13. Hukuk Dairesi 2016/29577 E. , 2019/10361 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile aralarında 09/01/2013 tarihli ...10 Projesi Kapsamında Düzenlenecek Kurs Programına İlişkin Eğitim Hizmetleri Protokolü imzalandığını, protokol kapsamında % 50 istihdam garantili olmak üzere 25 kişilik bir grup olarak okulların giyim üretim atölyesinden konfeksiyon makineciliği kursu açıldığını, kursun 04/03/2013 tarihinde başladığını ve 12/04/2013 tarihinde sona erdiğini, % 50 istihdam taahhüdü çerçevesinde kursun 1/10"luk süresinin sonunda toplam 24 kursiyer olduğu ve istihdam edilmesi gereken kişi sayısının 12 olması gerekirken yalnızca 1 kişinin istihdam edildiğinin belirlendiğini, protokolde yer alan düzenlemeye göre istihdam edilemeyen kursiyerlerin maliyet bedellerinin kuruma iade edilmesi gerektiğini, okula toplam 9.013,60 TL ödendiğini, 24 kursiyer oluşu nedeniyle kursiyer başına 450,68 TL maliyet hesaplandığını, istihdam edilmeyen kursiyer sayısı 11 olduğundan 4.957,48 TL"nin davacı kuruma iadesi gerektiğini, davalının 07/03/2014 tarihli bildirime rağmen ödeme yapmadığını, bu nedenle hakkında ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2014/9012 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine, asıl alacağın % 20"si kadar tazminatın davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, imzalanan sözleşme hükümlerine aykırı davranıldığı gerekçesi ile ödenen fazla bedelin tahsili amacıyla başlattığı takibe vaki itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, protokolde işbirliği yapan kuruluş olarak tanımlandığını ve istihdam garantisinin kendisine yüklendiğine dair bir ibare bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemiş, duruşmadaki beyanında da kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece, UMEM Beceri 10 Projesinde ve ilgili mevzuatta okulun yüklenici olmadığı gibi istihdam yükümlülüğü bulunmadığı, okulun istihdam yükümlülüğü bulunduğundan bahisle kursiyerlere öğretmenlerce verilen eğitim ve temrinlik ücretlerinin geri istenemeyeceği, bu yolda davalı aleyhine icra takibi yapılmasının mümkün bulunmadığı, istihdam yükümlüsünün sözleşmede açıkça belirlenerek protokolde taraf haline getirilmediği, davalının icra takibine itirazının haklı olduğu gerekçesiyle, likit 4.957,48 TL asıl alacak üzerinden takibinde haksız bulunan davacı aleyhine tazminata hükmedilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; İ.İ.K"nun 67/2 maddesi uyarınca icra takibinde bulunan alacaklının icra takibi yapmakta haksız ve kötü niyetli olması halinde alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesi mümkündür. Bir başka deyişle alacaklının icra takibi yapmakta haksız bulunmasının yanında kötüniyetli olduğunun belirlenmesi halinde tazminata hükmedilebilir. Bu itibarla kötüniyetli olduğu ispat edilemeyen alacaklı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi olanaklı değildir. Dava konusu olayda, davacının davalı aleyhine icra takibi yapmasında kötüniyetli olduğunun kabulü doğru değildir. Mahkemece davalının icra takibinde kötüniyetli olduğunun ispat edilmediği gözardı edilerek davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7. maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince temyiz edilen hüküm fıkrasının 2. bendinin hükümden çıkartılarak yerine "davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine" sözlerinin yazılmasına, hükmün bu değiştirilmiş ve düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.