13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/24829 Karar No: 2019/10366 Karar Tarihi: 22.10.2019
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/24829 Esas 2019/10366 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2016/24829 E. , 2019/10366 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, eczacı olduğunu, ... ... isimli hastaya ait üç adet reçetedeki imzanın hastaya ya da yakınına ait olmadığı gerekçesi ile davalı kurum tarafından 2012 yılı protokolünün 5.3.2 maddesi gereğince uyarıldığını ve reçete bedellerinin 5 katı kadar para cezası uygulandığını, cezanın yerinde olmadığını, rapor ve reçetelerin sahte olduğundan haberdar olmadığını ve bunların temininde dahilinin bulunmadığını belirterek, davalı kurum tarafından uygulanan uyarı cezası ve toplam 8.192,48 TL cezai şart içeren işlemin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı kurum tarafından uygulanan işlemin yerinde olmadığı gerekçesi ile iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı ise davacı eczaneden karşılanan üç adet reçetenin arkasındaki imzaların reçete sahibine veya yakınına ait olmadığını, reçete muhteviyatı ilaçların hasta ya da hasta yakınına teslim edilmediğinin tespiti ile yapılan işlemin mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, yapılan işlemin hukuki dayanağı olmadığı, somut verilere dayanmadığı, reçetelerde belirtilen ilaçların hastalar veya yakınları tarafından alınarak kullandığı, bu nedenle kurum zararı oluşmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davaya konu üç adet reçeteye ilişkin olarak reçete sahibi hastanın, ilaçları almadığı ve kullanmadığına ilişkin davalı kuruma verilmiş dilekçesi mevcut olduğuna göre, hastanın tanık olarak dinlenmesi, davaya konu belgelerin hastaya gösterilmesi ve gerekiyorsa bu konuda bilirkişi incelemesi yapılması gerekirken, deliller yeterince incelenmeden yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.