Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/557
Karar No: 2011/4540
Karar Tarihi: 22.09.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/557 Esas 2011/4540 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/557 E.  ,  2011/4540 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    ... ile Hazine ve Gümüşgöze Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının reddine dair ...1. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 19.03.2009 gün ve 21/373 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sırasında 190 ada 28 parsel sayılı taşınmazın mevcut sınırlarında yanlışlık yapıldığını, taşınmazın etrafının duvarla çevrili olduğunu açıklayarak parselin sınırlarına göre, geometrik durumun düzeltilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı ... kişiliğine dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamıştır.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Dava başlangıçta Alanya Kadastro Mahkemesinde açılmış, yapılan keşifte dava konusu taşınmazın 199 ada 28 sayılı parsel dışında paftasında yol olarak gösterilen yer olduğunun saptanması üzerine, Alanya Kadastro Mahkemesinin 15.12.2008 tarihinde kesinleşen 10.10.2008 gün 2007/1138 Esas ve 2008/469 Karar sayılı kararıyla dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş ve HUMK. nun 193/3 fıkrasında öngörülen 10 günlük hak düşürücü süre içerisinde kadastro mahkemesinin dosyasının görevli Alanya Sulh Hukuk Mahkemesine aktarıldığı anlaşılmıştır. Alanya Sulh Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda davanın 2007 yılında açıldığı kadastronun da 2007 yılında kesinleştiği ve kesinleşmeden itibaren 20 yıllık kazanma süresinin geçmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İşte bu hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu taşınmaza komşu ve davacıya ait 129 ada 28 sayılı parselin dosya arasında bulunan kadastro tutanağına göre kadastro tespitinin 14.07.2007 tarihinde yapıldığı ve kadastro tutanağının 16.10.2007 tarihinde kesinleştiği saptanmıştır. Sözü edilen kadastro tutanağının 12.9.2007 – 15.10.2007 tarihleri arasında 30 günlük askı ilanına çıkartıldığı belirlenmiştir. Davacı ise, askı ilan süresi içerisinde 21.9.2007 tarihinde eldeki davayı açmıştır. Açılan bu dava 3402 sayılı Kadastro Kanununun 7/4. fıkrasında açıklanan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Ancak, kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan yerler ya da paftasında yol olarak belirtilen taşınmazlar hakkında açılacak davalarda Kadastro Mahkemesinin görevli olmaması nedeniyle bu tür davaların Kadastro Mahkemesinde görülmesi imkanı bulunmamaktadır. Kadastro Mahkemesince de bu nedenle görevsizlik kararı verilmiştir. Bu şekilde açılan davanın kadastro tespitine itiraz niteliğinde kabul edilmesi nedeniyle yasal süresi içerisinde açıldığının kabulü gerekir.
    Kural olarak, kadastro tespitinin yapılmasıyla kazanmayı sağlayan zilyetlik kesintiye uğrar ve kadastrodan sonraki kazanmayı sağlayan zilyetlik süresine eklenmez. Kadastro tesiptinden itibaren zilyet olan kişinin yeniden taşınmaz üzerinde aralıksız çekişmesiz ve malik sıfatıyla zilyetlik süresinin 20 yılı bulması gerekmektedir. Ne var ki, somut olayda davacı tarafından Kadastro Mahkemesinde tespite itiraz davası açılmıştır. Kadastro Mahkemesinin görevli olmaması nedeniyle dosya genel mahkemeye intikal ettirilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 7/4. maddesi de gözetildiğinde açılan davanın kadastro tespitine itiraz niteliğinde bulunması nedeniyle kadastro tespitinden önce var olan davacının zilyetliğinin kadastro tespitinden sonra başlayan zilyetliğine eklenmek suretiyle uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerekir.
    Öte yandan, kadastro tespitinden itibaren 1-2 yıl içerisinde açılan bu tür davaların Dairece makul süre içerisinde açıldığı kabul edilerek yine yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Kaldı ki, bu dava kadastro tespiti yapılırken paftasında yol olarak bırakılan yer olması nedeniyle tespite itiraz niteliğinde Kadastro Mahkemesinde dava açılmıştır. Bu nedenle iddia ve savunma doğrultusunda taraf delilleri toplanarak TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddeleri çerçevesinde gerekli araştırma ve inceleme de yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken kadastro tespitinden itibaren 20 yıllık kazanma süresinin dolmadığı görüşünden hareketle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davacının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 22.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi