
Esas No: 2021/17184
Karar No: 2022/2757
Karar Tarihi: 16.02.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/17184 Esas 2022/2757 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Askerlik hizmetine başlamamak için yoklama kaçağı suçuyla cezalandırılan sanığın idari yaptırım kararı hakkında yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı ve kesinleşmediği gerekçesiyle beraat etmesi gerektiği belirtilerek hüküm bozuldu. Aynı zamanda sanığın bedelli askerlik için müracaatta bulunup bulunmadığı, bedelini ödeyip ödemediği ve 21 gün temel askerlik eğitimi aldığı hususları araştırılarak yeniden değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi. Kanun maddeleri olarak TCK'nun 58. ve 50/1-f maddeleri, Askeri Ceza Kanunu'nun 63. ve 63/1 maddeleri, 1111 sayılı Askerlik Kanunu'nun 89/4. maddesi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 19. maddesi ve 7146 sayılı Kanun'un 2. ve geçici 55. maddeleri yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 1632 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Türk Ceza Kanunu'nun 58/4. maddesinde, sırf askeri suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının düzenlenmiş olması, Askeri Ceza Kanunu'nun 63. maddesinde yazılı yoklama kaçağı, bakaya ve saklı suçlarının ise sırf askeri suç niteliğinde bulunmaması karşısında adli sicil kaydında tekerrüre esas nitelikte ilamı bulunan sanık hakkında TCK'nin 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanığa yüklenen 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun 63/1-a maddesinde düzenlenen yoklama kaçağı suçunun oluşması için, öncelikle suç tarihinde yürürlükte bulunan 1111 sayılı Askerlik Kanunu'nun 89/4. maddesinin (a), (b), (c), (d) veya (e) bentlerinde yer alan kabahatlerin herhangi birinden dolayı kesinleşmiş bir idari para cezasının bulunması gerektiği cihetle;
Sanık hakkında ... Kaymakamlığı İlçe Yazı İşleri Müdürlüğünün 02/10/2014 tarih ve 47 Karar sayılı idari yaptırım kararının doğrudan sanığın mernis adresine tebliğe çıkartıldığı ve bu adreste "muhatabın o anda evde olmaması sebebiyle muhatap yerine muhatapla aynı konutta beraber ve sürekli oturduğunu beyan eden evrağı almaya reşit babası...'e tebliğ edildi" şerhi düşülerek 13/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği, ancak UYAP sisteminden yapılan incelemede sanığın bu tarihte ... Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda başka suçtan hükümlü olduğu, bu nedenle 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 19.maddesine göre tebliğ tarihinde cezaevinde bulunan sanığa idari yaptırım kararının bizzat tebliğ edilmesi gerekirken mernis adresine yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından idari yaptırım kararının usulüne uygun olarak kesinleşmediği dolayısıyla suç tarihinden önce sanık hakkında kesinleşmiş bir idari yaptırım kararı bulunmadığı gözetilerek unsurları itibariyle oluşmayan atılı suçtan sanığın beraati yerine yazılı şekilde cezalandırılmasına karar verilmesi,
Kabule göre;
1-Hükümden sonra 03/08/2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7146 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile (mülga) 1111 sayılı Kanuna eklenen geçici 55. maddesinin 1. fıkrasında, "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte her ne sebeple olursa olsun henüz fiilî askerlik hizmetine başlamamış ve 1 Ocak 1994 tarihinden (bu tarih dahil) önce doğan 1076 sayılı Kanun ile bu Kanuna tabi yükümlüler; istekleri halinde, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde askerlik şubelerine veya yurt dışı temsilciliklerine başvurmaları, 15.000 Türk lirası veya Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz satış kuruna göre ödeme tarihindeki karşılığı kadar konvertibl yabancı ülke parasını defaten ödemeleri ve 21 gün temel askerlik eğitimini yerine getirmeleri şartıyla askerlik hizmetini yerine getirmiş sayılırlar." hükmünün; aynı maddenin 6. fıkrasında ise "Bu madde hükümlerinden yararlanan yükümlüler hakkında saklı, yoklama kaçağı ve bakayadan dolayı idari ve adli soruşturma ve kovuşturma yapılmaz, başlatılmış olanlar sona erdirilir ve bu suçlara ilişkin kesinleşmiş idari para cezaları tahsil edilmez" hükmünün düzenlendiği dikkate alındığında;
Bağlı bulunduğu Askerlik Şubesi Başkanlığından, sanığın, 7146 sayılı Kanun kapsamında bedelli askerlik için müracaatta bulunup bulunmadığı, müracaata bulunmuş ise 15.000 Türk Lirası veya Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz satış kuruna göre ödeme tarihindeki karşılığı kadar konvertibl yabancı ülke parasını defaten ödeyip ödemediği, ayrıca üç ay içinde başvurması ve bedelini yatırmış olması halinde 21 gün temel askerlik eğitimini yerine getirip getirmediği hususlarının araştırılması ve elde edilecek sonuca göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Sanığın eyleminin 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 63/1-a (4 ay içinde yakalananlar cümlesi) kapsamında kaldığı ve anılan maddede bu eylem için öngörülen hapis cezası üst haddinin 6 ay olduğu gözetilerek;
Anayasa Mahkemesi'nin 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenen ve 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesinde hüküm altına alınan basit yargılama usulüne ilişkin aynı Yasanın geçici 5/1-d bendinde yer alan “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi, aynı şekilde 16.03.2021 tarihli, 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 14.01.2021 tarih ve 2020/81 E., 2021/4 K. sayılı kararı ile yargılama aşamasında olup, henüz kesinleşmiş hükümle sonuçlanmamış dosyalar yönünden, ceza miktarı üzerinde fail lehine etki doğuracağı, bu nedenle belirli bir tarih itibariyle hükme bağlanmış olan dosyalarda basit yargılama usulünün uygulanmamasının Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle 7188 sayılı Yasanın 31. maddesiyle eklenen Geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan "...hükme bağlanmış..." ibaresinin iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle, TCK'nun 7. ve CMK’nun 251. maddeleri uyarınca sanığın eyleminin “basit yargılama usulü” yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3-Yoklama kaçağı suçunu işlediği iddiasıyla hakkında ASCK'nun 63/1-a uyarınca cezalandırılması için kamu davası açılan sanığın sübut bulan eylemi nedeniyle ASCK'nun 63/1-a maddesi uyarınca cezalandırılması gerekirken Mahkemece sanığın bakaya suçunu işlediği kabul edilerek ASCK'nın 63/1 maddesi uyarınca cezalandırılması,
4-5237 sayılı TCK'nin 50/1-f maddesi uygulanırken hükmün gerekçesinde verilen cezanın yarısı olan 25 gün süre ile kamuya yararlı bir işte çalıştırılması cezasına hükmedildiği belirtildiği halde hüküm fıkrasında cezanın yarısı olan 1 ay 20 gün süre ile kamuya yararlı bir işte çalıştırılma seçenek yaptırıma çevrilmesine denilmek suretiyle hükümde çelişki oluşturulması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.