Esas No: 2020/3282
Karar No: 2021/3043
Karar Tarihi: 04.03.2021
Danıştay 6. Daire 2020/3282 Esas 2021/3043 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/3282
Karar No : 2021/3043
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı - …
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …,
Av. …
İSTEMİN ÖZETİ: ... İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ: Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Uyuşmazlıkta, Hazineye ait tüm parsellere birlikte dava açılmış ve mahkemece dava konusu işlem tüm parseller yönünden aynı davada incelenerek keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Parselasyon işlemlerinde tahsis ve dağıtım işlemi yönünden her bir parselin kendine özgü incelenmesi gerekmektedir. Her ne kadar mahkemece tüm parseller aynı davada incelenmişse de bilirkişi raporunda davacıya yapılan toplam tahsis dikkate alınarak parsellerin mümkün olduğunca tam ve hissesiz dağıtımın yapıldığına ilişkin tespit yapılmış, her bir parsel yönünden mümkün mertebe aynı yerden veya yakından tahsis yapılmasının mümkün olup olmadığına ilişkin inceleme yapılmamıştır.
Her bir taşınmaz yönünden yapılan tahsis işleminin tahsis ve dağıtım ilkelerine uygun olup olmadığı incelenerek idare mahkemesince karar verilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, düzenleme sahasında birden fazla umumi hizmet alanı bulunduğu anlaşılmış olup tüm parsellerin kamu ortaklık payı oranında bu alanlarda hisselendirilip hisselendirilmediğinin de araştırılması gerekmektedir. Bu nedenle, temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 10/07/2018 tarih ve 30474 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 101. maddesi uyarınca Hazine malları konusunda genel yetkili kuruluş Milli Emlak Genel Müdürlüğü olup anılan Genel Müdürlük aynı Kararnamenin 99. madddesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hizmet birimleri arasında sayıldığından, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 1. maddesinin 19. fıkrası uyarınca, davacı Antalya Defterdarlığı yerine Antalya Valiliğinin (Çevre ve Şehircilik İl Müdürülüğü) davacı olarak alınması suretiyle gereği görüşüldü:
Dava, Antalya ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, … ve … parsel, … ada, … ve … parsel, … ada, … parsel, … ada, … parsel, … ada, … ve … parsel, … Mahallesi, ... ada, … ve … parsel sayılı taşınmazları kapsayan alanda 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işlemine ilişkin … tarih ve … sayılı büyükşehir belediye encümeni kararı ile bu işleme yapılan itirazın reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporun ve dosyanın birlikte değerlendirilmesinden, Hazineye ait kadastro parsellerinin mümkün olduğunca tam ve hissesiz dağıtım gördüğü, bu nedenle işlemin dağıtım ve tahsis ilkesine uygun olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesince reddedilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
İşlem tarihi itibariyle yürürlükte olan şekliyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinde; "İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır.” hükmü yer almaktadır.
İşlem tarihinde yürürlükte olan İmar Kanununun 18. Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "İmar Parsellerinin Oluşturulması ve Dağıtımındaki Esaslar" başlıklı 10. maddesinde, “İmar parsellerinin oluşturulması ve dağıtımında aşağıdaki esaslar dikkate alınır: a) Düzenlemeyle oluşacak imar parsellerinin mümkün mertebe aynı yerdeki veya yakınındaki eski parsellere tahsisi sağlanır, b) Plan ve mevzuata göre korunması mümkün olan yapıların tam ve hissesiz bir imar parseline intibak ettirilmesi sağlanır, c) Mal sahibine tahsis edilen miktarın bir imar parselinden küçük olması veya diğer teknik ve hukuki nedenlerle müstakil imar parseli verilmemesi halinde, imar parselasyon planları ve imar durumu belirlenmiş düzenleme alanlarında yapılacak binaların toplam inşaat alanı veya bağımsız bölüm adetleri belirtilen imar adaları veya parselleri, kat mülkiyetine esas olmak üzere hisselendirilir." kuralına, 12. maddesinde; düzenleme sahasında bulunan okul, hastane, kreş, belediye hizmet veya diğer resmi tesis alanı gibi umumi tesislere ayrılan alanların parselleri düzenlemeye giren parsellerin alanları oranında pay verilmek suretiyle hisselendirileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
Hazine taşınmazlarına karşılık parselasyon işlemi sonucunda kadastral parsellerin bulunduğu yerden hissesiz imar parseli tahsisinin mümkün olduğu ileri sürülerek bakılan dava açılmıştır.
Uyuşmazlıkta, Hazineye ait tüm parsellere birlikte dava açılmış ve mahkemece dava konusu işlem tüm parseller yönünden aynı davada incelenerek keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Parselasyon işlemlerinde tahsis ve dağıtım işlemi yönünden her bir parselin kendine özgü incelenmesi gerekmektedir. Bilirkişi raporunda davacıya yapılan toplam tahsis dikkate alınarak parsellerin mümkün olduğunca tam ve hissesiz dağıtım gördüğüne ilişkin tespit yapılmış, her bir parsel yönünden mümkün mertebe aynı yerden veya yakından tahsis yapılmasının mümkün olup olmadığına ilişkin inceleme yapılmamıştır.
Bu durumda, her bir taşınmaz yönünden yapılan tahsis işleminin tahsis ve dağıtım ilkelerine uygun olup olmadığı, kadastral parsellerin bulunduğu yerden, mümkün değilse yakınından yer verilip verilmediği incelenerek karar verilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, düzenleme sahasında birden fazla umumi hizmet alanı bulunduğu anlaşılmış olup tüm parsellerin kamu ortaklık payı oranında bu alanlarda hisselendirilip hisselendirilmediğinin de araştırılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın BOZULMASINA, dosyanın adı geçen İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 04/03/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.