Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/6393 Esas 2015/6837 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6393
Karar No: 2015/6837
Karar Tarihi: 09.04.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/6393 Esas 2015/6837 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/6393 E.  ,  2015/6837 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraflar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-) Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
    Dava dışı işverene ait işyerinde çalışan sigortalının, aynı işyerinde şoförlük yapan davalının kullandığı aracın devrilmesiyle yaşamını yitirdiği, gerçekleşen bu trafik-iş kazası sonrasında hak sahiplerine 2003 yılında onaylanarak bağlanan ölüm gelirleri nedeniyle uğranılan zararın üçüncü kişi konumundaki davalıdan tahsili için 2006 yılında ilk rücu davası açılıp alacağın hüküm altına alındığı, söz konusu kararın kesinleşmesi üzerine bu kez kusur farkına karşılık gelen tutar yönünden 2012 yılında işbu 2. dava açılıp davalı vekilince yasal süresinde zamanaşımı def’inde bulunulduğu anlaşılmakta olup mahkemece yapılan yargılamada istem kısmen hüküm altına alınmıştır.
    Rücuan tazminat davalarının yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun 26/2. maddesinde, üçüncü bir kişinin kastı veya kusuru yüzünden iş kazası veya meslek hastalığı olmuşsa, Kurumca bütün sigorta yardımları yapılmakla birlikte zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara Borçlar Kanunu hükümlerine göre rücu edileceği belirtilmiş, bu tür rücu davaları yönünden 506 sayılı Kanunda zamanaşımına ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 109. maddesinde, motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin istemlerin, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilen zamanaşımının, sigortacıya karşı da kesilmiş olacağı hüküm altına alınmıştır. Zararı öğrenme olgusu, gelirler yönünden Kurumun yetkili organının onay günü, giderler için sarf ve ödeme tarihleri itibarıyla gerçekleşmekte, zararı gerçekleştirenin öğrenilmesi olgusunun ise her somut olayın özelliğine göre saptanması gerekmektedir. Önemle belirtilmelidir ki zamanaşımı süresi, hem zararın hem de tazminat yükümlüsünün öğrenildiği tarihten itibaren, bir başka anlatımla, ancak her iki olgu gerçekleştikten sonra işlemeye başlamaktadır.
    Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında yapılan değerlendirmede, zararın ve zararı gerçekleştirenin öğrenildiği tarihlerden başlayarak 2 yıl içerisinde açılmayan davanın üçüncü kişi konumundaki davalı hakkında zamanaşımına uğradığı ve yasal süresi içerisinde zamanaşımı def’inin ileri sürüldüğü belirgindir.

    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu istemin kısmen hüküm altına alınması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

    O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davalıya geri verilmesine, 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.