22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/20152 Karar No: 2019/3791 Karar Tarihi: 20.02.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/20152 Esas 2019/3791 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2017/20152 E. , 2019/3791 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 369. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde teknik personel olarak çalışırken iş akdinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini ancak yasal alacaklarının ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücretleri ile yıllık ücretli izin alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” Somut olayda, davacı dava dilekçesinde 20.05.2011 tarihinden itibaren çalışmaya başladığını beyan etmesi karşısında hükme esas alınan bilirkişi raporunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26.maddesine aykırı bir biçimde hafta tatili, fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil ücretlerinin 22.04.2011 tarihinden itibaren hesaplanması ve Mahkemenin bu hesaplamaya göre hüküm tesis etmesi talep aşımı mahiyetindedir. 3-Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında bir diğer uyuşmazlık konusudur. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 46"ncı maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Yasanın 63"üncü maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46 "ncı maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır. Hafta tatili izni kesintisiz en az yirmidört saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin yirmidört saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır. Davacı imzasını taşıyan bazı formlarda, davacının hafta tatili izni adı altında değişik tarihlerde, toplu olarak izin kullandığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, işverence toplu şekilde verilen bu izinlerin mazeret izni olduğu, hafta tatiline ilişkin verilen ve mazeret izni niteliğinde kabul edilen bu günlerin hakkaniyet indirimi içerisinde değerlendirildiği görülmüştür. Ancak her bir toplu izinden bir günün, o haftaya ilişkin hafta tatili olarak kullandırıldığının kabul edilmesi; hafta tatili adı altında kullandırılan birer günlük izinlerin de ayrıca değerlendirilmesi dosya içeriğine uygun düşecektir. Mahkemece, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.