Hukuk Genel Kurulu 2017/809 E. , 2017/943 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 20.06.2012 gün ve 2011/483 E., 2012/478 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 25.02.2013 gün ve 2012/13167 E., 2013/3548 K. sayılı kararı ile;
"...Davacı vekili; borçlu ile müvekkili arasında cari hesap şeklinde ticari ilişkinin olduğunu, alacağın ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibinde bulunduklarını, davalının takip konusu bedelin 3.056,31 TL"lik bölümünü kabul edip geri kalan 21.475,97 TL"lik kısmına itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40"tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; takip konusu 3 adet faturanı müvekkiline tebliğ edilmediğini, takibin haksız olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; taraflar arasında cari hesap şeklinde çalışan ticari ilişkinin bulunduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 01/07/2010 tarih 572590 no.lu 14.999,09 TL, 01/07/2010 tarih 572591 no.lu 3.279,43 TL ve 02/07/2010 tarihli 572593 no.lu 3.136,23 TL tutarlı 3 adet faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, bu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olmamakla beraber sevk irsaliyelerinde teslim alan bölümünde imzaların bulunduğu, bu imzaların itiraza uğramayan bazı sevk irsaliyelerindeki imzalarla aynı olduğu, nitekim davalı şirket yetkilisinin 15/06/2012 tarihli celsedeki beyanında da imzalar konusunda açıkça bir itirazda bulunulmadığı gerekçesiyle söz konusu fatura kapsamındaki malların davalı tarafa teslim edildiği ve bedellerinin ödenmediği kanaatine ulaşılarak davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu faturaların dayanağı olan irsaliyeler altındaki imzaların davalı şirket çalışanına ait olup olmadığı yönünde davalının isticvabı yoluna gidilerek gerektiğinde imza sahibi dinlenip imza incelemesi de yaptırılmak suretiyle ayrıntılı bir araştırma ve inceleme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir..."
gerekçesi ile hüküm bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili müvekkili ile davalı şirket arasında cari hesap şeklinde işleyen ticari ilişkiden doğan borcun ödenmemesi üzerine başlatılan takipte borca haksız şekilde kısmen itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili kısmen itiraz ettikleri borç iddiasının dayanağı üç adet faturanın müvekkiline tebliğ edilmemiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece bu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olmamakla beraber sevk irsaliyelerinde teslim alan bölümünde imzaların bulunduğu, bu sevk irsaliyelerine seri numarası olarak öncesinde ve sonrasında takip eden sevk irsaliyesi koçanında aynı imzaların yer aldığı, nitekim davalı şirket yetkilisinin 15.06.2012 tarihli celsedeki beyanında da imzalar konusunda açıkça bir itirazda bulunulmadığı, bu imzaların şirketlerinde çalışan ve bu işle görevli 6 çalışandan hangisi tarafından atıldığını bilemediği yönündeki beyanları da bir bütün olarak değerlendirildiğinde söz konusu fatura kapsamındaki malların davalı tarafa teslim edilmesine rağmen bedellerinin ödenmediği kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı Şirket vekilinin temyiz itirazları üzerine hüküm Özel Dairece yukarıda karar başlığında yazılı gerekçelerle bozulmuştur.
Yerel mahkemece davalı tarafça kısmî ödemeler yapılmış olması, takip konusu borcun kısmen kabul edilmesi ve sevk irsaliyelerine ait imzalara itiraz edilmemiş olması karşısında malların teslimi noktasında imza incelemesi yapılmasına gerek bulunmadığı belirtilerek önceki kararda direnmiştir.
Direnme kararı davalı Şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kuruluna önüne gelen uyuşmazlık; aralarında ticari ilişki bulunan taraflardan birinin ticari defterlerinde kaydı bulunmayan faturaların dayanağı olan sevk irsaliyeleri altındaki imzaların araştırılmasının somut olay bakımından gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümünde işin esasının incelenmesinden evvel itirazın iptali istemine konu Bakırköy 5. İcra Dairesinin 2010/16309 sayılı takip dosyasının yalnızca takiple ilgili bir kısım belgelerinin onaysız fotokopilerinin dosyada mevcut olması karşısında takip dosyasının aslı veya onaylı suretinin temin edilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesinin gerekip gerekmediği hususu ön sorun olarak tartışılmış, yapılan görüşmeler sonunda oybirliği ile ön sorun bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya konu Bakırköy 5. İcra Dairesinin 2010/16309 sayılı takip dosyasında alacaklı davacı 24.532,28-TL cari hesap alacağının tahsilini istemiştir. Davalı borçlu ise takibe konu edilen bedelin 3.056,31-TL’lik kısmı dışında kalan borcu kabul etmeyerek takibe itiraz etmiştir. Kısmi itirazın dayanağı bu kısma esas faturaların davalı borçlu kayıtlarında görülmemesi nedeniyle böyle bir borcun bulunmadığı yönündeki savunmadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri müddeasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunundaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
İtirazın iptali davası da yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m.67/1). Alacaklı, alacağının varlığını mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa (01.11.2011 tarihinden itibaren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa) göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir.
Somut uyuşmazlıkta davalı borçlu alacaklı ile aralarındaki hukuki ilişkiyi inkar etmemiştir. İnkar edilen husus, takibe konu faturalar ve malların teslimi olgusudur. Bu halde faturaların dayanağı malların teslim edildiğini ispat yükü alacaklı davacıdadır. Davacı alacaklı bu hususta kabul edilmeyen her bir faturaya ilişkin sevk irsaliyelerini dosyaya sunmuştur. Bu belgelerde teslim alan adıyla isimsiz imzalar mevcuttur. Davalı şirket yetkilisi isticvaben verdiği 15.06.2012 tarihli beyanında bu irsaliyeler altındaki imzaların şirketin hangi çalışanına ait olduğunu bilmediğini ifade etmiştir. Bu halde imzaların kime ait olduğunun açıklığa kavuşturulması gerekir. Mahkemece davalı şirket temsilcisinin beyanları dikkate alınarak malın teslim edildiğini ispata yarar bu belgelerdeki imzaların borçlu şirketteki mal teslimine yetkili olduğu belirtilen kişilerden kime ait olduğunun tespiti ile neticesine göre hüküm kurulması gerekirken imza incelemesi yapılmasının gerekli olmadığı gerekçesi ile verilen direnme kararı yerinde değildir.
Hâl böyle olunca, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç: Davalı Şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10.05.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.