraflar arasındaki 08.07.2004 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesine göre sözleşmenin sona erme süresinin 23.06.2019 olduğu, muhtelif tarihlerde davalı bayi Ekin Petrol’e toplam 150.755.326.673 TL fatura karşılığı ödeme yapıldığı, aralarındaki mevcut hukuki ilişki ve sözleşmeler kapsamında davacının bu kazanımı davalıya 15 yıl süre için yaptığı, oysa sözleşmenin Rekabet Kurulu kararına istinaden sona erdirildiği ve intifa terkininin tapuda 21.06.2011 tarihinde yapıldığı, bu tarihten sonrasına ilişkin olarak davacının yararlanamadığı kısmı talep edebileceği, intifa terkin tarihinden itibaren kalan süreye göre davacının 80.757,00 TL ana para alacağın bulunduğu, bu alacaktan kefiller ... ve ...’nin kefalet limitleri dahilinde sorumlu oldukları, davacı tarafça davadan önce temerrüde düşürücü bir işlemin yapılmadığı, davalılar iyi niyetli sebepsiz zenginleşen olduklarından ihtarın şart olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 80.757,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili, davalı ... ve ... vekili ile davalı ... mirasçıları vekilince temyiz edilmiştir.
    (1) Dava, bayilik hizmet bedelinin karşılıksız kalan kısmının tahsilini amaçlayan alacak davasıdır. Davacının davasını dayandırdığı olguların gerçekleşmesi halinde, bayilik hizmet bedeli olarak ödediği bedelden karşılıksız kalan kısma tekabül eden meblağı isteyebileceğine dair taraflar arasında akdedilen sözleşmede bir hüküm bulunmadığından davacı, 2004 yılında bayilik hizmet bedeli olarak yaptığı ödemelerden bakiye süreye tekabül eden miktarı davalılardan isteyemez. Bu sebeple davacı vekilinin, davada kabul edilen miktar dışında fazlaya ilişkin talepleri hakkında mahkemece red kararı verilmesinin doğru olmadığı yönündeki temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    (2) Davalılar ... ve ... vekilinin temyiz istemlerinin değerlendirilmesinden; yukarıda (1) nolu bendde açıklandığı üzere davacının davasını dayandırdığı olguların gerçekleşmesi halinde, bayilik hizmet bedeli olarak ödediği bedelden karşılıksız kalan kısma tekabül eden meblağı isteyebileceğine dair taraflar arasında akdedilen sözleşmede bir hüküm bulunmamaktadır. Bu sebeple davacı, 2004 yılında bayilik hizmet bedeli olarak yaptığı ödemelerden bakiye süreye tekabül eden miktarı asıl borçludan isteyemeyeceği gibi, asıl borçlunun kefilleri olan ... ve ...’den de isteyemez. Kefiller ancak, kefil olarak imzaladıkları sözleşme kapsamındaki bayi borçlarından sorumlu olabilirler. Ancak bayilik hizmet bedelinin karşılıksız kalan kısmından sorumlu tutulamazlar. Bu sebeple mahkemece, bayilik hizmet bedelinin bakiye kalan 80.757,00 TL kısmından davalı kefiller ... ve ...’nin sorumlu olacağı yönünde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
    (3) Davalılar ... mirasçıları vekilinin katılma yolu ile temyiz istemine gelince; davalı muris ... davadan önce 07.07.2012 tarihinde vefat etmiştir. Ölü kişiye karşı dava açılamayacağı gibi, bu kişinin mirasçıları da davaya dahil edilemez. Buna rağmen ölü davalı ... mirasçıları davaya dahil edilip, karar başlığında da gösterilmiştir. Bu husus usul ve yasaya aykırıdır. Öte yandan davacının, davalı ... mirasçıları hakkındaki davayı takip etmemesi nedeniyle 16.12.2013 tarihli duruşmada HMK’nın 150. maddesi gereğince davalı ... mirasçıları hakkındaki davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, gerekçede de davalı ... mirasçıları hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği belirtilmiş, ancak hüküm fıkrasında davalı ... mirasçıları hakkında davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği yazılmamış, aksine ayrım yapılmaksızın davalılar hakkında kısmen kabul, kısmen red kararı verilerek gerekçeye aykırı şekilde kabul edilen miktardan davalı ... mirasçıları da sorumlu tutulmuştur. Açıklanan bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bend uyarınca davacı vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) nolu bentte açıklanan sebeple davalılar ... ve ... vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün davalılar ... ve ... yararına bozulmasına, (3) nolu bend uyarınca davalı ... mirasçıları vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün davalı ... mirasçıları yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 28/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi