4. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1124 Karar No: 2019/4200 Karar Tarihi: 26.09.2019
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/1124 Esas 2019/4200 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2017/1124 E. , 2019/4200 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 10/11/2015 gününde verilen dilekçe ile hakaret nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/07/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, hakaret nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kendisine mesaj yolu ile hakaret ettiğini, olayla ilgili olarak ceza dosyası ile yargılamasının yapıldığını, davalının hakaret suçu nedeni ile ceza aldığını, bu eylemler nedeni ile derin bir üzüntü yaşadığını belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/113 esas sayılı dosyası ile sabit olduğu üzere davacıya kısa mesaj yolu ile dört ayrı mesajla hakaret ettiği, davalının sarfettiği sözlerin haksız fiil niteliğinde olduğu, manevi tazminat koşullarının oluştuğu, haksız fiilin karşılıklı olduğu ve tahrik koşulunun gerçekleştiği nedeni ile davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6098 sayılı TBK m. 58. (818 sayılı Kanunun 49. maddesi) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Davaya konu olayda; olay tarihi, olayın gelişim şekli, kullanılan ifadeler nazara alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Davacı yararına daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/09/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.