Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/7723
Karar No: 2022/897
Karar Tarihi: 23.02.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/7723 Esas 2022/897 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2021/7723 E.  ,  2022/897 K.

    "İçtihat Metni"

    İlk Derece Mahkemesi : Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.09.2020 tarih ve 2019/351 - 2020/188 sayılı kararı
    Suç : Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme
    Hüküm: Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 309/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına dair hükme yönelik istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvurularının süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
    I-KATILAN ... VEKİLİNİN TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMESİNDE;
    Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçunun niteliği itibariyle
    bu suçtan doğrudan doğruya zarar görmediği, bu nedenle davaya katılma hakkının bulunmadığı ve davaya katılmasına ilişkin verilen karar da hukuki değerden yoksun olup, hükmü temyiz etme yetkisi vermeyeceğinden, temyiz isteminin CMK'nın 298/1. maddesi gereğince REDDİNE,
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    II-HUKUKİ AÇIKLAMALAR:
    Ayrıntıları, Dairemizin 22.03.2019 tarih ve 2018/7103 E. 2019/1953 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere;
    5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 309. maddesinde düzenlenen Anayasayı ihlal suçunun maddi unsuru/tipik eylem, cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye elverişli vasıtalarla teşebbüs etmektir. Suçun bu amaçla kurulmuş bir örgüt faaliyeti kapsamında işlenmesi, korunan amaçlara matuf fiillerin elverişliliğinin değerlendirilmesi bakımından önem taşımakta ise de bu husus suçun unsuru değildir.
    Suç, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmak, bu düzen yerine başka bir düzen getirmek veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemek amacına matuf doğrudan genel kast ile işlenebilen bir suçtur. Suç tanımında belirtilen amaçları gerçekleştirmeye yönelik bir fiil işlenmesi hususunda iştirak iradeleri bulunan sanıklar hakkında Türk Ceza Kanununun 309. maddesinde düzenlenen Anayasayı ihlal suçu yönünden iştirakin her şeklinin uygulanması mümkündür. Suça iştirakten söz edebilmek için amaca yönelik bir fiil işleme hususunda iştirak iradelerini ortaya koyan kişilerin hepsinin bu amaçla kurulmuş bir örgütün üyesi olması da gerekmez.
    15 Temmuz 2016 günü, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Anayasal düzeninin değiştirilmesi amacıyla, Türk Silahlı Kuvvetlerine sızmış FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensubu olan ve/veya bu örgütsel faaliyeti destekleyen 8.000'in üzerinde askeri personel tarafından savaş uçakları dahil 35 uçağın, 3 geminin, 37 helikopterin, 74'ü tank olmak üzere 246 zırhlı aracın ve 4.000'e yakın hafif silahın kullanılarak; Cumhurbaşkanına suikasta teşebbüs edilmiş, TBMM ve ... Külliyesi başta olmak üzere birçok stratejik merkez bombalanmış, Başbakanın konvoyuna silahlı saldırı gerçekleştirilmiş, kalkışmaya karşı koyan güvenlik görevlileri ile sokaklara çıkan sivillere devletin silahlı kuvvetlerine ait bu uçak, helikopter, tank ve silahlarla saldırılarak 4'ü asker, 63'ü polis ve 183'ü sivil olmak üzere toplam 250'den fazla kişi şehit edilmiş, 23'ü asker, 154'ü polis ve 2.558'i sivil olmak üzere toplam 2.735 kişi de yaralanmıştır.
    Somut darbe teşebbüsü, TCK'nın 309. maddesinde sayılan amaçlara matuf zarar tehlikesi doğuran vahim eylemler vasfını aşarak, Anayasal düzeni doğrudan ortadan kaldırma neticesine yönelmiş, örgütün ülke genelindeki organik bütünlüğünden ve etkinliğinden istifade edilerek planlanıp uygulanmış, neticesi ve başarısı eş zamanlı, senkronize hareketlere bağlı hukuki anlamda tek bir fiil olarak ortaya çıkmıştır. Bu nedenle örgütsel koordinasyon veya iştirak iradesi gereğince ve iş bölümü doğrultusunda bulundukları mahal ve konumlarına uygun, amaca hizmet eden ve katkı sunan icrai harekette bulunanların, icra aşamasına geçerek amaç suç yönünden somutlaştığında ve elverişliliğinde tartışma bulunmayan bu fiil üzerinde müşterek hâkimiyet kurdukları gözetilerek TCK'nın 37. maddesi kapsamında "doğrudan fail" olduklarının kabulünde zorunluluk vardır.
    Mensup olduğu örgütle kurduğu bağ nedeniyle örgütsel faaliyet kapsamında işlenen Anayasayı ihlal suçuna ilişkin planlama, hazırlık ve icra organizasyonundan haberdar olmak suretiyle darbeye teşebbüs suçunu sevk ve idare edenler tarafından verilen emirleri/görevleri kabullenerek ülke çapındaki icra hareketleriyle illi bir değer taşıyan icra hareketlerini gerçekleştirenlerin ya da görev paylaşımı bağlamında henüz sırası gelmemiş icra hareketleri için gerekli hazırlıkları yapanların bu suç yönünden müşterek fail olarak sorumlu tutulmaları gerekmektedir.
    Doğrudan kanuni tanımda öngörülen cebir ve şiddet içeren icrai hareket niteliğinde olmayan, somut zarar tehlikesinin gerçekleşmesini sağlayacak biçimde -faillerle birlikte- fiil üzerinde müşterek hâkimiyet kurmalarını temin edecek fonksiyonel bir mahiyet taşımayan, suç organizasyonu içinde bir iş bölümünün gereği olarak görevlendirilmeleri nedeniyle ika edildiği kanıtlanamayan ancak suçun icrasına başlanmasından sonra katılma iradesini açıkça ortaya koyan, zaman, nitelik ve yakın zarar tehlikesine yaptığı katkı itibariyle bütün olarak darbenin icrasını kolaylaştırmaya yönelen hareketleri gerçekleştiren sanıkların eylemlerinin, 5237 sayılı TCK’nın 309/1 ve 39/2-c maddeleri kapsamında Anayasayı ihlale teşebbüs suçuna yardım etmek suçunu oluşturacağı gözetilmeli, hukuki durumları buna göre tespit edilmelidir.
    TCK'nın 309. maddesinde düzenlenen suç bir somut tehlike suçu olduğundan suçun oluşması için ayrıca bir neticenin gerçekleşmesi aranmamaktadır. Bu itibarla, sanığın amaca matuf eylemi ve/veya işlediği elverişli araç suç ile suçun konusu üzerinde meydana gelen somut tehlike arasında illiyet bağının bulunması gerekli ve yeterlidir. Suça teşebbüsün kabulü için aranan elverişli vasıtalarla cebri eylemlere başlanıp başlanmadığı araştırılırken ve vasıtanın elverişliliği takdir edilirken tek tek yapılan eylemlerle amaçlanan hedefler arasında doğrudan doğruya bağ kurmak yoluna gidilemez. Ancak her halükarda ülke genelinde gerçekleştirilmek istenen amaca matuf cebri/icrai fiilin, sanığın bulunduğu mahalde/sorumluluk sahasında da doğrudan doğruya ya da araç suçlar yönünden icrasına başlanması aranmalıdır. Sanığın bu icrai fiile yine icrai bir hareketle katılması mümkün olduğu gibi garantörlük yükümlülüğünü ihmal etmek suretiyle de iştirak edebileceği görülmektedir.
    Konusu suç teşkil eden emir hiçbir surette yerine getirilemez. Aksi takdirde, yerine getiren ile emri veren sorumlu olur (1982 Anayasasının 137/2. maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 24/3. maddesi). Askeri hizmete müteallik hususlarda verilen emir bir suç teşkil ederse bu suçun işlenmesinden emri veren mesuldür. Ancak, amirin emrinin adli ve askeri bir suç maksadını ihtiva eden bir fiile müteallik olduğu kendisince malum ise, maduna da faili müşterek cezası verilir (1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu 41/3-B).
    III-DOSYA KAPSAMI İTİBARIYLA GERÇEKLEŞTİRİLEN EYLEM VE FAALİYETLER:
    FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensupları tarafından 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilmek istenen darbe girişiminin planlama aşamasında İçişleri Bakanının derdest edilmesi ve kaçırılmasına ilişkin hazırlık ve planlamaların yapıldığı, buna göre darbe girişimi kapsamında İçişleri Bakanının derdest edilmesi eyleminin Özel Kuvvetler Komutanlığının askeri personeli tarafından yerine getirileceği, söz konusu planlamalarda İçişleri Bakanının kaçırılma ve derdest edilmesi eyleminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarınca "koruma tatbikatı" şeklinde ifade edildiği, ...'nın dosyaya yansıyan beyanlarına göre eylemin silah kullanılmadan gerçekleştirilmesinin planlandığının anlaşıldığı, bunun yanında ...'ın beyanlarına göre gece saat 03:00 olarak planlanan koruma tatbikatının sözde Yurtta Sulh Konseyi tarafından gerçekleştirilmek istenen, Kurmay Albay ... ve Personel Plan ve Yönetim Daire Başkanı Tuğgeneral ...’ün imzaları ile düzenlenen "Sıkıyönetim Direktifi" konulu darbenin başlangıç saati olduğu, tatbikat ya da koruma tatbikatı olarak adlandırılan faaliyetlerin de darbe teşebbüsünün planlanan icrai hareketleri olduğunda kuşku bulunmamaktadır.
    19.07.2016 tarihli Emniyet görevlileri tarafından düzenlenen tutanak içeriğine göre 15.07.2016 günü saat 22.20 sıralarında İçişleri Bakanlığı resmi konutunda bulunan görevlilerin savaş uçaklarının alçaktan uçuş yapması ve helikopterlerin yoğun sesinin duyulması üzerine, konut çevresinde bulunan dört nöbet noktası telefon ile aranarak duyarlı olunması ikazı yapıldığı, noktaların ikişer kişi olarak eşitlendiği, eksik olan noktaya santral görevlisi olan polis memurunun takviye edildiği, konut çevresinin çıkış ile aile bireylerinin olası uzaklaştırılma ihtimaline karşı konut çıkış kapısı ile gidiş yollarının kapatılmaması konusunda bilgilendirilme ve çalışma yapıldığı, hiçbir aracın bu güzergahta durması ya da duraklamasına izin verilmediği, bu sırada koruma müdür yardımcısı Emniyet amiri ...'ın konut telefonundan arayarak duyarlı olunması ile şimdilik İçişleri Bakanı eşinin telaşa kapılmaması için haber verilmemesi ile en ufak bir gelişme olduğunda kendisine haber verilmesi hususunda talimat vermesi üzerine 22.40 sıralarında Bakan zırhlı yedek makam aracının konut girişine çekilerek, şoförün araç başında bekletildiği, santral görevlisinin saldırı ihtimaline karşı koruma ekibinin intikaline kadar konut içerisinde bir adet, ani çıkış ihtimaline karşı iki adet araçta olmak üzere uzun namlulu silah takviyesi ile bekletildiği, istirahatli olan koruma ekibinin 23.00 itibari ile geldikleri,
    Bakan eşinin şoförleri polis memuru ... ile polis memuru ... ile irtibat kurularak İçişleri Bakanının oğlunun 22.58 itibari ile konuta girişinin sağlandığı, çevre koruma noktalarından ...'ta bulunan noktada görevli polis memuru ...'ın dahili telefondan arayarak ... plaka sayılı beyaz renkli Opel Astra marka aracın Prof. Dr. ... caddesi üzerinden gelerek çıkış kapısı önünde durduğunu ve içerisinde iki sivil giyimli şahıs bulunduğunu, birinin aşağı inerek "Genelkurmay Başkanlığından geliyoruz kapıyı aç içeri gireceğiz, burada tatbikat var" dediğinde kendisinin şahıslara silah çekerek "burada tatbikat yok uzaklaşın" demesi üzerine şahısların konuttan araçlarına binerek ... Caddesi istikametine doğru ayrıldıklarını, koruma müdür yardımcısı Emniyet amiri ...'a konu hakkında bilgi verildikten sonra İçişleri Bakanının eşinin ani çıkış için bilgilendirildiğini, yine aynı noktadan 23.23'te yeniden arama yapılarak ... Caddesi istikametinden ... üzerinden Prof. Dr. ... Caddesi istikametine sivil araçlar içerisinde resmi üniformalı askerlerin geçtiği bilgisinin verildiği, İçişleri Bakanının eşi aranılarak çıkış yapması gerektiğinin söylendiği, 23.24'te konutta bulunan koruma ekibi ile birlikte konuttan güvenli şekilde ayrılışın sağlandığı,
    Konut içerisinde ve noktalarda aydınlatma açılarak bırakılan paket ya da şüpheli bir durumun olup olmadığının çevre koruma nöbetçileri ile incelendiği, sonrasında güvenlik amaçlı karartma yapıldığı, Başbakanlık Koruma Daire Başkanlığı haber merkezinin telsiz anonslarından ... Caddesi ve ... Caddesi üzerinden askeri tankların ... Köşk istikametine geldiği, araçlarla havuz oluşturularak tankların geçişinin engellenmesi talimatı verilmesi üzerine koruma araçlarının ... Caddesinin bitiminde bulunan trafik ışıklarının alt tarafına trafiği durduracak şekilde çekildiği, gelen araçlardan araç havuzu oluşturulduğu, koruma araçlarından birinin ... Caddesi konut giriş yakınlarına çekildiği, yolun trafiğe kapatıldığı, ... Caddesi iniş istikameti ve ... Caddesinin ... Caddesine bağlandığı kısmın vatandaşların araçlarından faydalanılarak trafiğe kapatıldığı, koruma nöbetçilerinin takviye olarak ... Caddesine indiği,
    16.07.2016 saat 01.05 sıralarında ... Caddesi üzerinden ters istikamette vatandaşların üzerine doğru resmi ambulans içerisinde üniformalı ve uzun namlulu silah ile bir askerin indiği, vatandaşların üzerine yürümesi ile askerin tekrar ambulansa bindiği, ... Caddesinden protokol yolu istikametine doğru uzaklaştığı, Başbakanlık Koruma Daire Başkanlığının askerlerin resmi ambulanslara binerek ulaşın sağladıkları ve ambulanslar konusunda duyarlı olunması anonsu yaptığı, saat 01.34 sıralarında ... Bolivar Caddesi üzerinden gelen bir ambulansın içerisindeki askerler ile ... Caddesi Köşk istikametine gitmeye çalıştığı ancak görevli polisler ve vatandaşların üzerine gitmesi neticesinde ... Caddesinden ters istikamete kaldırımların üzerine çıkarak uzaklaştığı,
    İlerleyen saatlerde Ankara Büyükşehir Belediyesinin 3 adet hafriyat kamyonu ve 1 adet büyük temizlik aracı göndermesi ile yolların kapama noktalarının kuvvetlendirildiği, Başbakanlık Koruma Daire Başkanlığı haber merkezinin saat 04.50 sıralarında ... Bolivar Caddesinden ... Caddesi istikametine iki adet ambulans ve bir adet kapalı kasa kamyonetin geldiği ile içerisinde de düşman unsurlarının olduğunu anons etmesi üzerine güvenlik önlemlerinin alındığı, önden çevik kuvvet personelini taşıyan bir adet aracın geldiği, bu aracın geçişinin sağlandığı sırada bir adet ambulansın geldiği, ambulansın içindekilere aşağıya inmeleri hususunda sesli uyarıda bulunulmasına rağmen inen olmadığından, havaya uyarı ateşi açıldığı, plakası alınamayan resmi ambulansın refüjlerin üzerinden kaçmaya çalışması üzerine tekerleklerine doğru ateş edildiği, vurulmasına rağmen ambulansın olay yerinden ayrıldığı, olaydan sonra çevrede yapılan hasar tespit çalışmaları esnasında ... Caddesi üzerine çekilen koruma aracının sol arka çamurluğun arka kapı kolunun 10 cm üst hizasının arka kapıya yakın kısmından isabet aldığı, koltuktan çıkan çekirdeğin sağ arka kapı camını kırarak dışarı çıktığı, ayrıca ... plaka sayılı aracın İçişleri Bakanlığı konutunda bulunan plaka tanımlama sisteminden yapılan incelemesinde 17.07.2016 günü saat 19.23 sıralarında ... Caddesi üzerinden geçiş yaptığı hususları tespit edilmiştir.
    Yine, Emniyet Genel Müdürlüğü Ankara Kriminal Polis Laboratuvarının 02.08.2016 tarihli Ank-Blg-16-02397 sayılı uzmanlık raporuna göre; 16.07.2016 tarihinde İsmet İnönü Bulvarı Genelkurmay Başkanlığı karşısında, Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü görevlileri tarafından olay yerinden elde edilen bulguların incelenmesi neticesinde üzerinde kurşun kalem ile yazılmış "Yakın Emniyet" ve Uzak Emniyet" yazılarını havi sarı renkli çizgili kağıt üzerindeki yazıların okunabilen içeriği tespit edilmiş, buna göre;
    Söz konusu uzmanlık raporunda yer verilen ve 16.07.2016 günü Genelkurmay Başkanlığı karşısında bulunan belgelerden bir takım görevlendirmelerin yapıldığı, bu kapsamda sanık ...'ın "Yakın Emniyet" olarak yer verilen grup içerisinde 15 Temmuz 2016 günü birlikte olduğu ... ile birlikte yer aldığı, uzmanlık raporunda yer verilen bu belgelere göre uzak ve yakın emniyet ile giriş, 1. Kat, 2. Kat, ve 3. Kat ile Yukarı şeklinde planlanan görevlendirmeler için 1. ve 2. Tim gruplarının oluşturulduğu, söz konusu bu belgelerdeki görevlendirmelerle İçişleri Bakanının konutunun yapısal olarak uyumlu olduğunun görüldüğü anlaşılmıştır.
    15 Temmuz 2016 günü FETÖ/PDY silahlı terör örgütü tarafından ülke genelinde gerçekleştirilmek istenen darbe teşebbüsünün planlamasında ... kod adlı gizli tanık ve tanık Mehmet Bolat'ın anlatımlarında, İçişleri Bakanı ...'nın kaçırılması ve derdest edilmesinin de yer aldığı, esasen Emniyet mensuplarının en üst amiri olan İçişleri Bakanının konumu itibariyle arz ettiği önem ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile darbe teşebbüsü gecesine kadar gerçekleştirmiş olduğu kurumsal mücadelesi nazara alındığında darbe teşebbüsü esnasında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü tarafından böylesi bir planlamanın yapılmasının zaruri olduğu, bu yönde FETÖ/PDY silahlı terör örgütü yöneticileri ve üyelerinin planlama yaptıkları, ... kod adlı gizli tanık beyanı, tanık ..., ..., ...'ın beyanları kapsamında darbe teşebbüsü sırasında İçişleri Bakanının derdest edilmesi eyleminin Ankara ili Gölbaşı ilçesinde bulunan Özel Kuvvetler Komutanlığında görevli FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensubu asker şahıslar tarafından yerine getirileceği dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşılmıştır.
    IV-SANIĞIN EYLEMLERİ VE HUKUKİ DURUMUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ
    A-SANIĞIN EYLEMLERİ:
    Özel Kuvvetler Komutanlığında Piyade Üsteğmen olarak görev yapan sanık ...'ın 11.07.2016-15.07.2016 tarihleri arasında İzmir ili İ. Okl. ve Eğt. Mrk. Komutanlığı bünyesinde, 18.07.2016-22.07.2016 tarihleri arasında İzmir ili Ulş. Per. Okl. ve Eğt. Mrk. Komutanlığı bünyesinde düzenlenen subay özel tekamül kursları için görevlendirilmesi yapılmışsa da 15 Temmuz 2016 günü anılan kursta bulunması gerekirken makul bir mazerete dayanmadan 14 Temmuz 2016 gecesi adına kayıtlı ... plaka sayılı araç ile Ankara iline geldiği, sanığın soruşturma aşamasında ve kovuşturma aşamasında alınan savunmalarında çelişkili anlatımlarda bulunduğu, darbe teşebbüsünden bir gün önce Ankara iline gelmesinin ve aynı gün planlamanın hazırlık hareketlerine başlanmasının ve sonradan ele geçirilen uzmanlık raporları kısmında ayrıntılarına yer verilen 16.07.2016 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı karşısında bulunan belgelerde "Yakın Emniyet" şeklinde görev tanımının yapılmasının, sanığın İçişleri Bakanı ...'nın kaçırılmasında görev aldığını somut olarak gösterdiği, tanıklar ... ve ...'ın detaylı beyanlarından da anlaşıldığı üzere 14 Temmuz 2016 gecesi İçişleri Bakanının kaçırılması planlamasının devreye sokularak hazırlık hareketlerine başlandığı, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensubu asker şahısların ayrı gruplar halinde toplantı yaptıkları ve örgüt üyelerinin alacağı görevlerin belirlendiği, İçişleri Bakanı ...'nın derdest edilmesi eyleminin "koruma tatbikatı" şeklinde planlandığı, ülke genelinde gerçekleştirilmek istenen darbe teşebbüsünün 15 Temmuz'u 16 Temmuz'a bağlayan gece saat 03.00'da başlaması planlanırken 15 Temmuz 2016 günü saat 20.30'a çekilerek öne alınması nedeniyle İçişleri Bakanının zorla kaçırılma planının da öne alındığı ve bu nedenle eylemin icra hareketlerine saat 20.30 itibariyle başlandığı, HTS kayıtlarına göre sanık ...'ın daha önce hiçbir irtibatı olmayan, ancak Özel Kuvvetler Komutanlığında görevli olan astsubay ... ile HTS ve PTS kayıtlarına göre AŞTİ civarında buluştuğu, HTS kayıtlarına göre sanık ...'un ve ...'in 15 Temmuz 2016 günü saat 22:29'dan önce irtibatlarının bulunmadığı, bu itibarla Özel Kuvvetler Komutanlığı mensubu asker şahıslar olarak İçişleri Bakanı ...'nın kaçırılmasının planlamasında görev aldıkları, aralarında daha önce irtibat bulunmayan sanık ... ve ...'ın planın icrası kapsamında saat 22.45 civarlarında AŞTİ'de buluştuktan sonra İçişleri Bakanı katılan ...'nın konutuna saat 22.58'de gittiklerinin konutta bulunan güvenlik kamera görüntülerinden tespit edildiği, İçişleri Bakanının konutuna ait güvenlik kamera kayıtlarına göre sanık ...'ın 15 Temmuz 2016 günü saat 22.58'de adına kayıtlı ... plaka sayılı aracı ile yanında ... olduğu halde ... Caddesi istikametinden konutun bulunduğu ... istikametine doğru dönüş yaptığı,... Sokağının taşıt yolunun sadece bir yönünün taşıt trafiği için kullanıldığı, sanığın bu yolda ilerledikten sonra ters yönde geri dönmek suretiyle konutun çıkış için kullanılan kapısına geldiği, sanık ...'ın araçtan indiği, tanık ...'ın beyanları ve olay tutanağından anlaşıldığı üzere konutun çıkışında bulunan polis memuru tanık ...'a önceden planlanan şekilde "Genelkurmay Başkanlığı'ndan geliyoruz, kapıyı aç burada tatbikat var" dediği, yukarıda ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere İçişleri Bakanının derdest edilmesi eyleminin "koruma tatbikatı" adı altında yerine getirilmesinin planlanlandığı, bu sözlerin kullanıldığı vakit dikkate alındığında bu ana kadar ülke genelinde gerçekleştirilmek istenen darbe faaliyetlerinin tatbikat olarak yansıtılarak karşı koymalara engel olunmaya çalışıldığı, bu minvalde bu sözlerin aldatmaya yönelik söylendiğinde kuşku bulunmadığı, sanık ...'un bu sözleri kullanarak adı geçen nöbetçi polis memurunu aldatmaya çalıştığı ve planlandığı şekilde çatışma yaşanmadan ve silah kullanmadan içeri girmeye çalıştığı, ancak adı geçen polis memurunun "burada tatbikat yok" demesi üzerine sanık ... ve yanında bulunan ...'ın geldikleri araç ile konuttan ayrıldıkları, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğunda şüphe bulunmayan sanığın görevli olduğu İzmir ilindeki kursta bulunması gerekirken geçerli ve makul bir mazerete dayanmaksızın Ankara iline gelerek Özel Kuvvetler Komutanlığı bünyesinde görevli olduğu halde Genelkurmay Başkanlığı'ndan geldiğini söyleyerek İçişleri Bakanı katılan ...'yı darbe teşebbüsü kapsamında derdest etme planı çerçevesinde yapılan görevlendirme doğrultusunda eylemin icrasına başlayıp, hileli hareketle konuta girmeye çalışmak şeklinde gerçekleşen eyleminin ülke genelinde planlanan darbe girişiminin bir parçası olduğu, sanığın aşamalardaki beyanlarında yer alan çelişkiler ile İçişleri Bakanının konutunun aslında çıkış kapısı olan ve görünüş itibariyle tanık beyanlarına göre polis noktası olduğu belli olmayan bir yere ters yönde hareket etmek suretiyle gelen sanığın yukarıda yer verilen sözleri de söylediği dikkate alındığında hareketlerinin planlanan eylemlere uygun olması dışında açıklanamayacağı, ayrıca 15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişimi ile ilgili Meclis Araştırma Komisyonu Raporuna göre "saat 23.03’te darbecilerin tehdit ve zor kullanmak suretiyle darbe faaliyetinin başına geçme teklifini kesin bir dille reddeden Genelkurmay Başkanı Orgeneral ...’ın; ..., ..., ..., ..., ..., ... ile birlikte diğer darbeci üç özel kuvvet görevlisi tarafından karargâhın komuta giriş katı olarak tanımlanan 1-A kapısından çıkartıldığı, saat 23.04’te ...’ın helikoptere bindirilerek Akıncı Üssü’ne götürüldüğü" tespitlerine yer verildiği, sanığın da bu timde yer alan ... ile 16 Temmuz 2016 günü saat 02:34.39'da 81 saniye görüşme kaydının bulunduğu, bu kapsamda sanığın Genelkurmay Başkanı Orgeneral ...'ı derdest ederek darbenin merkez üssü olan Akıncı Üssü'ne götüren grup içinde bulunan ... ile irtibat halinde olduğu, İçişleri Bakanının derdest edilmesi planlamasında özel kuvvetler mensuplarının başında olan kişinin tanık ...'ın anlatımlarına göre Kurmay Albay ... olduğunun anlaşıldığı, bu kişinin birlikte hareket ettiği darbeci grup ile sanık arasında darbe teşebbüsü günü iletişim kaydının da bulunduğu anlaşılmakla,
    B-SANIĞIN HUKUKİ DURUMU:
    Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan mahkumiyet hükmü kurulan sanığın, dosya kapsamındaki tanık beyanları doğrultusunda örgütsel sohbet toplantılarına katıldığı ve himmet adı altında parasal yardımda bulunduğu FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün üyesi olduğu, bu örgütün yönetimi tarafından planlanıp, örgütsel faaliyet kapsamında icra edilen anayasayı ihlal suçuna ilişkin olarak; olay günü ve öncesinde ortaya koyduğu davranışlar itibariyle planlama, hazırlık ve icra organizasyonundan haberdar olmak suretiyle darbeye teşebbüs suçunu sevk ve idare edenler tarafından verilen emirleri/görevleri kabullenerek konusu suç teşkil ettiği açıkça anlaşılan emirler doğrultusunda ülke çapındaki icra hareketleriyle illi bir değer taşıyan icra hareketlerini gerçekleştiren sanığın suçun icrasında üstlendiği rol, suçun icrasına ilişkin etkin, fonksiyonel katkısı da göz önünde bulundurulduğunda fiil üzerinde ortak hakimiyet kurduğunun kabulü ile TCK'nın 309. maddesindeki Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan mahkumiyetine dair kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamakla;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, sanığın üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs amacına yönelik olarak vahamet arz eden eylemleri gerçekleştirdiği, sanığın sübutu kabul olunan eylemlerinin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ve ülke genelindeki organik bütünlüğe göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip, kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfının tayin edildiği, incelenen dosya kapsamına göre Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçunun sübutunun kabul edildiği ve bu kapsamda sanığın savunmalarının inandırıcı gerekçelerle reddedildiği anlaşılmakla, sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Katılma hakkı ve hükmü temyiz etme yetkisi bulunmayan TBMM vekili lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmeden, CMK'nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, Bölge Adliye Mahkemesi hükmünden, ''ancak; CMK'nın 325/1. maddesi, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 168. maddesi ve Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 8. maddesi gereğince, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kendisini vekille temsil ettiren katılan TBMM Başkanlığı yararına avukatlık ücretine hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Hukuka aykırı ise de, bu husus davanın yeniden görülmesi ve duruşma açılmasını gerektirmeksizin, CMK'nın 280/1-a ve 303/1-h maddeleri uyarınca düzeltilmesi olanaklı bulunduğundan; hüküm fıkrasının 'F-3' bendinden sonra gelmek üzere, 4. bent olarak 'katılan TBMM Başkanlığının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesap edilen 6.810- TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine' şeklindeki cümlenin eklenmesi suretiyle, CMK'nın 280/1-a maddesi ikinci cümlesi uyarınca DÜZELTİLEREK'' ibarelerinin çıkartılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi