Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2017/182 Esas 2018/1995 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/182
Karar No: 2018/1995
Karar Tarihi: 16.05.2018

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2017/182 Esas 2018/1995 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2017/182 E.  ,  2018/1995 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin kısmi davada hüküm altına alınan bölümü için istenmemiş olan, işlemiş faizinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince süresi içinde temyiz edilmiştir.
    Davacı ... Belediyesi"yle imzaladığı 07.05.2008 tarihli sözleşme uyarınca ... mahallesi ... caddesinde yapıp teslim ettiği akaryakıt ve ... istasyonunun bedeli ödenmediğinden fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 20.000,00 TL alacağını, ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2008/160 Esas, 2013/13 Karar sayılı dosyasında dava etmiştir. Mahkemece kabul edilen talebin, Yargıtayca onanarak kesinleşmesini müteakip, ... 3. İcra Müdürlüğü"nün 2013/1307 Esas sayılı dosyasında ilâmı davalı ... aleyhine icraya koyarak asıl alacak olarak 20.000,00 TL ile masraf ve vekâlet ücreti toplamı 24.889,09 TL istemiş, bu alacak icraen 21.07.2014 tarihinde 27.781,36 TL olarak faiz alacağı saklı tutulmadan tahsil edilmiştir. Bu hususta taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
    Davacı tarafça somut olayda; ilk dava sırasında faiz istenmeyen 20.000,00 TL için, ilk davanın dava tarihi olan 19.10.2008 tarihinden, 09.04.2013 takip tarihine kadar geçen 4 sene 3 ay 21 gün için işlemiş faiz olarak, 7.753,56 TL"nin yasal faiziyle birlikte tahsili istenmektedir.
    Davalı vekili davanın esas ve usul yönünden reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece davacının kayıtsız şartsız feragat beyanında bulunmadığı ve zamanaşımının açılan dava ve yapılan her işlemle kesildiği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmesi yasal düzenlemelere ve Yargıtay uygulamalarına göre doğru olmamıştır.
    Faiz yan edim olup hukuki niteliği ile asıl alacağı genişleten, asıl alacağın bir parçası olmayıp ona bağlı bir yan haktır. Bu nedenle faiz borcunun varlığı ve devamı herşeyden önce asıl alacak hakkının varlık ve devamına bağlıdır. Asıl alacak sona ererse faiz de sona erer (TBK 131/ll). Alacaklı asıl alacak sona ererse, işlemiş faizleri isteyebilmek için, bu hakkını en geç borç sakıt olduğu sırada saklı tuttuğunu bildirmiş olmalıdır.
    Davacı yanın açtığı kısmi davada faiz talebinde bulunulmamış ve mahkemece hüküm altına alınan alacak davacı tarafça, ihtirazi kayıtsız 21.07.2014 tarihinde tahsil edilmiştir. Asıl borç ifa veya diğer bir sebeple sona erdiği takdirde saklı tutulmamış olup, buna bağlı olan fer"i alacaklar da sona erer. Faiz istemine ilişkin eldeki dava, asıl borç çekincesiz tahsil edildikten sonra, 29.09.2014 tarihinde açılmış olduğundan, TBK 131. maddesi uyarınca fer"i alacaklardan olan faiz de sona erdiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü isabetli olmamış, kararın bu sebeple davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 16.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.