8. Hukuk Dairesi 2011/1842 E. , 2011/4550 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi
... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının reddine dair ... Aile Mahkemesinden verilen 14.02.2011 gün ve 1126/127 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, evlilik birliği içinde edinilen ve ½ şer paylarla vekil edeni ile davalı eş adına tescil edilen...156 ada 45 parsel 5 numaralı bağımsız bölümde davalının uzun yıllar işsiz olması, vekil edenininse çalışması nedeniyle katkısının adına kayıtlı paydan daha fazla bulunduğunu; yine davalı üzerine tescil edilen ... plakalı aracın da satışı nedeniyle vekil edenine düşen hissenin ödenmediğini açıklayarak, nizalı malvarlığının belirlenecek değeri üzerinden mal rejiminin tasfiyesi ile fazla hakları saklı tutularak taşınmaz için 2000 TL, araç içinse 1000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, nizalı taşınmaz ve araçta davacının katkısı bulunmadığını, vekil edeninin sürekli muhtelif işlerde çalıştığını, gerek aracın gerekse taşınmazın davalının şahsi birikimi ve ablasının yardımıyla satın alındığını, davaya konu aracın yine evlilik birliği içinde satılarak bedelinin birlikte harcanıldığını, aksine üzerine kayıtlı dava dışı aracın davacı uhdesinde kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın alım tarihi itibariyle edinilmiş mal olduğu ve aksinin ispatlanamadığı, aracın ise yine aynı dönemde edinilerek evlilik birliği sona ermeden evvel satıldığı, araç satışını takiben eşlerin birlikte yaşam sürdürdükleri ve araca ilişkin davanın da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 21.6.1986 tarihinde evlenmiş, 26.7.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve boşanmaya ilişkin bölümünün 20.10.2009 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. TMK.nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının
açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu 156 ada 45 parselde 1/6 arsa paylı 5 numaralı mesken edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli bulunduğu 24.4.2003 tarihinde satış suretiyle ½’şer paylarla taraflar üzerine tescil edilmiştir. TMK.nun 222.maddesi son fıkrası hükmüne göre, bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir. Dosya içeriğine, toplanan delillere ve tanık ifadelerine göre davacı aksini ispat edemediğine ve nizalı taşınmaz taraflar adına ½ paylarla tescil edilmiş bulunduğuna göre buna ilişkin davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamıştır. Kaldı ki edinilmiş mal sayılan taşınmaz (mesken) bakımından davacının TMK.nun 236/1. fıkrası uyarınca yarısından (1/2’sinden) fazlasını alamayacağı anılan kanun hükmü gereğidir.
Uyuşmazlığa konu 35 EFB 06 plakalı araç ise 3.8.2004 tarihinde satın alma suretiyle davalı eş adına tescil edilerek, 11.8.2005 tarihinde 3. kişiye satış suretiyle devredilmiştir. Davacı taraf dava dilekçesinde, nizalı aracın satışından payına düşen bedeli almadığını belirterek alacak isteğinde bulunmuş; yargılama safhasında ise, aracın alımında kullanılmak üzere davacının yıllarca yaptığı birikiminin yanısıra çevreden de borç alındığı ve halen de davacı tarafından ödenmekte olduğu, satış parasının davalı tarafından kendisine yönelik lüks vb. harcamalarda sarfedildiği ileri sürülerek yarı bedelin davalıdan tahsili talep edilmiştir. Yukarıda da açıklandığı üzere taraflar arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarihte son bulmuştur. TMK.nun 235.maddesi hükmüne göre mal rejiminin sona erdiği sırada var olan edinilmiş mallar veya TMK.nun 219/5. maddesine göre edinilmiş malların yerine geçen değerler hesaba katılabilir. Dava konusu araç boşanma ile sonuçlanan davanın açıldığı 26.7.2007 tarihinden önce-evlilik birliğinin devamı sırasında 11.8.2005 tarihinde satılmış olup, mal rejiminin sona erdiği tarih itibariyle katılma alacağı hesabına dahil edilecek bir değer ileri sürülmediği gibi, katılma alacağını azaltmak kastıyla devir yapıldığı veya davacının değer artış payı alacağına konu bir alacağı bulunduğu ya da boşanma davasının açıldığı 26.07.2007 tarihinden yaklaşık 2 yıl önce satılan araçtan elde edilen paranın evin ortak giderlerine harcanmadığı da ispatlanamamıştır. TMK.nun 6 ve 222. maddesi hükmüne göre herkes iddiasını ispatla yükümlüdür. Davacı aracın satışından alınan paranın evin ortak giderlerine harcanmadığını kanıtlamak durumundadır. Zira aracın satışı ile edinilen yüksel miktardaki paranın davacının iddia ettiği biçimde davalı tarafından harcanmış olması aynı zamanda hayatın olağan akışına da uygun düşmez. Evlilik birliği içinde edinilen kazanımlar kadar, eşlerden birinin diğerinin katılma alacağını azaltma kastının varlığının ispatlanamadığı menfi tasarruflar da eşlerin ortak yükümlülüğündedir. Davacının araç bakımından alacak isteğine ilişkin davanın reddinde de usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamıştır.
Davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 22.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.