Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/3845 Esas 2015/3758 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3845
Karar No: 2015/3758
Karar Tarihi: 30.06.2015

Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/3845 Esas 2015/3758 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, birden fazla kişiye yazdığı dilekçelerde hakaret içerikli sözler kullanarak suç işlemiştir. Ancak, bu sözlerin ağır eleştiri niteliğinde olduğu ve hakaret suçu unsurlarını oluşturmadığına karar verilmiştir. Sanık hakkında ceza tayini yapılırken, temel ceza üzerinden ceza belirlenmeyip, yanlış maddeler uygulanmıştır. Hak yoksunluklarına karar vermemek de kanuna aykırıdır. Bu nedenlerle karar bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir:
- 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK’nın 317. ve 326. maddeleri
- TCK'nın 125/1, 125/3-a, 129, 131/1, 43/1 ve 43/2. maddeleri
- TCK'nın 53/1. maddesi.
18. Ceza Dairesi         2015/3845 E.  ,  2015/3758 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hakaret
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    A-Müşteki SGK vekilinin temyiz istemi açısından; hakaret suçunun mağdurunun ancak gerçek kişi olmasının gerekmesi karşısında, suçtan zarar görmediği halde, mahkemece Kanuna aykırı gerekçeyle kamu davasına katılan olarak kabulünün, müşteki tüzel kişiliğe bu niteliği ve dolayısıyla Kanun yoluna başvurmak hak ve yetkisini kazandırmadığı,
    Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca müşteki SGK vekilinin tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
    B-Sanık ... müdafinin temyiz istemine gelince,
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Yargılamaya konu somut olayda; sanığın katılanlara yönelik olarak yazdığı 9 adet dilekçedeki “ ....beni kandırıp dolandırdınız, gasp ettiniz, eşkiyalık yaptınız, kandırıp dolandırdınız” şeklindeki ifadeleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde, katılanların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, ağır eleştiri niteliğinde, somut vakıalara dayandırılarak söylenmiş sözler olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
    2-Kabule göre de;
    a)Sanığın, katılanlar ..."a bir defa, katılan..."e iki defa, ..."a ise üç defa aynı suç işleme kararının icrası kapsamında farklı zamanlarda hakaret suçunu işlemesi nedeniyle, TCK"nın 125/3-a. maddesi ile belirlenecek cezanın anılan Kanunun 43/2. maddesi uyarınca artırılması, suçun katılanlar...ile ..."a değişik zamanlarda birden fazla işlenmiş olması nedeniyle anılan Kanunun 43/1. maddesinin temel ceza üzerinden uygulanması gerekirken, sanık hakkında sadece 43/1 maddesi uygulanarak eksik ceza tayin edilmesi,
    b)Temel cezanın TCK"nın 125/3-a maddesi yerine, 125/1, 125/3-a, 129, 131/1 maddeleri uyarınca tayin edilmesi,
    c)Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının kanuni sonucu olarak, TCK"nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı ve sanık ... müdafinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30/06/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.