9. Hukuk Dairesi 2014/21878 E. , 2015/33506 K.- İŞ SÖZLEŞMESİNİ FESHİN HAKLI OLUP OLMADIĞI
- FAZLA ÇALIŞMA SÜRESİ
- İŞ KANUNU (4857) Madde 24
- İŞ KANUNU (4857) Madde 41
"İçtihat Metni"A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, sözleşmenin haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile maaş, asgari geçim indirimi, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödenmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Mahkemece davacının 01/11/2005 - 30/11/2007 ve 08/05/2008 - 01/06/2009 tarihleri arasında fasılalı çalıştığı kabul edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık 08/05/2008 - 01/06/2009 tarihleri arasındaki ikinci dönem çalışmasına ilişkin feshin haklı nedenle yapılıp yapılmadığıdır.
Davacı, sözleşmenin 01.06.2009 tarihine haksız fesih edildiğini iddia etmiştir. Davalı ise, davacı 01.06.2009 tarihinden itibaren devamsızlık yaptığı için haklı nedenle feshettiğini savunmuştur. Davalı mezaret ihtarnamesi keşide ettiğini belirtmiş ancak mazeret ihtarnamesi dosyaya sunulmamıştır. İşten ayrılış bildirgesinde kod 7 işaretlenmiştir. Davacı tanığı H.. P.. beyanında “Davacı 2009 yılında işten ayrıldı… davalı şirket sahiibi davacının 5-6 ay maaşını ödemedi. Davalı şirketin sahibi G.. D.. diğer çalışanların maaşını da düzenli ödemezdi. Maaşları geç ödüyordu. Maaşlarını elden ödüyordu. Davacı bu yüzden işten ayrılmak zorunda kaldı.” şeklinde, diğer davacı tanığı H.. P.. ise “Davalı şirket sahibi davacının maaşlarını düzenli ödemiyordu. En son benim yanımda birikmiş 3.500,00 TL lik maaş alacağını istedi. İşyeri sahibi G.. D.. şu anda parasının olmadığını davacıya söyledi. Davacı da bunun üzerine işi bırakıp gitti.” Şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı tanığı S.. Ö.. “Davacı 2009 yılının Mayıs ayında işten ayrıldı. Davacı bir ara istifa ederek işten ayrıldı. Yaklaşık 6 ay işe gelmedi. Daha sonra gelip yeniden işe başladı. Ancak tarihlerini tam hatırlamıyorum. Bunun haricine davacının işten ayrıldığı olmadı” şeklinde, diğer davalı tanığı T.. Ş.. ise “Ayrıldığında kendisi işten çıktı” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Tüm dosya kapsamından ve özellikle yukarıda belirtilen taraf tanık beyanlarından ikinci dönem çalışması davacının ücret alacaklarını alamadığı için eylemli olarak İş Kanunun 24/2-e maddesi uyarınca haklı nedenle sona erdirdiğinin kabulü ile ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şeklide kabulü hatalıdır.
3- Taraflar arasındaki uyuşmazlık fazla mesai süresine ilişkindir.
Davacı tanığı H.. P.. ifadesinde “Davacı her sabah saat 08.00 da işe başlıyordu. Gece saat 20.00 ile 21.00 arasında işten ayrılırdı. Cumartesi günü aynı saatlerde çalışıyorlardı” şeklinde, davacı tanığı H.. P.. ifadesinde “Davacı her sabah saat 09,00 da işe başlardı. Akşam saat 21,00 ile 22,00 arasında işten ayrılıyordu. Hafta içi her gün bu şekilde çalışırdı. Davalı şirketin sahibi G.. D.. davacıya bazen sabah saat 07,00 de kendi evine çağırır ve kendi saçlarını yaptırırdı. Iki günde bir mutlaka çağırıyordu. Hafta içi bazen davacıyı yazlığına çağırıyordu ve orada da saçını boyatıp, fön yaptırıyordu. Davacı cumartesi ve pazar günleri de çalışıyordu.” şeklinde, davalı tanığı S.. Ö.. ifadesinde “Davacı her sabah saat 08,30 ile 09,00 arasında işe başlardı. Davacının daha erken saatlerde şirket sahibinin evine gittiğini ben hiç hatırlamıyorum. Davacının sabahları davalı şirket sahibinin evine gittiğini ben hiç duymadım. Çalıştığımız kuaför salonunun üst katında şirket sahibinin eşi olan H.. D.. in iş yeri vardı. Davacıyı gün içinde bazen yukarı çağırıyorlardı ve G.. D..in saçları ile ilgileniyordu. davacı her gün saat 18,30 da mesaiden ayrılıyordu. Bazen saat 19,00 a kadar kalıyordu. Bu saatten sonra davacının çalıştığı olmazdı. Cumartesi günleri de aynı saatler arasında çalışıyordu. Pazar günü iş yeri kapalıdır” şeklinde, davalı tanığı T.. Ş.. ifadesinde “Sabah 08,30 da başlayıp akşam 19,30 da paydos ediyordu, pazar günleri tatildi” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Tüm dosya kapsamından ve özellikle tanık beyanlarından davacının, haftada 6 gün 12 saat çalışarak yasal 1.5 saat ara dinlenmesinin de düşümüyle haftalık 18 saat fazla mesai yaptığının anlaşılması karşısında, Mahkemece haftalık 36 saat fazla mesai yapıldığının kabulü ile fazla mesai ücret alacağının hüküm altına alınması hatalı olup, kararın bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.