22. Hukuk Dairesi 2017/21107 E. , 2019/3807 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, iş akdinin haksız feshedildiğini beyan ederek ödenmeyen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, asgari geçim indirimi, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile fazla çalışma ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davacının kendi işçileri olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, davalı idarenin davacının alacaklarından sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacı temyizi yönünden,
2-Davacı işçinin fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil çalışması yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşyerinde üst düzey yönetici konumda çalışan işçi, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda, ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir başka yönetici ya da şirket ortağı bulunması halinde, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden, yasal sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkı doğar. O halde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin de araştırılması gerekir. İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir.
Somut olayda, bilirkişi raporunda, tanık beyanlarına göre davacının fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil çalışması yaptığı değerlendirilerek söz konusu ücret alacaklarının hesaplandığı, Mahkeme aksi kanaatte ise davacının şantiye şefi olarak çalıştığı, mesai saatlerini kendisinin belirlediği bu nedenle fazla çalışma ile hafta tatili ücret alacağına hak kazanamadığı bildirilmiştir. Mahkemece, davacının fazla çalışma, hafta tatili çalışması ile ulusal bayram ve genel tatil çalışması yaptığını ispatlayamaması nedeniyle söz konusu alacak talepleri yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Ancak tanık anlatımlarından, davacının mesaisini kendisinin belirleyip belirlemediği, davacıya talimat veren başka bir yönetici bulunup bulunmadığı yani davacının üst düzey yönetici konumunda olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece, davacının ne iş yaptığı tam olarak belirlenerek, üst düzey yönetici konumunda olup olmadığı konusunda gerekli araştırma yapılmalı, bu konuda tanıklar yeniden dinlenmeli ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ile hafta tatili ücret alacağı bakımından bir sonuca gidilmelidir.
Davalı temyizi yönünden,
3-Davacının asgari geçim indirimi alacağının bulunup bulunmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Mahkemece, dosyaya sunulan imzasız ücret bordrolarında asgari geçim indirimi tahakkuku bulunmasına rağmen bordroların yazılı delil niteliği taşımaması nedeniyle asgari geçim indirimi alacağının kabulüne karar verilmiş ise de, davacıya ait banka hesap hareketleri getirtilerek imzasız ücret bordrolarında yer alan tahakkukların banka kanalıyla ödenip ödenmediğinin tespit edilmesi, ödendiğinin anlaşılması durumunda söz konusu talebin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 20.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.